Bölüm 31

2.6K 97 25
                                    

Allahım allahım çok güzel bir bölüm yazdım yav.Ayy çok güzeldi sonunuda çok güzel bitirdim ama bana kesin 'böyle yerde bitirilir mi be ' diyeceksiniz. Ay beğenirsiniz inşallah bölümü.Bu arada Baek'e bu bölümde bayağı saydıracağınıza bahse varım.Neyse bir an önce bölümü okuyun ve lütfen vote ve yorum da yaparsanız çok sevinirim.O kadar emek verip ben burda yazıyroum sizin için bir tuşa basıp bir yorum yapmak çok zor değildir :) İyi okumalar Sarangheyooo <3

1 Hafta Sonra

Tam bir hafta olmuştu okula gitmeyeli,bu bir hafta da yanımda sadece Jeremy ve Nana olmuştu.Gerçekten bana verdikleri desteğe sonsuz teşekkür ediyordum ama Baekhyun'un bana yaptıklarını da bir türlü unutamıyor,her gece kabuslar görererk uyanıp ağlıyordum.Bu işkence artık bitsin istiyordum ama bir türlü bitmiyordu,unutamıyordum.Biliyorum zaman her şeyin ilacıydı,sadece biraz daha zamana ihtiyacım vardı evet.

Sabah alarmımın sesiyle uyandım ve yatağımda doğruldum,evet dün Nana ve Jeremy'den iyi bir azar işitmiştim,artık okula gitmem gerekliydi,bu kadar devamsızlık fazlaydı.Kalkıp elimi yüzümü yıkadım ve aynada ki yansımama bakıp derin bir of çektim,her zaman ki gibi gözlerim kızarık ve göz altlarım çökmüş bir vaziyetteydi.Onları daha sonra makyajla kapatma kararı alıp dolabımın başına geçip ne giyiceğimi düşündüm,siyah şortumun üzerine beyaz kareli gömleğimi giyip ayakkabı olarakda zımbalı botlarımı giydim.Esas zor kısım bu göz altlarımı kapatmaktı,hemen göz altıma bir kapatıcı sürüp oradaki berbat görüntüyü kapattım,hafif bir allık sürerek yüzüme renk getirdim çünkü son zamanlarda yüzüm acayip beyzadı,son olarak da hafif bir eyeliner ve rimel ile biraz olsun normal görünebilmiştim şu bir kaç gün içinde.Kahvaltı etmeden evden çıkıp arabama atladım ve okula sürdüm.Arabımı park edip bahçede yürümeye başlayınca herkesin bana baktığını fark ettim,ee tabi 1 haftadır gelmiyordum herkes öldüğümü falan düşünmüştür herhalde.Binayai+ giriş kapısının yanında ki banklarda Exo'yu görünce bir an duraksadım çünkü Baekhyun da oradaydı.Gözlerimin dolduğunu hissedince hızla başımı yukarı kaldırıp derin bir nefes aldım ve kendimi toparladım,yürümeye devam ettim.Tam yanlarından hiçbir şey olmamış gibi geçip gidecektim ki bana seslendiklerini duymam ile gözlerimi yumdum.Arkamı dönüp sahte bir gülümseme ile yanlarına adımladım.Baekhyun ile istemeden göz göze geldiğimizde hemen gözlerimi kaçırdım ve benimle konuşan Luhan'a verdim tüm dikkatimi.

''1 haftadır yoktun,hasta falan mıydın?''

''Evet,hastaydım.Derse geç kaldım gitmem lazım.''diyerek hızla yanlarından ayrıldım,veda dahi etmemiştim.Yanlarında durabilmek benim için çok zordu,hele Baekhyun'un umursamaz hallerini görmek beni öldürüyordu.Hızla kendimi gördüğüm ilk tuvalete attım ve gözmden akan bir damla yaşı sildim.

''Sen güçlü bir kızsın Nina,bunların seni devirmesine izin verme,dik dur ve sakın ama sakın ağlama.''dedim kendi yansımama.

*****

Dersler her zaman ki sıkıcılığı ile geçiyordu,öğle arası olunca Nana kafetaryaya gitmeyi önerdi ama ona aç olmadığımı söyleyip yanından ayrıldım,yalnız kalabileceğim bir yere ihtiyacım vardı.Aklıma dans odası gelince hemen oraya doğru adımlarımı yönlendirdim.İçeride kimsenin olmaması işime gelmişti.Müziği açıp kendimi ritime bıraktım.Bir yarım dans ettikten sonra arkadan gelen alkış sesiyle kaşlarımı çatıp müziği durdurdum ve gelen kişiye bakmak için arkamı döndüm,işte o an içimde bir sızı oluştu onu tekrar görünce.Kendimden onu hala sevebildiğim için nefret ediyordum.Ondan da nefret etmek istiyordum,ediyordum belki de bilmiyordum.Sakin bir şekilde yayık ağzı ile beni alkışlayan Baekhyun'a baktım.

''Bayağı güzel figürler.''dedi sanki hiçbir şey yaşamamış,iki yakın arkadaşmışız gibi.

''Ne istiyorsun?''dedim sert bir tonda.

''Hiç,sadece geçiyordum bir uğrayayım dedim ve tesadüfen seni gördüm.''

