1.2

1.4K 93 14
                                    

drew.biebs: Selena kapıya bakmak ister misin

selenagomez: Neden

drew.biebs: Belki de buluşacağımız zaman gelmiştir ?

selenagomez: OHA CİDDİ MİSİN AMA BEN YENİ UYANDIM OF ÇOK ÇİRKİNİM

SEN Bİ DUR BEN GELİCEM

drew.biebs: Sakinleş

Ben kapıda değilim

Sana bıraktığım kutuyu al ve akşam 8'de hazırlanmış ol

Bir araba seni almaya gelecek içinde ben olmayacağım

Ama

Gittiğin yerde seni bekliyor olacağım

Seni seviyorum

selenagomez: Bunu nasıl kabul edeyim şimdi ben

drew.biebs: Bunu bana bir iyilik yapıyorsun gibi düşünemez misin

Büyük bir iyilik

Kalbimin biraz daha canlanmasını sağlayacak bir iyilik

selenagomez: Beni arada bıraktın şuan

drew.biebs:O kadar hazırlık yaptım ya

selenagomez: Off tamam tamam geleceğim

drew.biebs: Teşekkürederim teşekkürederim teşekkürederim

selenagomez: Yaaa nereye gideceğiz

Ve neden bir anda bana kendini tanıtmaya karar verdin ?

drew.biebs: İstedim işte

Ne zaman öleceğimiz belli olmaz değil mi?

Sen beni görmeden ölmek istemiyorum

selenagomez: Ah pekala

Şimdi gitmem gerek

Bir sürü işim var

drew.biebs: Peki görüşürüüüzzz

Benim de bir sürü işim var

Etrafın mükemmel olmasını sağlamalıyım

-Selena-

Saat 13.42'ydi kapıdan aldığım karton kutulardan büyük olanın kurdelesini çözerek içini açtım. Şampanya rengine yakın bir elbise yanında topuklu ayakkabılar ve küçük bir kutu daha beni karşıladı.Elbiseyi dikkatle kutudan çıkardım tamamını görünce büyülenmiş gibi elbiseye baktım. Mükemmel bir şeydi.

Justin'in harika bir zevki vardı. Elbiseyi kırılacak bir eşya gibi dikkatlice yatağımın üstüne koydum. Küçük kutuyu alıp açtım. İçinde ufak kalp şeklinde bir kolye vardı. Kalbin bir tarafında J harfi diğer tarafında S harfi vardı. Buna hafifçe gülümsedim. İnce düşünen biriydi.

Diğer orta boy kutuyu açtığımda içinde bir kaç gündür bahsettiğimiz şu kalemden bir sürü vardı buna karşılık kendimi çok kötü hissediyordum. Derin bir nefes verdim. Daha sonra bunun in ona kızabilirdim. Şimdi sadece hazırlanmam gerekiyordu.

Her şeyi düzgünce yatağımın üstüne koyup kutuyu yatağımın altına sıkıştırdım ve duşa girdim.

Ufak bir duşun ardından saçlarımı kuruttum ve vereceğim şekli düşünmeye başladım. Aynı zamanda telefonumu alıp Taylor'ı aramıştım. Ona olan biteni kısaca özetledikten sonra telefonu kapattığımda saçım bitmiş durumdaydı.

Kıyafeti giydim kolyeyi büyük bir özenle taktım ve ayakkabıları ayağıma geçirdim.

Aynadan kendime bakarken kendimi güzel hissettim. Elbise benim için dikilmiş gibi vücudumla bir bütün olarak duruyordu omuzlarıma dökülen saçlarım omuzlarımın gereksiz olan açıklığını kapatıyordu.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Kendimi güzel hissettiğimde yanıma ufak bir çanta alarak içine rujumu  bir miktar para ve telefonumu alarak kapıya doğru adımladım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Kendimi güzel hissettiğimde yanıma ufak bir çanta alarak içine rujumu bir miktar para ve telefonumu alarak kapıya doğru adımladım. Odamın kapısından çıktığımda annem karşımda belirdi.

"Vay vay vay Nereye böyle Bayan Gomez ?" onu takmayarak kenarından geçmeye çalıştım ama önüme geçerek bana engel oldu.

"Çekil önümden"

"Sana nereye gittiğini sordum"

"Bundan sanane benimle ilgileniyormuş gibi yapmayı kes"

"Asıl sen sesini kes ve odana geri dön. Hiçbir yere gitmiyorsun."

"İzle ve gör o zaman" tekrar kenarından geçmeye yeltelendiğimde bana engel olamadan merdivenlere ulaşmış ve aşağı inmiştim.

"Sürtüklük yapmaya gittiğini biliyorum Selena. Hemen buraya geri dön" onu umursamadım. Genelde bana söylediği şeylerdi bunlar.

"Zamanında kimin sürtüklük yaptığı belli oluyor.Bir babam bile yok" fısıldayarak söylemiştim bunları.Evden çıktığımda saat 7.30'du anlaşılan yarım saat beklemem gerekecekti. Annemin bana bugün hesap sorası geldiği için üstüme bir şey almayı unutmuştum. Ben üşüme sorunuma bir çare düşünürken önümde beyaz bir limuzin durdu. Arka kapıdan takım elbiseli 40'lı yaşlarda bir adam indi. Ağzım şaşkınlıkla açıldı.

"Justin?"

"Bayan Bieber ah pardon Bayan Gomez Ben Edward , Bay Bieber sizi onun yanına götürmemi istedi. Bu yolculukta size eşlik edeceğim." sözünü bitirdikten sonra elindeki uzun kollu beyaz ceketi bana uzattı.

Uzattığı ceketi alıp giyindim.

"Ş-şey pekala" yanaklarımın kızarmaya başladığını hissediyordum. Edward'ın açtığı kapıdan girdiğimde dikkatim koltuğun üstünde duran kocaman gül buketine kaymıştı. Gül buketinin yanına oturduğumda Edward arabaya bindi ve kapıyı kapattı arkasındaki cama iki kez hafifçe vurdu böylece hareket etmeye başladık.

"O güller sizin için."

Gülleri kucağıma aldım

"Ah teşekkür ederim"

"Teşekkürünüzü Bay Bieber'a iletirsiniz ve şu an benden sizin bir fotoğrafınızı istiyor"

O telefonu cebinden çıkardığında ellerimle yüzümü kapattım ama çoktan fotoğrafı çekmişti.

"Bugün ben onun yüzünü görene kadar o beni görmeyecek. Şimdi yüzünü saklama sırası bende"

Stalker •Jelena TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin