6.5

584 39 13
                                    

People can go from people you know to people you don't

•••••

Yolda giderken nereye gidebileceğimizi düşünmüş en sonunda nereye gidersem Justin'in beni bulabileceğini bildiğimden  otelde kalmak daha iyi olur diyerek eve uzak bir otele doğru arabamı sürmüştüm.

Otoparka girdiğimizde emniyet kemerimi çıkardım ve derin bir nefes verdim. Ellerimi direksiyona koyup başımı da ellerimin üstüne koyup bir süre öylece bekledim. Yanlış mı yapıyorum diye düşünmeden edemiyordum.

Düşünmeye bir son verip uyanmış olan Jaxon'a baktım.

"Tatlım bir otele geldik odaya çıktığımızda bir daha seni rahatsız etmeyeceğim. Üzgünüm sürekli uykun bölündü."

"Önemli değil Selena. Abim hala gelmedi mi?"

"Abin uzun bir süre olmayacak gibi görünüyor. Benden sıkıldın mı yoksa?" Gülümseyip burnunu parmaklarımın arasına kıstırıp biraz çekiştirdim. Sızlanıp güldü ve kendini elimden kurtardı.

"Seni abimi sevdiğimden daha çok seviyorum. Ama abim bunu duymasın yoksa üzülür."

"Merak etme söylemem. Haydi odamıza gidelim."

Arabadan inip onun kapısını açtım ve aşağı inmesine yardım ettim bagajdaki valizleri çıkardığımda Jaxon gözlerini kocaman açarak bana baktı.

"Biz çok uzaklara gittiğimizde bu kadar çok valiz götürüyoruz. Biz çok uzaklarda mıyız Selena." Onun bu sevimli hallerine gülümsedim.

" Hayır küçüğüm. Ben bir kadın olduğum için ve sen bir çocuk olduğun için ikimizin de çok fazla şeye ihtiyacı oluyor. O yüzden bu kadar çok valizimiz var."

Kafası karışmış gibi suratıma baktığında eğilip tombul yanaklarını koklaya koklaya öptüm. Kıkırdayıp beni itmeye çalışsa da hoşuna gittiğini biliyordum.  Jaxon'un elini tuttum.Otele girdiğimizde bizi sakin bir ortam karşıladı gözlerimi kısaca etrafta gezdirdim ve resepsiyonun olduğu yere gözüm çarptı. Oraya doğru minik adımlarla ilerlediğimizde bir görevli gelip elimdeki valizleri aldı ona minnettar gözlerle bakarken minik bir teşekkür ettim.

••••

Her şeyi halledip odamıza çıktığımızda zaten pijamalarıyla olan Jaxon için yatağı hazırlayıp onu içine koydum ve iyi geceler öpücüğünü verdim. Uykusu olduğu için birkaç mırıltıyla hemen uykuya dalmıştı.

Köşedeki valizlerin içinden kendi pijamalarımı çıkardım. Çantamın içinden telefonumu çıkardığımda Justin'in beni tam 47 kere aradığını ve 30'a yakın mesaj attığını gördüm. Gözlerimi devirip telefonu tamamen kapattım.

"Adi herif."

Komidinin üstünde duran telefonu gördüğümde oraya ilerledim. Ezbere bildiğim numarayı tuşlarken biraz huzursuzdum.

"Alo" uykulu çıkan sesine karşı gülümsedim. Onu uyandırmıştım.

"Shawn"

"Selena?!"

"Evet evet ben Selena Gomez"

"Ne oldu ? Bir sorun mu var ? Bu numara da ne böyle?"

"Ne çok soru sordun Shawn bir dinle sana kısa bir açıklama yapmak için aradım çünkü Justin muhtemelen ortalığı ayağa kaldıracak. Justin ile biraz aram bozuldu ben de evden kaçtım Jaxon ile birlikte."

"Ne yaptı sana o adi ?" Sinirle konuştuğunda dudağımı ısırdım.

"Önemli değil bunu daha sonra konuşabiliriz. Onu kırmamak için ondan uzaklaşmam gerekiyordu bu yüzden evden kaçtım. Sadece merak etmemen için seni haberdar etmem gerekti ve eğer Tay beni sorarsa söylersin olur mu ? Ama sakın Justin'e seni aradığımı söyleme."

"Pekala. Ne olursa olsun seni seviyorum. Beni merakta bırakma ve yarın yine ara. Bugün biraz üzgün olduğunu bildiğim için üstüne gelmeyeceğim. Yarın görüşeceğiz seninle. Güzel bir uyku uyu çünkü yarın güzel bir sorguya sokacağım seni."

"Pekala görüşürüz ve ben de seni seviyorum."

Telefonu kapatıp yatağa uzandım. Ben uzanır uzanmaz Jaxon bana sokulmuştu. Kesinlikle sevgiye aç bir çocuktu ve Justin'in ona bu sevgiyi verecek zamanı yoktu. Ama beni aldatmaya zamanı vardı.

Gözlerimi sıkıca yumup uyumaya çalıştım.

•••••

Sabaha doğru uykuya dalmış ve bir kaç saat uyuduktan sonra rahatsız bir şekilde uyanmıştım. Yatakta doğrulup gözlerimi ovuşturdum ve yan tarafımı kontrol ettim. Jaxon yoktu. Korkuyla ayaklanıp etrafa bakındım. Bu saatte nasıl uyanıp ayaklanmıştı ki ?Ben nasıl fark etmemiştim.

Bütün odayı taramıştım ama Jaxon ortalıkta yoktu.Kendime kızarak hızlıca bir pantolon ve kazak giydim. Oda kartını alıp kendimi dışarı attım. Ellerim ve bacaklarım titriyordu ve zor ayakta duruyordum. Derin nefesler alarak kendimi sakinleştirmeye çalıştım. Asansöre doğru ilerlerken ona bir şey olmaması için dua ediyordum.

Asansör düğmesine defalarca basarken arkamdan bir ses geldi.

"Selenaaaa" bu Jaxon'un sesiydi. Gözlerimden akan yaşları elimin tersiyle sertçe silip ona döndüm.

Koridorda kollarını açmış koşarak bana geliyordu. Eğildim ve kollarımı açarak bana gelmesini bekledim. Sonunda bana kavuştuğunda saçlarını ve yanaklarını defalarca öptüm.

"Neden bana haber vermeden çıktın? Nereye gittin ? Neden gittin? Bir daha sakın böyle yapma küçüğüm. Beni çok korkuttun."

"Ama-" hala Jaxon'a sarılmış bir şekilde dururken önümde biri durdu. Gözlerimi önümdeki erkek ayakkabılarının sahibine çevirdim. Gördüğüm bal rengi gözlerle şaşırırken bu şaşkınlık çok uzun sürmemiş ve saf bir sinire dönüşmüştü.

Stalker •Jelena TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin