Bölüm 38

2.7K 86 10
                                    

Evet arkadaşlar bu bölümde ohh be diyeceğinize bahse varım çok güzel bir şey olucak ve hepiniz çok sevineceksiniz. Fazla uzun yazamadım malum kuzenim daha bugün gitti anca yazabildim. Gider gitmez hemen size bölüm yazdım kıymetimi bilin :) Neyse size iyi okumalar Sarangheyooo ♥ ♥ ♥

Baekhyun'un ağzından

Dudaklarıma yapışmasına karşılık şoka girmiştim.O özlediğim dudakların tadına bakmayı bende istiyordum ama bu şekilde olmamalıydı.Aklım başıma gelince ellerimi omuzlarına koyarak onu nazikçe ittirdim.

Ben: Ne yapıyorsun Nina ?

Nina: Bilmeme sadece biraz eğleniyorum.dedi bana sırıtarak ve dudaklarını dişledi.Ahh benden intikam almaya mı çalışıyorsunuz Bayan Martin ha ?

Ben: Bunu yapmayacağım Nina.Se-sen sarhoşsun.

Nina: Kapa çeneni ve öp beni gerizekalı. dedi ve tekrardan dudaklarıma yapıştı.Bu sefer kendime hakim olamadım ve ona karşılık vermeye başladım.Ellerimi belinin kıvrımlarına koydum.O da ellerini saçlarıma daldırdı ve saçlarımı çekti.Ağzımdan bir inilti çıkınca bana sırıttı.Öpüşmemiz dahada ateşlenmeye,dillerimiz devreye girmeye başlamıştı.Dillerimiz ağzımızın içinde ahenkle dans ederken Nina'nın tek eli boynumda tek eli ise belimden aşağı kalçama doğru yol aldı.Eli kalçamın üzerinde durdu ve popmu sıktı.Bak sen şu işe ha.Bende aynı şekilde onun popsunu sıktım karşılığında ise güzel bir inleme aldım.Karşılığının bu olacağını düşünüyordum ama o bacaklarını belime doladı bende ona yardım ettim.Dudaklarımız ayrıldığında ikimizde nefes nefese kalmıştık.

Nina: Odaya...gidelim.

Ben: Hayır Nina öyle bir şey olmayacak.Sen şu anda sarhoşsun ve ben senden faydalanmyacağım.

Nina: Zaten başından beri benden faydalanmıyor muydun ? Şimdi ne değişti ha ? NE DEĞİŞTİ ADİ ŞEREFSİZ.dedi bağırarak ve belimden inerek ayaklarını yere bastırdı.Ahh bebeğim hiç bir şey değişmedi çünkü ben senden asla faydalanmadım demek istesemde diyemedim. Seni ne kadar çok sevdiğimi söylemek istesemde söyleyemiyorum Nina bu gerçekten de büyük haksızlık.Sana ait olmak seninde bana ait olmanı istiyorum ama olmuyor.Siktiğimin babası yüzünden olmuyor lanet olası.Bir an için Nina'nın haline baktım.Onu mahvetmiştim.Bu hale gelmesinin sorumlusu bendim ve kendimden nefret ediyordum.Gözünden akan her bir gözyaşının sorumlusu bendim.Bebeğim kim bilir ne kadar çok ağlamıştır ben ona böyle piç gibi davranınca.Bir an için ona herşeyi anlatmak geldi içimden ama bu fikri hemen aklımdan uzaklaştırdım.Bunu yapamazdım Nina onu hala sevdiğimi bildiği halde beni başka biriyle evlenirken görmeye dayanamazdı.Bende onun o hale gelmesine dayanamzdım.

Ben: Haklısın ben adi şerefsizin tekiyim.Ama hepsini senin için yapıyorum.dedim sinirle.Sonra bir an için ne dediğimi tekrar gözden geçirdim.Kahretsin!!

Nina: Ne demek istiyorsun Baek ? Ne demek hepsini senin için yapıyorum ha .Bu da bir çeşit oyun mu seni adi piç.

Ben: Hayır Nina artık oyun yok.Hiç bir zaman olmadı zaten.Bak bunu sana açıklayamam tamam mı ? dedim ve ondan uzaklaşarak arkamı döndüm.Bir cam kırılma sesi duyunca hemen arkamı döndüm ve Nina'nın yanına koştum.Eline bir cam parçası almış ağlayarak elinde sıkıyor bir yandan da bana bakıyordu.Eli kanıyor kanlar yere akıyordu.

Ben: Nina ne yapıyorsun ? Bırak o elindekini hemen ! dedim ve yanına yaklaştım ama o geri gitti ve başını hayır anlamında salladı.İnatçı Keçi !

Nina: Bana bak Baek.Eğer bana ne olduğunu anlatmazsan sana yemin ediyorum ki kendime zarar veririm anladın mı beni ? Yeter artık zaten daha fazla....dayanamıyorum.L-lütfen...Baek ya ne olduğunu bana anlat ya da burda kan kaybından...ölmemi izle.Yalvarırım...bana anlat d-dayanamıyorum artık.K-kaldıracak gücüm...kalmadı. dedi ağlayarak.Gözlerini gözlerime sabitlemişti.

Ben: Kahretsin Nina !! Ben sana bir şey olmasın diye uğraşırken sen beni neyle tehdit ediyorsun.Lanet olsun bırak o camı !! Tamam başımın belası bırak o camı yeter ki anlatıcam sana. dedim sinirle.Elindeki camı yere atarak bana gülümsedi.Yere bakınca çok fazla kan kaybettiğini gördüm.Tekrar Nina'ya bakınca gözlerinin kapandığını ve yere yığıldığını gördüm.Hemen yanına koştum ve onu kucağıma aldım.Lanet olsun bunların hepsi benim suçumdu.Evinden aceleyle çıktık ve onu arabamla hastahaneye götürdüm.Doktorlar ona kan verip eline dikiş attılar.Bir kaç saate taburcu olabileceğini çok fazla korkulacak bir şey olmadığını sadece cam derin kestiği için fazla kan kaybedip bayıldığını söylediler.Onlara teşekkür edip odaya girdim.Nina yatakta yatmış başını öne eğmişti.Sanırım sarhoşluğunun etksinden kurtulmuş ve neler yaptığını hatırlamaya çalışıyordu.Yanına gidip yatağa oturdum.

Ben: Hatırlıyor musun ? dedim o ise evet dercesine başını aşağı yukarı salladı.Başını kaldırdı ve göz göze geldik.Sadece gözlerinin içinde bile boğulabilirdim.O..o kadar güzel ki.Ona bunu yaşattığım için kendime lanetler okuyorum.

Nina: Bana anlatacağını söylemiştin Baek.Orda ne demek istedin ?

Ben: Bunu eve gidince konuşalım tamam mı ?

Nina: Peki.

******

Nina'nın ağızından

Tanrım ben kesinlikle sarhoş olmamalıyım.Neler yapmışım neler demişim öyle Baekhyun'a. Ama bir bakıma telefonda söylediklerim için mutluyum uzun zamandır içimde tutuyordum çünkü bunları.Ama önü öpmeme ne demeli aghh tam rezillik.İşin ilginç tarafı beni korumak için bunları yaptığını söylemesi. Neyden koruyacakmış ki beni hiçbir şey anlamadım.Eve geldiğimizde odama çıktım ve yatağıma yattım.Baek'e de yanıma gelmesi için işaret yaptım.Hemen yanıma oturdu.Bir süre sessiz kaldık ama artık yeter.Ne diyecekse desin.

Ben: Ya konuşur ne halt döndüğünü anlatırsın ya da defolup gidersin Baek.Ben şahsen konuşmandan yanayım.dedim sert gözükmeye çalışarak.Artık ne kadar işe yaradıysa.

Baekhyun: Tamam Nina sana herşeyi anlatacağım. dedi ve anlatmaya başladı. Bense onu şaşkınlıkla dinliyordum.Nasıl bir baba çocuğunun mutlu olmasına izin vermez onu tehdit ederdi ki. Benim zavallı Baek'im de sırf bana bir şey olmasın diye bütün bunlara katlanmış.Sırf ben hayatta kalayım diye benden vazgeçmiş.Gözlerimin dolduğunu hissettim.Baek bana bakmadan anlatıyordu.Konuşması bitince bana baktı ve kaşlarını çattı.

Baekhyun: Ağlama bebeğim ağlamak sana hiç yakışmıyor. dedi ve eliyle göz yaşlarımı silip alnıma bir öpücük konudurdu.Bende ona sıkıca sarılıp hüngür hüngür ağlamaya başladım.Bir süre benim ağlamamın geçmesi için birbirimize sarılmış şekilde kaldık.Bu sürede Baek benim kulağıma sevgi sözcükleri mırıldanıyordu.Tanrım benimle oynamamış beni seviyor. Geri çekilince iki eliyle yüzümü sardı.

Baekhyun: Seni çok seviyorum bebeğim.

Ben: Bende seni çok seviyorum. dedim ve Baek'in dudaklarıma yapışmasına izin verdim.Kucağına oturarak ellerimi saçlarına daldırdım.Öpüşümüz benim sarhoşken onu öptüğüm gibi değildi,daha tutkuluydu. Ellerini tişörtümden içeri sokup belimde dolaştırdı.Bu hareketine karşı ürpermem bir oldu.Dillerimiz yine devreye girnice ikimizde boğuk bir şekilde inledik.Nefessiz kalınca geri çekildim ve ona tekrar sarıldım.

Baekhyun: Hadi uyuyalım.

Ben: Tamam.dedim ve yatağa yattık.Sırtım Baek'e dönüktü.O da bana yaklaşıp göğsünü bana bastırdı.Kolunu benim üzerimden atıp belimin yanındaki elimi kavradı ve birbirine kenetledi. Nefesini ensemde hissedebiliyordum.Boynuma küçük öpücükler kondurdu.

Baekhyun : Iyi geceler bebeğim.

Ben : Iyi geceler Baekkie.

Senden Nefret Ediyorum(Baekhyun)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin