HOPE Mikaelson (Melez~The Originals)

Garip şeyler!

Annem kağıdı aldı ve açtı. Okuduğundaysa kaşlarını çattı. Anneme 'söyle artık!' bakışı atarken annem bana ters ters bakınca tırsıp teslim oluyorum dercesine ellerimi kaldırdım.

"Anne kağıtta ne yazıyor?"

"Kağıttaaaaa...." Dediğinde tüm aile ciddileşmiş anne bakıyordu.

"Anne survivorda adadan ayrılacak kişiyi açıklamıyorsun, söyle artık. Ha, istersen reklamlar deyip en heyecanlı yerde konuşmayı keselim." dediğimde herkes bana 'bu çocuk olmamış!' bakışı atarak beni dövdü resmen. Babamın arkasına saklanıp

"Tamam, tamam sustum, vurmayın!" Dediğimde herkes güldü.

"Hope haklı, hadi oku artık şunu." Dedi babam ciddileştirmeye çalıştırdığı sesiyle. Bir anda başım döndü ama çaktırmadan kendimk toparlamaya çalıştım. Ardından daha çok başım döndü ve kol amcamın ben düşmeden beni yakaladığını anladım. Artık kendimi karanlığa bıraktım ve o asil siyahın beni içine çekmesine izin verdim.

********

Gözlerimi lanet bir baş ağrısıyla açtım. Pardon, açmaya çalıştım çünki göz kapaklarım çok ağır geliyordu. Gözlerimi açmadan konuşmaya başladım.

"Hay ben böyle baş ağrısınında, böyle melezliğinde, böyle dünyanında, böyle yer çekimininde, böyle zemininde anasını bacısını, dedesini ninesini, ablasını kardeşini, kısacası tüm sülalesini ters çevirip altı ay si-" sözümü kol amcamın sesi böldü.

"Hooop, hop! Yavaş gel az." Dediğinde gözlerimi nihayet aralayabildim. Odaya baktığımda elijah amcam ve kol amcam vardı.

"Offf! Sizdemi burdaydınız?" Dediğimde hafif güldüler.

"Halisülasyon görmüyorsan burdayızdır." Diye elijah amcam araya karıştı. Gözlerimi karıştırıp, kendimi cimcikledim.

"Ahh! Gayette gerçeksiniz. Bu arada, diğerleri nerde?" Diye ortaya bir soru attığımda, ilk cevaplayan kol amcam oldu.

"Onlar salonda konuşuyorlar. Bizi de senin başına diktiler. Bir de babandan talimat var, odandan çıkmayacaksın." amcamın dediği şeye göz devirmekle yetindim. Offf! Bir de bu çıktı başımıza. Koca melez, ne olacak?! Gelmiş bilmem kaç milyonuncu yaşına, tarihi eser olmuş. Şimdi de odama hapis ediyor beni! Kol ve elijah amcam güldüğünde 'ne var?' manasında kafamı salladım. Kol amcam

"Tarihi eser ha?!"  dediğinde, ikisininde kahkahaları hunharca dahada çoğaldı.

"Klaus bunları duyarsa seni evde 200  yıl hapise tıkar." sesini kız gibi incelterek"'Gelmiş bilmam kaç milyonuncu yaşına, tarihi eser olmuş. Şimdide odama hapis ediyor beni!'" dedi elijah amcam. Ben onları sesli mi söyledim?oflayıp açtım ağzımı yumdum gözümü.

"Ya, siz ne biçim amcalarsınız. Beni burdan kurtarıp, destekleyeceğinize gelip dalga geçiyorsunuz. Üstüne kahkaha atıp, benim taklidimi yapıyorsunuz. Küstüm size, konuşmayın benimle. Cadılar çarpsın sizi tamammı!? Hıh! Pis amcalar!" Deyip yatakta diğer tarafa döndüm.
Kol amcam ve elijah amcam iki yanıma yattılar. Bende sırt üstü uzandım iki yanımdan bana çikolata uzatılınca ikisinide kaptım.

"Affedildik mi majesteleri?" diye kol amcam sorunca omzuna vurdum.

"Bak hala dalga geçiyor. Sen biraz daha sürün." Dedim. Bu sefer elijah amcam konuştu.

"Beni affettin mi, amcasının birtanesi?" Deyince elijah amcama sarılıp kol amcama kısık gözlerle baktım.

"Azcık şu abini örnek al kol!" elijah'a dönüp" Tabiki de affedildin. Bir de şu öbür, benimle dalga geçen amcama böyle olmayı öğretsen fena olmaz. " dedim. Kol amcam geliop bana arkamdan sarılınca elijah amcamdan ayrıldım. Kol amcama ölümcül bakışlarımı atarken, yanaklarımı sıktı. Artık sinirden yüzüm kızarmaya başlayınca kol amcam, elijah amcamın arkasına saklandı. Bende ayağa kalktım.

"Sen! Benim! Yanaklarımı sıktın?!" Diye sinirle ve sorarcasına konuştuğumda şunu duydum.

"Faka bastık! Beni şu cadı yeğenimin elinden kurtarırmısın abicim?"diyen kol amcama 'sen bittin' bakışı atınca, vampir hızıyla odadan çıktı. Tam ben de arkasından gidecekken, telefonumun çaldığını gördüm ve durdum. Elijah amcama baktığımda odadan çıktığını gördüm. Kimin aradığına bakınca 'pezevenk' (jack) yazısını görünce dahada sinirlenerek telefonu açtım.

"Hope?"

"Ne var pezevenk?"

"Hope buluşmamız gerek."

"Neden?"

"Çok önemli bir şey oldu. Sana konum ve saati atarım."

"Tamam." Dedim ve o benim yüzüme kapadı. Sinirlenip geri aradım.

"Alo? Hope, ne ol-" cümlesini bitirmeden telefonu yüzüne kapattım. Hah! Birisi benim yüzüme telefonu kapatacak ve ben karşılıksız kalacağım. Rüyanda görürsün! Telefonuma gelen mesaj sesiyle irkildim.

-yarım saat sonra ... Arazisinin önünde. Gelen mesajla hazırlanıp yola çıktım. Tabiki bizimkilerin haberi yok. Orada işim en fazla 10-15 dakika sürer diye düşünüyorum. Jackin dediği yere gelince beklemeye başladım. Yanımda esen rüzgarla jackin geldiğini anladım.

"Hope, çok özür dilerim." Dedi ve sırtımda hissettiğim keskin acı, ardındansa karanlık bedenimi sardı. Bu gün gerçekten garip şeyler oluyordu!

😨😨😨😨😨

Arkadaşlar biliyorum bölüm kısa oldu, ama bundan sonraki bölümlerde daha çok yazacağım. Bayağıdır benim için önemli bir sınava hazırlandığımdan bölüm yazamıyordum. Fakat bundan sonra düzenli olarak bölüm atmaya çaba göstereceğim. Hepinizi öpüyor, teşekkürlerimi sunuyorum.