üç;; soğuk hava

2.9K 306 33
                                    

öğrenci hae na,

öğlen olduğu zaman derslerim çoktan bitmiş oluyor ve ben seni görebilmek adına saatlerce seni bekliyorum.

en sonunda koşarak içeriye girdiğinde titreyerek montuna iyice sarıldığını görüyorum.

sana biri yardımcı olsun diye etrafıma bakınıyorum fakat kimsenin olmadığını gördüğümde heyecanla sana doğru geliyorum.

"hae na."

bakışların bakışlarımla kesiştiğinde cevap veremeyecek kadar üşüdüğünü fark ediyorum.

"tanrım, montun sırılsıklam. onu çıkarmalısın."

başını iki yana salladığında sana karşı nasıl davranmam gerektiğini, seni nasıl ikna edebileceğimi düşünüyorum.

"gel."

koluna girip seni koltuğa oturttuktan sonra klimayı en sıcak ayarına getirip askılıkta duran montumu koşarak alıyorum.

"işte," diyorum montumu uzatarak. "bunu giy."

düşük bakışlarınla birlikte zorla montunu çıkarıp benim montumu giyiyorsun.

"ho seok hala derste, biraz beklemelisin."

seninle böyle tanışmamalıydım, hae na. seni tavlamak için böyle bir şey yapmamalıydım, sana daha sert davranmalıydım.

ama neden seni gördüğümde yumuşuyor oluyorum?

bu ben değilim, bir başkası.

gözlerim kızaran burnunda takılı kalınca gülümsüyorum.

"pardon," diyorsun kendine geldiğini yavaşça hissedince. "benim için boş yere zahmet ettiniz."

başımı iki yana sallıyorum. "hayır, asla."

gülümsüyorsun.

midem karıncalanıyor.

"teşekkür ederim."

yanağını öpüp önemli olmadığını söylemek istiyorum ama yapabildiğim tek şey hayranlıkla seni izlemek oluyor.

-kurs öğretmenin ji min.

hagsaeng;; jimin ✅ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin