Alarm çaldığında ve uyandığımda kendimi yatağımda bulmamla şaşkınlığa uğradım çünkü kanepede uyuya kaldığımı hatırlıyordum. Yatağımdan kalktım ve masamın üstündeki alarmı susturup odamdan çıkıp banyoya ilerledim. Kapıyı açmaya çalıştım ama kilitliydi, içeriden su sesi geldiğini o zaman fark ettim. "YAH! HANGİNİZ İÇERİDESİNİZ?"
"BEN!" diye bağırdı Taehyung. "Aish," dedim ve alt kattaki banyoya gittim fakat oradan da bir su sesi geldiğini duyunca içeri bağırdım. "JUNGKOOK SEN MİSİN?"
"EVET!"
"YAH! NEDEN TAEHYUNG'LA BERABER DUŞ ALMIYORSUNUZ Kİ?" dedim ve kapıya tekme attım. "Sabahları hep böyle atarlı mısın?" Arkamdan gelen Chanyeol'ün sesiyle sıçradım ve dönüp ona baktım. Mutfakta ramen yiyordu. "Orada olduğunu görmemiştim," dedim. Acaba beni yatağıma taşıyan o muyu? Jungkook ve Taehyung uyuduğuna göre ve Chanyeol de eve geç geldiğine göre...
"Gel ramen ye. Hepinize yetecek kadar yaptım" dedi Chanyeol. "Gerçekten mi?" dedim ve gidip kendi gözlerimle görmek için tencereye baktım. "Aman Tanrım sen aziz misin?" dedim ve kendime ramen doldurdum. Bu evde her sabah mısır gevreğiyle kahvaltı yapmaktan bıkmıştım ve sabahları başka bir şey görmek beni mutlu etmişti, bu her gece yediğimiz yemek olsa bile...
Bir kase çıkarıp kendime ramen koydum ve sessizce Chanyeol'ün yanına oturup yemeye başladım. "Dün gece salonda uyuyakalmışsın," dedi. "Göründüğünden daha ağırmışsın,"
"Sensin ağır!" dedim sinirle ve kendime baktım. "Gayette zayıfım, sen güçsüzsün demek ki," dedim. "Hem sana kim beni taşımanı söyledi? Uyandırsaydın ben giderdim,"
"Kıyamadım," dedi Chanyeol. "Çok güzel uyuyordun." Yutkundum, bu yersiz iltifat hoşuma gitmişti. Chanyeol bana bakmadan yemeğini yemeye devam etti.
"BAEKHYUN-"
"HYUNG!" diye sözünü kestim Jungkook'un. "HYUNG! GİREBİLİRSİN!"
"GEL RAMEN YE!" diye bağırdım masadan kalkarken. "Ra-ramen mi? Sabahın köründe ramen mi var?" dedi Jungkook heyecanla. "Chanyeol yapmış," dedim. "Chanyeol hyung! Sen bir melek misin?" dedi Jungkook. Ona aldırış etmedim ve banyoya girdim. Kısa bir duş alıp dişlerimi fırçaladım ve banyodan çıktım ve çıktığım gibi merdivenin dibinde uzanan Taehyung'u gördüm. "Sen niye buradasın?" dedim. "Merdivenden düştüm sonra kalkmaya üşendim ve burada uyudum." dedi. "Chanyeol ve Jungkook gitti mi?" diye sordum.
"Jungkook'un dersi erken olduğu için çıktı Chanyeol de işe gitti" dedi Taehyung. Saate baktım, 08:30'du. "Kafenin açılmasına yarım saat var neden bu kadar erken çıktı ki?"
"Ne bileyim Baekhyun-"
"Hyung"
"Hyung. Kalkmama yardım eder misin?" Taehyung'a elimi uzattım. "Bir yerine bir şey oldu mu?" dedim. "Hayır ama yaralı bileğim acıyor," dedi. Bu iki gerizekalı koşu bandını taşırken yanlışıkla Taehyung'un ayağına düşürmek gibi bir aptallığa imza atmışlardı. "Dersin kaçta?"
"10'da. Yemek yemek için aşağı iniyordum," diye açıklama yaptı. "Her neyse, ramen var ısıt ye." dedim. Gözleri heyecanla açıldı ve, "Ramen mi?" dedi. "Chanyeol yapmış,"
"O hyung bir melek mi?" dedi ve topallayarak mutfağa gitti bende üst kata çıktım. Odama girdim ve aynanın karşısında saçımı kuruttuktan sonra üstüme bir şeyler giydim.
"Taehyung! Ben gidiyorum!" dedim televizyonun önünde ramen yiyen Taehyung'a, kapıdan çıkarken. "Görüşürüz hyung!" diye karşılık verdi bende işe gitmek için evden çıktım.
***
"Sadece ikimizin olması çok tuhaf değil mi hyung?" dedi Sehun masaları silerken. "Evet," dedim. "Baekhyun! Sehun!" dedi mutfaktan çıkan Junmyeon. "Bugün yeni mallar gelecek, kamyon geldiğinde onları karşılayın, sonra kolileri beraber mutfağa taşıyacağız anlaşıldı mı?" dedi. "Tamam, fakat müşteriler varken mi gelecekler?" dedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
It's Okay It's Me (ChanBaek)
FanfictionOnu seviyordum. Bu kadar basitti. Seviyordum. Geceleri kabustan uyandığımda beni sarmalayıp yanımda olduğunu söylemesini seviyordum. Bana küçük hediyeler almasını seviyordum. Bana olan bakışlarını seviyordum. Aynı anda hem tehlikeli işler yapan hem...