Bu sabah güne baş ağrısıyla uyandım. Dün akşam gereğinden fazla içmişim, hemen üzerime bir şeyler geçirip banyoya girdim. Aynada kendime bakınca bir şok geçirmedim değil! Çünki tipim cin çarpmışa dönmüş. Hemen duş aldım ve saçlarımı kuruttum. Ardından telefonuma gelen mesaj sesi ile irkildim.
Koca Melez: Hope, hemen eve geliyorsun!
Mesaj yazmamaya karar verdim. Biraz kafa dinleyeceğimi yazmıştım.
Koca Melez: Hope, mesajlarımı yanıtla!
Bunlar beni rahat bırakmayacaklarmı!? Veeee yine bir mesaj! Tahmin edin kimden? Klaus diyenlere +10 puan!
Koca Melez: Hope, omzundaki şeyi çıkartmak için bir büyü bulduk. Neredesin? Söyle!
Hope: Yerimi kimseye söylemedim. Anneme bile, ve sanada söylemem. Bu akşam dönerim.
Koca Melez: Cezan büyük olacak küçük kurdum!
Ahanda şimdi gerçekten bittim. Allahım sen beni koru! (Amin). Sonumuz hayrola, inş bok yoluna gitmeyiz -ki büyük ihtimalle öyle- ben 1 hafta falan dahamı kalsam?
Hope: Ben biraz dahamı tatil yapsam? Bence mükemmel fikir.
Koca Melez: Cezan büyüyor.
Hope: Tamam. Ama ceza falan işin içindeyse hiç gelmem.
Koca Melez: Gelmezsen seni bulamayacağımımı sanıyorsun?
Hope: Şu ana kadar beni bulan olmadı. Hadi sana kolay gelsin. Ben stres atmaya gidiyorum, bay bay!😝
Koca Melez: Babaya dil çıkarılmaz. Bu akşam bu evde seni göreceğim!
Telefonu kapattım ve bodrum katına indim. En sevdiğim çikolata ve şekerlerden koli koli alıp burayı doldurmuştum. Bir yere oturdum ve şarkı açtım. Ardından bitter çikolataları alıp yemeye başladım, hayaller kurdum, hayatımı göz önünden geçirdim, yani baya baya düşündüm sonra evden çıktım ve arabaya atlayıp uçuruma gittim. Uçuruma varınca karşımda jess ve jenn vardı. Hemen üzerime atlayıp sarıldılar. Ardından uçuruma oturup konuşmaya başladık. Ben onlara omzumdaki şeyi çıkartmak için bir yol bulduğumuzu söyledim. Jess
"Aslında ben bulup babana söylemiştim." Dedi.
"Neden ilk bana söylemedinki?" Yani ilk önce bana söyleseydi daha iyi olurdu.
"Sana söylemek için size gelmiştim ben, sonra kapıyı baban açtı. Hope burada yok sen bana söyle ben ona söylerim dedi. Bende ona söyledim." Dedi yeterince açıklayıcı olduğu için fazla üstelemedim.aklıma gelen şahane fikirle oturduğum yerden fırladım.
"Büyüyü neden şimdi yapmıyoruz? Ben daha eve gitmek istemiyorum." Dedim.
"Ama malzememiz yokki." Aslında bulabilirdik.
"Sen bana söyle malzemeleri ben bulurum." Dedim o da cebinden bir kağıt çıkarıp liste hazırladı.
Çam yaprağı
Senin kanın
Kase
Mine ve kurtboğan
Sana ait bir nesne
Tuzlu su.Hemen yanımızda bir çam ağacı vardı. Yanımda mine ve kurtboğan taşıyordum. Ne olur, ne olmaz ormandan bir kurt sürüsü üstüme gelirse ne yapabilirimki!? Uçurumun aşşağısı zaten deniz, yani tuzlu su da tamam. Ama kasemiz yok. Kızlara baktığımda Jenn bir tane kase çıkarıyordu.
"Lazım olur diye taşıyorum. Sonuçta hemen hemen her büyüde kase kullanıyoruz." Dedi ve kaseyi toprağa koydu. Bende tuzlu suyu bir şişeye koyup yukarı çıktım. Sonrası ritüeller falan. İşimiz bitmeye yaklaşırken jenn.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HOPE Mikaelson (Melez~The Originals)
FantasyBen hope 17 yaşıma basmak üzereyim. 10 yıl önce Hollow denilen bir lanet ailemizi ayırmıştı, ama şimdi tekrar birleştik ve hollow' u yendik artık tamamen bir aileyiz.