21.09.2018
Tam çaprazımda başını masaya koymuş huzurlu bir şekilde uyuyorsun.Ben seni izliyorum.
Öğretmen derse geldi. Sınıftan birinin seni uyandırması ile apar topar uyandın.
Uyku mahmurluğu hala üzerinde.
Çok güzelsin.Aynı sınıftayız. Ama beni tanımıyorsun. Kimse tanımıyor.
Benim hiç arkadaşım yok.Neden mi? Çünkü eşcinselim.
Bunu geçen yıl senin arkadaşlarından biri günlüğümü alıp sınıfa okumasıyla öğrenmişlerdi.Herkesin tiksinç bakışları üzerimdeydi.
Sende dahil.Neyse ki günlüğüme seni sevdiğimi yazmamıştım. Yoksa benden nefret edersin. Homoseksüellerden nefret ettiğini biliyorum.
Lütfen benden nefret etme Tae. Çünkü ben aşkına aç, umutsuz bir aşığım.
Lütfen benden nefret etme. Çünkü kendime ait olmayan yaradılışımdan dolayı hor görüldüm.
Lütfen benden nefret etme. Çünkü yaradılışımdan dolayı yalnız bırakıldım.
Lütfen benden nefret etme. Çünkü benden nefret edersen yaşamak için olan tek nedenimi de yok edersin.
Her ne kadar kötü, umursamaz biri gibi davransan da bunun sen olmadığını, arkadaşların yüzünden böyle davrandığını biliyorum Tae.
Geçen bahar günü arkadaşların ile kafede otururken evsiz bir genç yanınıza geldiğinde arkadaşların onunla dalga geçip, küfür ettikten sonra yanınızdan kovmuştu.
Çocuk gittikten kısa bir süre sonra telefon etmen gerektiğini söyleyip yanlarından ayrıldın ve çocuğun yanına gidip bir miktar para verdin.
Not tutmam gerekirken şuan seni izleyip bu günlüğü yazıyorum. Dersler pek umrumda değil.
Senin dışında hiçbir şey umrumda değil. Yaşama sebebim sensin. Kendim için neden uğraşayım ki?
Teneffüs zili çaldı. Ukala arkadaşların ayaklanıp sınıftan çıkarken bana göz ucuyla baktın.
Onlar gibi iğrenerek.
Lütfen bunu yapma. Lütfen kalbimi kırma. Bana yaşadığımı hissettiren şey senken lütfen beni öldürme Tae.
Şuan arkadaşların ile çardakta oturmuş gülüşüyorsunuz.
Sen gerçekten mutlusun. Çok güzel ve içten gülüyorsun. Gülüşünü seviyorum. İlk güldüğün zaman aşık olmuştum sana.
Umarım bir gün o gülüşünü sunduğun kişi ben olurum.
Benim sana hissettiğim şeyleri bana karşı hissetmen imkansız.Seninle arkadaş olmak mucize olur benim için. Ama olamayız çünkü ben homoseksüelim. Sen benden iğreniyorsun.
Sadece bir kere. Bir kere bana içten bir şekilde gülmen için ömrümün hepsini veririm.
Bana da güler misin bir gün öyle?
Beni de sever misin bir gün?Senin tarafından sevilmek en güzel şey olurdu.
Ama ben hiçbir şeyim.
Tanıdığın herkese gülümseyip el sallarken, beni görmezden gelip geçip gitmen canımı yakıyor Tae.
Kendimi fark ettiğimde 7. Sınıftaydım.
Babam bunu öğrendiğinde nasıl dövdü, annem bana nasıl iğrenerek baktı unutamıyorum.Ondan sonra evden kovdular zaten. Çöp atarmış gibi. En yakın arkadaşım Yoongi Hyung'un ailesi yanına aldı beni.
Yoongi Hyung'da homoseksüel. Ailesi böyle şeylere gayet saygılı. Yoongi reşit olunca ayrı eve çıktı. Beni de yanına aldı.
Okuldan sonra yarı zamanlı işlerde çalışıp katkı sağlıyorum ona.
O her ne kadar karşı çıksa da.Tek arkadaşım ve ailem Yoongi.
Kendimden bahsedip seni sıktım özür diledim. Zamanı geldiğinde bu defteri sana vereceğimi bilerek yazdım özür dilerim. Seni sıktım.
Bu defteri sana verdiğim zaman umarım 1-2 cümle de olsa okursun. Çöpe atmazsın.
1-2 cümle de benim için çok özel. Sen değerli zamanını ayırıp benim o boş, senin için birşey ifade etmeyen cümlelerimi okumuşsun. Bu beni mutlu eder.
Çünkü sen herşeyden değerlisin.
Senin yaptığın herşey çok değerli.
Senin okuduğun, baktığın, güldüğün, sevdiğin... Herşey benim için çok değerli.Tae. Bir gün beni de sevip değerli biri olmama izin verir misin?