Merhaba arkadaşlar! İlk hikayem ve zihnimdekilerin ilk dile gelişi. Umarım yazdıklarımı okurken keyif alırsınız. İyi okumalar ♡♡...
°°°°°
Vee sonunda üniversite bitmiş ve mezun olmuştum. Arkadaşlarım gibi bende eşyalarımın çoğunu kolileyip kargoyla eve göndermiştim. Şimdi de benim eve gitme vaktim gelmişti. Sevdiğim ve hâlâ minnetle andığım dostlarım beni yolcu etmeye gelmişlerdi. Sanki anılarıma sarılır gibi sıkı sıkı sarıldım onlara. Sona gelmiştik. Bir arkadaşımın tabiriyle "THE END" :) olmuştuk.
Artık yolculuk başlıyordu. Koskoca yıllarımı yiyen, her seferinde şikayet ederek anlattığım bu yerden şimdi üzülerek ayrılıyordum. İnsanoğlu böyle bir varlık işte. Kendime bile anlam veremiyorum. Otobüse bindim, koridorda ilerleyerek koltuk numaramı buldum ve her zamanki gibi cam kenarına oturdum tabi. Yanıma da 20 li yaşlarında başörtülü hanım hanımcık bir kız oturdu.
Merhabalaştık hemen. 5 dk sonra otobüs hareket etmeye başladı. Yanımdaki kıza adını öğrenci mi olduğunu sordum. Ası Ayşegül Üniversite 2. Sınıf tarih öğrermenliği bölümünü okuyormuş. Bende o sormadan adımı okuduğum bölümü söyleyiverdim. Yolculuk sırasında biraz muhabbet ettik. Ayşegül'ün telefonunun çalmasıyla konuşmamız sonlanmış oldu. O telefonla konuşurken bende kulaklığımı takıp cama döndüm yüzümü. Müzik dinledikçe mayıştım resmen. Gözlerim yavaşça kapanmaya başladı. Arada gözlerimi aralayıp etrafı dikizliyordum ki uyuyakalıp da Türkiye'nin bir ucuna gitmeyim diye. Yolculukla geçen 9 saatin ardından ineceğim yere yaklaşmıştık. Ayşegül'e ve şoföre iyi yolculuklar dileğinde bulunup şükür ki kutsal topraklara yani memleketime ayak bastım.
Gecenin 2 sinde otogarın girişinde tabir-i caizse sap gibi bekliyordum. Zifiri karanlıkta bir tek farları parlayan hızla bana doğru yaklaşaran araba birden önümde ani fren yaparak durdu. O anki korkuyla yere çöküp ellerimi havaya kaldırdım ve başladım içimden son duamı etmeye; Allah'ım sen beni koru. Sen beni affet yarabbiiiiiiim derken o da ne! Arabanın kapısı açıldı ve arabadan siyah ayakkabılı siyah tişörtlü orta boylarda bir adam indi. Arabanın farları gözümü aldığı için yüzünü göremiyordum. Bir de ne olsun yanıma yaklaşıp havadaki kollarımı kavrayıp beni yerden kaldırıverdi.
- Kızım manyak mısın sen?!
- ...
- Ses versene kızım!
- ...
- Dilini mi yuttun çocuğum?
- Aaa....bi. Abi Allah seni kahretmesin emi sensin manyak. Ve arabadan inenin abim olduğunu sesinden anlayınca derin bir ohhh çektim valla.
Bu arada abim hunharca gülüyordu.
- Yerde ne işin var üstünü başını çırp da bin arabaya, dedi kahkaha atarak uyuz.
Tabi ben o şoku üzerimden atmaya çalışıp üstümü temizledim ve bindim arabaya. Abimin hoşuna gitmiş olacak ki durmadan gülüyordu. Beni korkutmak için plan yapmış uyuz. Bir de ballandıra ballandıra anlatır şimdi evdekilere.
Neyse eve doğru yol almaya başladık. Bu arada 3 kardeşiz biz. Bir abim bir de erkek kardeşim var.
Abim Ömer; 24 yaşında, zayıf, orta boylarda, ela gözlü, sempatik, aşırı dercede komik bir yapıya sahip. Yüzünde gamzeleri var ve çok güzel şarkı söyler ben gibi ;) Aynı zamanda eski çağdan kalma kıyafet ve şarkı,film ve diziler onun vazgeçilmezi. Hâlâ bekar bir birey olarak başıma kaldı anlayacağınız. Kız konusunda çok pasif olduğu için ben olmadan kız tavlayamıyor.
Erkek kardeşim Levent; 15 yaşında ve tam bir ergen. Bal rengi gözleri ve kumral saçları var. Kızların favori ismi kendisi. Havasından geçilmiyor hasbamın. Anadolu lisesi 1. Sınıf öğrencisi. Anne kuzusu bir de.
Vee ben Nergis KAHRAMAN. 21 yaşında, 1.60 boylarında, 50 kilo civarında minnak bir kızım. Minnak diye severdi beni arkadaşlarım. O yüzden minnak dedim kendime :) Bayanların yaşı ve kilosu pek söylenmez ama benim gizlim saklım olmaz. Üniversite sağlık bölümü mezunuyum artık :)
Neyse abimle konuşa konuşa eve doğru gidiyoruz.
- Hoşgeldin başımın belası kardeşim niye geldin hemen. Az daha okusaydın ya sen.
- Hoşbuldum sağol abi bi bismillah yani dk 1 gol bir. Kahr-u teleff ettin beni şimdiden. Ben olmasam sana kim kıyafet seçip kız ayarlayacak. Kim annemin bahçedeki güllerini koparıp buket yapıp senin için o gülleri kızın kapısına bırakacak?
- Haklısın kafasından zeka fışkıran zeki kardeşim benim. Sen hep evde kal o zaman sana çok işim düşecek.
Abimle gırgır şamata geyik yaparken bu arada evimizin olduğu sokağa girdik sonunda. Ve kıyametin fragmanı beni bekliyordu. Bu evde benim hatırladıkça iğrendiğim çok şey yaşanmıştı. Şimdi de kendi rızamla gelmiştim zaten gidecek bir yerim de yoktu...
°°°°°
Şimdiden hepinize teşekkür ederim. Yorumlarınızı ve oylarınızı bekliyorum mutlu günler diliyorum. ♡♡♡♡♡
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HİÇ GİBİ (Yarım Kalmışlığa)
Teen FictionNERGİS KAHRAMAN; Fazlaca asi, çok duygusal ama asla dışa vurmayan inatçı keçinin teki. Özünde iyi niyetli ama yanlış anlaşılmaya müsait bir yapıya sahip. ANIL KARAPAŞAOĞLU; Kendi halinde takılan, biraz maço, oldukça zengin ve sert mizaçlı beyefendi...