29.Bölüm

1.1K 31 37
                                    

Ders matematikti ve herkes gibi bende dersten nefret ediyordum. Hoca da ayrı bir kılıbık tı. Soruyu yazdıktan sonra göz ucuyla Adrian a bakıyordu her seferinde ve bu da benim üstüne atlama istegimi geciktirmiyordu. Zaten ikimizde birbirimizden hoşlanmıyorduk hiç.

"Bayan marinette tahtaya gelip soruyu çözermisiniz lütfen?"

Göz devirdim ve ayaga kalkıp tahtaya geçtim. Kalemi alıp soruyu çözdüm. Iyi ki de bu konuyu Adrian ile çalışmıştık anlamıştım ve kolay soruydu. Soruyu doğru çözünce hocaya 'yedin mi kapağı got karı' gülüşü atıp yerime geçerken Adrian elime beşlik çaktı gülümseyip sırama oturdum.
Ders tekrar devam ederken sıraya başımı koyup uyudum.

**

Okulun kapısına ilerlerken omzuma atılan kol ile sendeledim. Şaşkınca kim olduğuna bakarken adrian olduğunu anladın. Gülümsedim ve önünde durdum. Kafasını bana yaklaştırıp göz teması kurdu. Ve bu istrmezsiz kalp atışım hızlandı.

"Nasılsın sevgilim?"

O kadar tatlı söylemişti ki bir an yanaklarını mıncırmak istedim. Gülüşüm kat ve kat artmıştı.

"Iyiyim Sen?"
"Iyi. Benimle bir gün geçirmeye ne dersin?"

Ellerimi çırptım ve kendimi tutamayarak boynuna atladım.

"Olur."

Ayrıldı ve elimi sıkıca tutup okuldan çıktık.

●●●

YAZARDAN...

Adrian ile neredeyse her yere gitmişlerdi. Lunapark'a gitmişlerdi, pamuk şekeri yemişlerdi, parka gitmişlerdi ve sinemaya gitmişlerdi. En güzel gün olarak tarihe geçmeliydi bugün, hayal ettiğinden bile güzel bir gün geçirmişti marinette.
Adrian 'ın da ondan kalır bir eksik yanı yoktu. Çok güzel bir gündü ve bunu hiçbir şeyin bozmasını istemiyordu.
Ve şimdi eve dogru el ele yürüyorlardı. Karşıdan dondurmacı geçerken Adrian durdu ve marinerteye beklemesini söyledi. Karşıdan karşıya geçerken dikkatle geçti ve dondurmacıdan 2 top dondurma alıp aynı şekilde karşıya geçti.
Marinette'nin kini ona verdi ve tekrar elini tutup yürümeye başladılar. Adrian arada marinerte'ye kaçamak bakışlarını iletiyordu ve çok tatlı dondurma yediğini fark etti. Marinette dondurmayı bir daha yaladıktan sonra burnunda doldurma izi kalınca Adrian güldü

Bir anda olduğu yerde durdu. Durunca elini tutan marinette de onunla birlikte durdu ikisinin narin bakışları arasında adrian elini çekti ve dondurmasını diğer eline alıp diğer eli ile marinettenin burnundaki dondurmayı sildi. Şaşkın olan marinette nın yüzüne kocaman bir gülümseme aldı ve kendini kontrol edemeden yanağına kocaman bir öpücük bırakıp önden yürümeye devam etti.
Adrianin ise yüzünde marinette gibi kocaman bir gülümseme oluştu. Elini cebine koydu ve marinettenin arkasından yürüdü...

●●

Tekrardan el ele tutuşurken evinin önünde durdular. Adrian elini bırakmadan marinetteye döndü ve tam ağzını açıp bir şey diyecekken marinette ondan önce davranıp konuştu.

"Şimdi...Yine kılasik şeyler olacak ve ben eve girecegim neden hep böyle oluyor?"
"Bilmem. Ne yapmamı istersin?"
"Ne bileyim onu da sen düşün beyfendi hepsini benden beklemeyin"

Arkasını dönüp gidecekken adrian kolundan tuttu ve kendine çevirip basından öptü.

"Seni...Ailenden istiyeyim mi?"
"Nasıl istemek?"
"Evlilik... gibi..."

Bir an kalbinin durduğunu hissetti marinette.
Bu konuda çok ciddiydi. Bir gün onunla evleneceğini hayal etmişti hatta küçük küçük çocuklarını da düşünmüştü adrian.

Ugur Bocegi İle Kara KediHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin