Tekrardan merhabalar arkadaşlar!
Nergis bu defa iş bulma konusunda başarılı olabilecek mi?
Evdeki huzursuz ortam ne zamana kadar böyle devam edecek? Okuyalım ve görelim canlarım. ❤❤❤
°°°°°
Ve mağazanın kapısının önündeyim...
Önce mağazanın ismine göz gezdirdim. Tabela yukarıda asılıydı. Mağazanın adı "Seçkin Giyim."
Sonra etrafa bakınmaya başladım. Mağazanın karşısı ekmek ve pide fırını, onun dibi manav, bitişiği çay ocağı ve bir altı da eczaneydi.
Mağazanın olduğu yer tam köşe başıydı. Diğer mağazaların en başındaydı. Fırınla çalışacağım mağazanın arasından ara yol geçiyordu. Yol hafif yokuşlu ve aşağıya doğru 4-5 katlı evler görünüyordu.
Mağazanın yanından yukarıya bir merdiven çıkıyordu. Bu merdiven mağazanın üstündeki terziye çıkıyormuş. Hiçbir fikrim yoktu doğrusu. Çalışmaya başlayınca öğrendim.
Merdivenin diğer tarafında sobacı vardı. Onun yanı yumurtacı, onun yanı çeyiz dükkanı, onun yanı kasetçi... Onların yanında da sırasıyla giyim mağazaları diziliydi.
Bu kadar dikizleme yeter artık içeri girme vakti.
Kapı girişinin sağ-sol tarafında etek ve eşofman altları vardı. Kapının üst kısmında da sweetler yelekler asılıydı. Hadi bismillah dercesine attım sağ ayağımı mağazadan içeriye. Nerden bilebilirdim hayatımın tam da bu adımdan sonra değişebileceğini...
- Merhaba! Ben dışarı kapıda yazan iş ilanı için gelmiştim. Dememle içerideki 3 bayan bana bakmaya başladı. Bayanlardan biri yanıma yaklaştı.
- Merhaba canım. Ben patronun eşiyim. Kendisi dışarıda masada oturuyor. Seni onun yanına götüreyim istersen, dedi.
Başımı onaylar tarzda yukarı aşağı salladım.
Bi heyecan bastı nedense. Normalde CV doldurup kaçar gibi uzaklaştığım için iş başvurusu yaptığım yerlerden. Tabi heyecan basar.
Bir kaç metre yürüdükten sonra patronun karşısındaydım işte. Karşısındaki sandalyeye oturmam için eliyle işaret etti. Dediği gibi yani gösterdiği gibi yaptım bende. Oturuverdim efenim. :)
Karşımda gözlüklü birazcık kel yani biz saçları seyrek diyelim ayıp olmasın, iri yarı kalıplı 35 yaşlarında biri oturuyordu.
- Hoşgeldin kardeşim bu arada ismin neydi?
- Hoşbuldum ismim Nergis. Sıcak bir karşılama.
- Memnun oldum bende Bahadır. İş ilanı için geldin değil mi?
- Bende memnun oldum. Evet bu konuda deneyimim de var zaten, zorluk yaşayacağımı düşünmüyorum.
Evet deneyimim var. Üniversite okurken aynı zamanda cafe ve giyim mağazalarında çalıştım. O canavardan tek bir kuruş istememek için.
Kaldığım yurdun parasını ve kendi ihtiyaçlarımı karşılıyordum. Şükür başım dimdik hem çalıştım hem okudum.
Kimseye de el açıp yalvarmadım. Rabbim kimseyi o duruma düşürmesin. Çok zor durumda kaldığımda ise abim para gönderiyordu. Sağolsun istemesem de gönderdiği oluyordu.
Abim benim babamdı, kimi zaman da olmayan kız kardeşimdi. Bu kader yolunda dert ortağımdı. Omuzunda agladığımdı.
Tek onun yanında ağalayabiliyordum. Tek onun yanında duvarlarımı yıkıp güçsüzlüğümü gösterebiliyordum. Çünkü annem beni hep güçlü biliyordu ve öyle kalmalıydım güzel yüreğinde.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HİÇ GİBİ (Yarım Kalmışlığa)
Teen FictionNERGİS KAHRAMAN; Fazlaca asi, çok duygusal ama asla dışa vurmayan inatçı keçinin teki. Özünde iyi niyetli ama yanlış anlaşılmaya müsait bir yapıya sahip. ANIL KARAPAŞAOĞLU; Kendi halinde takılan, biraz maço, oldukça zengin ve sert mizaçlı beyefendi...