Medyadaki şarkıyı dinleyerek okuyun lütfen...
~1 hafta sonra~
Bu gece dolunay yükselecekti. Ben dönüşecektim...
Annem kağıdı ben dönüşene kadar okumamaya karar verdi. Daha doğrusu ailecek böyle bir karar verdik...
Ben düşünürken kapının çalmasıyla aşağı indim. Kapıyı açtığımda karşımda jacki görmeyi beklemiyordum.
"Sen hangi yüzle ve ne hakla hala buraya gelebiliyorsun!?" dedim kızgın sesimle.
"Hope çok özür dilerim. Bana büyü yaptı." dedi.
"Burada konuşmayalım beni burda bekle babamlar gelirse olay çıksın istemiyorum." dedim ve montumu alıp aşağı indim.
Benim okulu ekipte geldiğim kafeye gelmiştik. Boş bir masa bulup oturdum.
"Hadi... konuş. Seni dinliyorum." dedim.
"Hope ben gerçekten sana aşığım. Seni seviyorum. Biliyorum çok aptallık yaptım. Senden beni affetmeni bekleyemem ama... Senden son bir şans istiyorum. Beni artık sevmiyorsan bir daha karşına çıkmam. Seni zorlamamda." dedi jack. Maalesefki ona karşı artık hiç birşey hissedemiyorum. Bu nefret değil... Ona karşı tamamen hissizim ve eğer onu artık istesemde sevemem.
"Özür dilerim ama artık sana karşı bir şey hissetmiyorum..." dedim o da başını salladı.
"Sana yaptıklarım ve çektirdiğim acı için senden özür dilerim. Bir daha karşına çıkmayacağım. Ailemin yanına newyork'a gideceğim. Bu zamana kadar bana yaşattığın mutlu anlar için teşekkür ederim. Elveda..." dedi.
"Bende seni affedemediğim için özür dilerim ve teşekkür ederim. Elveda..." dedim ve ona gülümseyip sarıldım.
"Umarım newyork da mutlu olursun." dedim ve kafeden ayrılıp oksijeni içime çekerek eve doğru yürümeye başladım.
Eve vardığımda aklıma son anda gelen fikirle arabama binip kafa dinleme evine gittim arabanın bagajından benzin bidonlarını çıkarıp evin her tarafına döktüm ve biraz uzaklaşıp ateşe verdim. Bir süre sonra itfaiyeyi aradım ve eve gittim hava kararmak üzereydi.
Eve gelince arabadan indim ve odama gittim. Biraz yatakta uzandıktan son ra kapı tıklandı ve annem girdi.
"Kızım birazdan yola çıkacağız. Kıyafetlerini çantana koy ve aşağı in." dedi.
"Tamam anne." dedim. Çantama kıyafetlerimi koydum ve üzerime eşofman giydim. Kapıya gelince tüm aileyi görmeyi beklemiyordum. Dönüşümümde sadece annem ve babam yanımda olacaktı. Çünki kurtların alanında dönüşecektim Rebekah halam geldi ve bana sarıldı.
"Seni çok seviyorum hope. Sen kesinlikle benim yeğenim olmak için doğmuşsun." dedi rebekkah halam. Bende ona sarıldım.
"Sende benim halam olmak için doğmuşsun." dedim. Ardından freya halama sarıldım.
"Yeğenimle daha yeni tanışmış olsamda seni çok sevdim. Sen tam bir mikaelsonsun. Artık ailenin tek cadısı ben olmayacağım için çok mutluyum." dedi. Bende ona sarıldım.
"Seni tanıdığım bu kısa sürede emin olduğum şey mükemmel bir hala olduğun." ondan ayrılıp rebekkah halam ve freya halama baktım.
"Siz benim en sevdiğim iki halamsınız. İkinizide anlatamayacağım kadar çok seviyorum." dedim. Birbirimize gülümsedik. Elijah amcamlada sarıldık.
"NickKlausa şu dünyada söz dinletebilen tek kişi sensin. Bunu biliyorsun değil mi?" dediğinde güldüm.
"Bilmem mi?" dedim ve ondan ayrıldım. Kol amcamda bana sarıldı.
"Bilirsin sarılmayı hiç sevmem. Bu kıyağımı unutma." dedi kol amcam. Güldüm.
"Daha geçen hafta bize sarılan sen değilmiydin kol amca?" dedim.
"Hiç birşeyide unutma zaten." dedi. Ailecek güldük... Babam da kolunu omzuma atarak beni kapıya yönlendirdi.
"Hadi artık gitmemiz gerek. Biraz daha kalırsak hope burada dönüşecek." dedi babam. Beraber yürüyüp arabaya bindik. Babam sürücü koltuğuna ,annem yanına, ben ise arka koltuğa oturdum.
"Sen doğduğundan beri hep böyle ailecek yolculuk yapmak istemiştim. Bu güne kısmetmiş." dedi babam. Gülümsedim.
>>>>>>>>>>>
Sonunda kurtların bölgesine gelmiştik... Babam saatine baktı.
"Dönüşmene yarım saat var hope. Seni kelepçelememiz lazım. Annende seninle dönüşecek." dedi babam. Annem isterse dönüşmeyebilirdi. Benim için gereksiz acı çekmesine gerek yoktu.
"Ama-"
"Aması yok hope! Bende dönüşeceğim ve buna karşı çıkmanı istemiyorum." dedi kendini kelepçelemeye başlarken annem.
Oflayıp kelepçelerin oraya gittim. Babamda beni kelepçelemeye başladı. Bu sırada babam bana nasihatler veriyordu.
"Daha önceden dönüştüğünden acın daha hafif olacaktır. Ayrıca daha hızlı dönüşeceksin ki bu iyi bir haber. Kendini tamamen dönüşmeye odakla ve dönüşümünü engellemeye çalışma. Dönüşürken kelepçelere fazla asılma bu dahada canını yakar. Ve son olarak... Seni seviyorum ve seninle gurur duyuyorum. İyiki benim kızımsın." deyip alnımdan öptü.
Aniden koluma giren acıyla hafif bir çığlık attım. Anneme baktığımda başını salladı ve o da dönüşmeye başladı...
>>>>>>>>>
Saatler sonra acım sona ermiş ve kendimi tamamen özgür hissediyordum. Havaya aynı anda annemle benim ulumam karıştı... Şu an çok mutluyum...
Kendimi özgür, rahatlamış ve dünyanın en mutlu varlığı gibi hissediyorum. Bu his... Bu his tek kelimeyle mükemmel...
Tekrar insan formuma dönüp annemle giyindik ve arabaya babamın yanına gittik. Babam bana gülümseyerek baktı ve sarıldı. Ardından arabaya binip yolda sohbet ederek new orleans sınırına geldik. Sınırda bizi mikaelson ailesi bekliyordu. Hepsiyle tekrar sarıldık ve annem kendi çantasından bir kağıt çıkartdı.
Bu benim omzumdan çıkan büyü kağıdıydı...
Herkes anneme merakla bakarken annem yavaşça kağıdı açtı. Gözleri fal taşı gibi açılınca yanına gittim. Ve öylece dona kaldım.
Bu... Bu... Tüm olağan üstü yaratıkların insana dönüşmesini sağlayabilecek bir büyüydü. Herkes bize merakla bakarken ben konuştum.
"Artık insan olmak isteyen tüm olağan üstü canlılar insana dönüşebilir... Biz bile..." dedim. Büyü kağıdının yanındaki kağıtta ise 'Dünyadaki en güçlü ve en temiz kalpli cadı olarak bu büyüyü sana hediye ediyoruz...
Sevgilerle, ruhlar meclisi...' yazıyordu. Dudaklarımda aynı babamınki gibi muhteşem bir gülümseme belirdi ve içimden 'bu hediyeyi ömrümün sonuna kadar koruyacağım...' diye geçirdim.
Evet sevgili okurlar,
Final yaptık ve artık kitabı düzenlemeye alacağım.
Kitapta bir değişiklik olmayacak. Sadece yazım ve noktalama hatalarını düzelterek kitabı daha iyi anlamanızı sağlayacağım.
Diğer kitabıma da bakmayı unutmayın.
Sizi seviyorum sevgili okuyucularım, elveda...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HOPE Mikaelson (Melez~The Originals)
FantasíaBen hope 17 yaşıma basmak üzereyim. 10 yıl önce Hollow denilen bir lanet ailemizi ayırmıştı, ama şimdi tekrar birleştik ve hollow' u yendik artık tamamen bir aileyiz.