''Defol Baekhyun,kendine oyanayacak ya da seni tatmin edecek başka bir kız bul!''

''Nişanlım o işi zaten yapıyor.''dediğine baskı yaparak sırıtmıştı,benim ise suratım da az önce duyduğum şeylerin şoku,yüzümde ise tarif edilmez bir hayal kırıklığı vardı.

''N-Nişanlın mı?''

''Evet,nişanlım.Ayrıca emin ol beni senden çok daha iyi tatmin ediyor.''dediği sözlere artık dayanamıyordum.Düşünme yetimi kaybetmiş gibiydim şuan,yanından çıkıp gidecektim ki kolumdan yakalayıp ona bakmaya zorladı beni.

''Hala beni bir zavallı gibi seviyorsun değil mi?''Dolu gözlerimi umursamadan gülümsedim ve dik durdum.

''Hayır,senden nefret ediyorum.Burada ki tek zavallı sensin.''Kolumu sertçe elinden kurtarıp hızla odadan çıktım.Önüme bakmadan yürüdüğüm için birine çarpmıştım.

''Hey,neden ağlıyorsun Nina,ne oldu?''diyen Chen'e karşı başımı kaldırdım ve Chen ile diğerlerine baktım.

''Biliyordunuz değil mi?Nişanlandığını.''

''Evet.''dedi üzgün bir ses ile,burnumu çektim.

''Tamam,ona mutluluklar dilediğimi söylersiniz.''diyerek Chen'in omzuna çarparak yanlarından ayrıldım.Daha fazla burada kalamazdım,Nana'ya Jeremy'nin barına gittiğime dair ufak bir mesaj atıp direk arabama atladım.Barın önüne geldiğimde saat erken olduğundan içeride temizlikçilerden başka kimse yoktu gene.Jeremy de daha gelmemişti ama herkes beni tanıdığından artık gelmeme bir şey demiyorlardı. Barın olduğu tarafa geçip kendime viski koydum ve tek dikişte içtim,ağır adımlarla elimdeki viski şişesiyle bar taburelerine oturdum ve bir bardak daha koydum kendime.Öbür bardağı da bitirdiğimde çoktan ağlamaya başlamıştım.Kapının sesi duyulduğunda gelenin Jeremy olduğunu bildiğimden kafamı kaldırmadım ve sessizce göz yaşlarımı akıtmaya devam ettim.

''Nina?Ne işin var burad- Hey neden ağlıyorsun,ne oldu?''dedi endişeli bir tonda.En azından benim için endişelenen birileri vardı.

''Baekhyun nişanlanmış.''diyebildim sadece.Daha fazla kelimeler ağzımdan çıkamıyordu.Jeremy direk elimde ki bardağı alıp bana sıkıca sarıldı ve sırtımı sıvazlayarak beni sakinleştirmeye çalışan sözler söyledi ama sakinleşemiyordum.Ne kadar geçti desem de her seferinde daha büyük bir engelle karşı karşıya geliyordum ve bu durum canımı acıtıyordu,hemde çok.Ağlamam geçtiğinde bara insanlar gelmeye başlamıştı ve Jeremy de beni yalnız bırakmak istemediğinden insanlarla doğru düzgün ilgilenemiyordu,bende bu yüzden ona veda ederek eve geldim.İçimdeki hüzün yerini büyük bir sinir ve nefrete bırakmıştı.Nişanlanmak neydi ya?Daha birkaç gün öncesine kadar benimle olan bir erkek nasıl bu kadar hızlı bir şekilde yeni birini bulup üstüne nişanlanabilirdi?Ha oldu olacak yarın evlenin sonrada çoluk çocuğa karışın.Yok artık Nina saçmalama.Ani bir kararla bahçeye çıktım ve bir çırpıda üstümde ne var ne yok çıkardım iç çamaşırlarıma kadar.Kendimi havuzun soğuk suyuna attığımda direk dibe daldım.Beynimdeki bu sesler susmalıydı artık yoksa delirecektim.Ona verdiğim aşk bir hiçmiş bunu anlamıştım.Oysa o gün Baekhyun ile partide onu havuza itmem ve onun da beni çekmesiyle ikimizin de suya düşmesi ve daha sonra beni suyun altında gıdıklaması,çok eğlenmiştik o gün.Her şey bir rolden ibaretti onun için.Bir sürü güzel anımız vardı,bir çok şey yaşamıştık birlikte ama her şeyin yalan olduğunu öğrenmek gerçekten hayatın bana atabileceği en güzel kazıktı.Yağmur yağmaya başlayınca artık sudan çıkmam gerektiğini anladım.Havuzdan çıkıp tam yürüyecektim ki yerler ıslak olduğu için ayağım kaydı ve geri suyun içine düştüm,başımı ise havuzun kenarlığına çarpmıştım.Bilincim yavaşça kapanıp suyun dibine çökmem ile tek hatırladığım bir kolun beni kendine çekmesiydi.Birisi adımı haykırıyordu ama gözlerimi açamıyordum,tek hatırladığım onun kokusuydu,Baek'in,sonrası ise karanlık

Senden Nefret Ediyorum(Baekhyun)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin