KÖ"Dünya Küçük Hanımefendi"

67 15 75
                                    


'Masal kötüyse kahraman
n'yapsın?'

Medya; Yiğit Eymen

♤♤♤

"Yiğit?"

Hala o yeşil gözlü, güçlü vücudun kollarındayken gözlerimin bana oyun oynadığını düşünuyordum. Kesinlikle bu... İlginç (!) Tek kelimeyle ilginç abi ya.

Çıplak ayaklarım ayakkabısının ucuna dokunurken kendimi geriye çektim. Yalpalanmış olsamda merdivenlerin korkuluklarından tutunarak dengemi sağladım.

"Sen?"

Dudaklarımdan istem dışı çıkan kelime ile kaşlarım çatıldı. Şöyle düşünün; bi' daha görmeyeceksiniz diye karşındakine sakatlık yaparsınız ya, nasılsa sizi görmeyecek... Bence bundan vazgeçmelisiniz. O düşüncenizi bi' kenara bırakın.

Yeşil gözleri şaşkın bakarken o ifade yavaş yavaş kaybolurken yüzüne sinsice bi' gülumseme yer aldı.

"Dünya küçük hanımefendi,"

♤♤♤

Dünya gerçektende küçüktü. Allah'ım bu ne oluyor da benim babaanneme sarılıyordu. Gerçi babaannem onu sariyordu, o güzel -burdan göründüğüne göre baya bi yumuşak acaba şampuanı ne- saçlarını okşuyordu. Kendime goz devirdim.

Oturmuş ailecek onların sevgilerini izlerken ortamda kocaman bi sessizlik vardı. Ama bu fırtına öncesi sessizlikti. Çünkü ailenin küçüklerinden biri olarak onlara ölfürücü bakışlar yolluyordum. Yiğenim Derya'nında benden bi farkı yoktu.

"Büyük anne?" diye cırladı birden annesinin kucağından kalkarak. Yürü be koçum kim tutar seni.

"He kuzum?" dedi babaannem Yiğit denen yabancının kafasını omzuna yaslayıp yanağını okşarken. Ah, bu durum gerçekten sıkıcı olmaya başlamıştı.

"Bu yakışıklı abi kim?" diyerek Yiğite yaklaştı ve dizine oturdu. İzin istemeden. Hadi dizine oturmanı istemiyosa Derya? Ne el alemin dizine oturuyosun?

"Öhh" dedim. Sanırım birazcık anırdım. Butün gözler bana dönerken hepsinde gezinerek yüzüme bir yalancı gülümseme ekledim. "Pardon aile konsoyu, bi' an yakışıklı diyince-"

Annem sözümü keserek "Ne varmış çocuğun tipinde git sen kendine bak önce"

Allahım evlatlıkmış gibi hissediyorum kendimi. Beni şu an şimdi hemen yanına almalısın bence?

"Anne ya," dedim arkamdaki kirlenti alıp kuala gibi sarıp sarmaladım.

Kaşlarını kaldırarak 'sus' diye dudaklarını büzdü. Bu hareketiyle yüzümü ekşttim.

"Elmas kızım demistim ya, ahretliğimin çocuğu gelecek küçüklüğünü bilirim diye,"

Annem dikleşerek eliyle Yiğit'i işaret etti "Haa anne bu şu çocuk adı neydi," diyerek elini dizine vurdu. Azcık aklınıda bunu düşünerek harcamasını istemediğim için "Yiğit," dedim gözlerim hala onun üzerindeyken.

Kelebeğin ÖmrüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin