2.Bölüm"savaşcı"

10 3 0
                                    

Asansörün içinde kendimce dans edip aynada kendime göz kırptım son kata geldiğini belirten ses çıktıktan sonra üstümü başımı ve gözlüğümü düzeltip asansörden çıkıp çıkışa yol aldım. Seke seke kaldırımda yürürken ve deli gibi sırıtırken bi an kendimi yerde buldum hangi öküz yolun ortasına duvar diker ki başımı doğrultacağım sıra da ‘pardon abla ‘diye bi ses duydum meğer bizim duvar konuşuyormuş nasıl bi insanlarız gurur duydum konuşan duvar icat etmeye kadar gittik.. PARDON ABLA mı?!!!!! Bir hışım başımı kaldırıp sese odaklandım ultra yakışıklı marstan düştüğü çok bariz olan meteor tam yanımdan esip geçti ‘hey ne ablası be sensin abla’ demeye kalmadan kayboldu.. evett on saattir Hande ile konuştuğum konuyu böylelikle öğrenmiş oldunuz.. neticede mutlumuyum mutluyum çünki her konuda bana destek olan bi arkadaşım cok sevdiğim bir ailem ve artık işim var heyyoo(
Şu an yerde mabadımın üzerinde oturmakta ve sol tarafımı ovalamaktayım niyemi ? altı buçuğa kurduğum alarm ile kalakayım derken yorganım ile büyük bir mücadele verirken kendimi yerde buldum canım mabadım ,mabad deyip geçmeyin önemlidir..hızlıca bir duş alıp dişlerimi fırçaladım saçalrımı fönleyip dolabımın karşısına geçtim üzerime toz pembe bir gömlek siyah keten pantolon giydim aksesuar olarak saat yeterliydi doğallıktan yana olduğum içim dudağıma sadece şeftali aromalı nemlendiricimi sürüp cüzdanımı nemlendiricimi çantama atıp odadan çıktım mutfaktan gelen kokuyu takip edip o yöne yöneldim hande gene döktürmüş ne yoktuki milli kahvaltımız menemen ve tost vardı hızlıca bişeyler atıştırıp Handenin yanağını öpüp ‘ şans dile pötürcük’ dedim . ‘güzellikler hep seninle olsun şansın  yaver gitsin ‘ diyen arkadaşıma içtenlikle güldüm.
Şirketin önüne geldiğimde daha yirmibeş dakikam vardı turnikeden geçerken güvenliğe baş selamı verdim ne sandınız tabiki şirketin içindeydi güvenlik hızlıca asansöre doğru gidip 12. Kata bastım odamın katına geldiğimde hızlıca odaya doğru yürüdüm çantamı ve çeketimi çıkarıp masaya kuruldum saat tam sekiz olduğunda telefonum çaldı heyecanla ahizeyi kaldırdım daha ses vermeden karşıdan gelen otoriter ve çok hoş bir tınısı olan ses’Esila hanım ben Ayaz haznedar odama geliniz lütfen deyip ‘ telefon yüzüme kapanmıştı kendime gelmem iki dakikamı almıştı öküz deyip yerimden doğruldum hızlıca ayaz beyin odasına geldim kapıyı tıklayıp komutun gelemsini bekledim beklediğim komut gelince kendimi içeri attim cama dönük arkasından bile uzun olduğu anlaşılan ayaz bey elinde bir dosyayı inceliyordu boğazımı temizleyip’ buyurun ayaz bey’ dedim .. ‘geçin oturun dedi’ o güzel sesi ile burak beyin odasına nazaran daha büyük olan  oda modern eşyalar ile döşenmişti gıcır gıcır olan deri koltuğa yavaşça yerleşirken aklımda sadece deri koltuğa otururken çıkan sesin başıma gelmemesiydi şükürler olsun ki umduğumun aksine ne ses çıkmış nede koltuklar rahatsız ediciydi aksine çok rahattı ve rahatlıkla bu koltukalarda uyunurdu.. Ayaz beyin sesini işitmemle kendime geldim hala arkasına dönmeden belliki adam gizemi seviyor‘ bizden önce bir mağazada satış görevlisiymişsiniz’ ‘evet efendim’ ‘ama işten çıkarılmışsınız’ ‘evet efendim’ ’neden?’  ‘ne neden efendim’ bir bıkkınlık nidası duyar gibi oldum veya bana öyle gedi ‘işten niye çıkarıldınız Esila hanım başka bir mevzu konuşuyoruzda benmı kaçırdım’ hıhh megolaman seni ‘ küçük bi olay yüzünden çıkmak zorunda kaldım’ ‘olay?’ o gün tekra gözlerimin önüne gelince kayış koptu bende ve karşımdaki patronum mu yoksa arkadaşım mı bir an unuttum ‘ ya ben ne bileyim kadının cazgır biri çıkacağını ne var yani doğruları söylediysem boş boş beklerken bir bayan mağazaya girdi hemen yanına gidip yardım edebileceğimi söyledim kabul etti peşinde dolaşmaya başladım en sonunda bir tane etek beğendi ve 38 bedenini istedi bende şöyle bir baktım taş çatlasa 44 beden belki 46 beden o derece yani isterseniz 38 değilde 40 hatta 42 vereyim dedim ne münasebet 38 lütfen dedi tamam dedim ama bi hainlik çıkacak biliyorum dediğim gibide oldu senmisin bedenin olmayan bedene sığmaya çalışan patlattı fermuarı benim şarteller attı tabi han fendi ne yaptınız  patlattınız dedim ay bunun kalıbı küçük demezmi bende kayışlar iyice koptu tabi kalıbı küçük 38 beden kendi bedeninize göre olanı alsanız mesela 46 böyle sorun olmazdı dedim sen bana şişkomu diyorsun ferfecir gözlü deyip bağırıp çağırmaya başladı neticede etek fermuarından ben işimden oldum ‘dedim bir gülme sesi işitir gibi oldum veya sandım Ayaz bey yavaşça  bana döndüğü zaman asıl gözlerim şimdi ferfecir olmuştu ‘sen,siz’ diye lafı gevelerken ‘evet ben Ayaz Haznedar’ dedi meğer bizim Ayaz bey bana kısa süreli beyin sarsıntışı yaşatan meteor  çıkmasın mı?😲

Ben Esila  başının öcünü almaya and içmiş savaşçı Esila 💪💪

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 05, 2019 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

❤Aşkın Mor Hali❤Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin