Yazar Notu: Merhaba ^^ Bu paylaştığım ilk fanfiction olacak. Hikayenin ilk dokuz bölümü hazır, neredeyse tüm kurguyu ise kafamda belirlemiştim zaten. Uzun zamandır üzerinde çalışıyorum bu hikayenin. Bazen komik olacak,bazen romantik. Bazen acıklı olacak ,bazen eğlenceli. Ve çoğu zaman Harry'nin ağzından olacak.
Önemli: İlk görüşte aşkı işledim. Kesinlikle ilk görüşte aşk. Yani diğer hikayelerdeki gibi zamanla aşık olmayacak, dediğim gibi ilk görüşte.
Bu bölüm giriş olduğu için diğer bölümlere göre oldukça kısa. Neden giriş olduğunu ilk bölümde anlayacaksınız.
İlk bölüm @designedfordeath'in. Bu hikayede bana en çok yardımı dokunan kişi, onsuz yapamazdım.
Multimedyadaki şarkıyla okuyabilirsiniz, ben bir kısmını onunla yazdım. :)
Umarım beğenirsiniz, keyifli okumalar^^
***
24 Eylül, 2012
"Kadın, erkeği kılıçsız zapt eder ve ipsiz bağlar."
Bay Lee'nin yaptığı alıntıntıdan sonra birkaç kişi gözlerini devirdi. Kızlardan biri duyduğu gururu saklamak için hafifçe öksürdü, kapı çalınana dek çoğu kişi saçma hareketler yapmaya devam etti. Bayan Dwight içeriye doğru muzipçe başını uzatınca, Bay Lee gülümsedi.
Bayan Dwight "Girebilir miyiz?" diye sorduğunda Bay Lee "Tabii,"gibi sözler söyledi.
Bayan Dwight içeriye girdiğinde arkaya doğru elini uzattı ve ojeli tırnaklarından birini arkaya doğru uzatarak "gel" işareti yaptı. İçeriye bir kız girdiğinde herkes onu incelemeye başladı. Kız utangaçça bakışlarını konverslerine çevirdi.
Simsiyah, uzun saçları örgü halinde sağ tarafına atılmıştı ve bir elbise giyiyordu.
O kadar şirin görünüyordu ki, bir an kalbimin hızlandığını hisseder gibi oldum. Donmuş gibi hissediyordum, sanki onun kapladığı alan dışında her yer mozaiklenmişti. Gerçek olup olmadığını düşünmeye başladığımda, bunun daha demin Bay Lee'nin yaptığı alıntılardan kaynaklandığını anladım.
Benden daha şirindi. Kesinlikle. Buna rağmen utangaç davranışlarını anlamlandıramamıştım.
Bayan Dwight "Jane Clarke. Yeni transferimiz, onunla iyi anlaşmaya bakın gençler," dediğinde Jane'in Bayan Dwight'e kızdığını anlamak bana hiç zor gelmemişti. Buna kıkırdamamak için dudaklarımı ısırdım.
Jane sonunda başını kaldırıp sınıfı süzdüğünde gözlerinin yeşil olduğunu anlamıştım. Yemyeşildi, o kadar yoğundu ki, bir an gerçek olup olmadığını düşündüm.
Belki de lenstir.
"Herhangi bir sıraya geçebilirsin tatlım," dedi Bayan Dwight. Jane orta sıralardan birine gözünü dikti ve kimseyi süzmemeye dikkat ederek oraya yerleşti.Çoğu kişi Jane'in garip olduğunu düşünüyor olmalıydılar, yeni gelenler her zaman sınıfı şöyle bir süzerlerdi ama Jane sanki özellikle bakmamaya çalışıyordu.
Gözlerimiz bir anlık çakıştığında göz kapaklarımın genişlediğini biliyordum. Boşlukta, ama aynı zamanda tutunmuş gibi hissettim. İkimiz de birkaç saniye hiçbir şey yapmadan durduk, bir balık gibi gözüktüğümü düşünüyordum ve garip yüz ifademden kurtulmak istiyordum ama o an hareket etmem imkansızdı. Gözlerinde kaybolmuş gibiydim. Kısa süre sonra ikimiz de bakışlarımızın odak noktasını hızla değiştirdik.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Our Love Is Platonic [h.s]
Fanfiction"Ben tek bir kere doğdum. O da gözlerimizin ilk defa birleştiği zamandı. Ve tek bir kere öleceğim, o da gözlerimizin son defa ayrıldığı zaman olacak." - Seni seviyorum ifadesi, karşılığında ben de seni almadığı sürece daha anlamlıdır. (Hikayenin ka...