KÖ "Hiç Olmak"

39 12 82
                                    

"Sonuçta her şeyin mahvolması için aşk iyi bir nedendir.."

°Medya; Selim Gülgören~Ağır Yaralı

♧♧♧

Kahvaltımı sessiz sedasız etmiş ayakkabılarımı giyiyordum. Ali hala gelmemişti. Normalda bu saate gelmesi gerekiyodu. Önemli bi' şey olmuştur diyerek kendimi avutuyordum.

Hızla merdivenleri indim ve ambulansı beklemeye başladım. Hadi ama Ali. Saat kaç oldu. Kolumdaki saate bakarken gözlerim kocaman açılmıştı.

8.15

Fazlasıyla geç kalmışti. Arka cebimdeki telefonumu çıkararak rehberden Ali'yi bularak hemen aradım.

Çalıyordu... Çalıyordu...

"Efendim Pelin?"

"Ali?" dedim, çünkü ben malım.

"Efendim," dedi bu zefer bıkkın bir sesle.

"Şey, geciktinde merak ettim o yüzden-"

"Gecikmedim, gelmedim," dediğinde kaşlarım refleks olarak birleşti. Ne demek gelmedim?

"Anlamadım,"

"Nesini anlamadın gelmedim diyorum. Ambulansımızda istemiyoruz seni. Dün hiç bir şey yapamadın. Artık şu heycanmıdır korkumudur her neyse bırak artık. Her şeye İclal tek başına yetişemez,"

Gözlerim dolmuştu. Ne yapmıştım ki ben şimdi. Sadece biraz ne yapacağımı şaşırmış telaşa kapılmıştım. Ne diyordu ya, sevdiğim adam nasıl beni istemezdi yanında.

"Ama..."

"Pelin, bak üzgünüm ama dünki polis-" dediğinde yutkundum. Ölmüşmüydü. Yiğit'in arkadaşı. Ölmüştü. Sol gözümden bir yaş yanağımdan boynuma dogru süzülürken Ali'nin o huzur bulduğum sesi duyuldu.

"Merak etme ölmedi. Sadece geç kaldık. Unutma Pelin, affetmiyor," diyetek yüzüme kapattı.

Geriye doğru giderek iki basamakli merdivene çöktüm. Telefonu yanıma koyarak ellerimle yüzümü kapattım.

N'yapıcaktım şimdi ben? İyide İclal benim bir sey yapmama izin vermeden her boka kendisi koşuyordu.

"Küçük hanım?"

Yiğit'in sesini duymamla hemen kalktım ve ıslanmış yanaklarimi bir nevi kurulamaya çalıştım.

Her yerden çıkıyordu meymenetsiz şey.

"Ne var?"

"Unutuldun mu yoksa?"

Yutkunarak ona döndüm ve...
Aman Allah'ım? Boş gününe gelmişte özenerek yaratılmıştı mübarek. Üzerinde deri siyah ceketi, beyaz salaş tşörtü, siyah yan cepleri olan pantalonu... sen nesin.

"Sakin," dedi yanımdan çekip giderken. Hey! Bahçe kapısı bu tarafta.

Aman bana ne canım. Mendi kendime omuz silkerek kapıya ilerledim. Kapıyı kendime doğru çekerken o lanet ettiğim duygum baş gösterdi. O duygu ne mi?

Kelebeğin ÖmrüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin