Yiğit'ten
Okuldan erken çıkıp oyun oynama hayaliyle evin yolunu tutmuştum. Sınavlar kapıdaydı. Yuşa'ya zorla anlattırdığım konuları da doğru düzgün dinlememiştim. Kısaca boku yiyecektim. Ama umrumda mıydı? Hayır.
Evin önüne geldiğimde elimi cebime attım. Anahtar? Neredesin? Çantama yaptığım detaylı yolculukta sonuç vermemişti. Anahtarım yoktu. Annem de evde yoktu. Ablam da yoktu. Of ama ya pubg oynayacaktım ben.
Cebimden telefonumu çıkartıp annemi aradım. Bir kaç çalışta açmıştı.
"Anne. Anahtarı evde unutmuşum ben de. Sen neredeydin?"
"Gündeyim oğlum. Gelsene. Pasta börekte yersin."
"Konum atabilir misin?"
"Konum nasıl atılıyordu?"
"Of anne."
"Günay ben biliyorum ver atarım." dedi arkadan bir ses.
Annem de "Oğlum, atacaklar şimdi hadi gel." diyip kapattı.
Oflayarak bir süre sonra gelen konuma yürümeye başladım.
Tanıdık gelen apartmanın önüne geldiğimde bir hassiktir çektim. Burası Yuşa'nın eviydi. Allahım ne olur gittiğim daire onun olsun amin.
3.kat ilk daire. Hadi bakalım. İsim yazmayan zile basıp kapının açılmasını bekledim. Ardından koşar adımlarla merdivenleri tırmandım.
Kapıda tanımadığım bir kadın bekliyordu.
"Hoşgeldim canım Aynur ben." dedi içeri girer girmez sarılarak.
"Annem söyledi benim oğlanla aynı okuldaymışsın. Yuşa. Tanıyor musun?"
Yes be.
"Evet." dedim. "Tanıyorum."
"Yaa ne güzel biz yemekleri hazır edene kadar onun odasına gitsene. İlgilenir seninle."
"Tabi." dedim sırıtarak. Eh kimin kiminle ilgileneceğini bilemezdik.
Kadının gösterdiği odaya beklemeden gittim. Kapıyı tıklatmadan içeri daldım. Belki giyinirken falan yakalardım ha.
"Anne." Sırtı kapıya dönüktü. Masasında oturmuş sanırım test çözüyordu. Giyinirken yakalama hayalleri iptal usta.
"Sana misafirlere hoşgeldiniz demeyeceğimi söylemiştim."
Sırıttım. "Bence bana hoşgeldin dersin."
"Yiğit." dedi döner sandalyesinde dönüp.
Beyaz tişörtü siyah esofmanı ile dahi inanılmaz çekici görünüyordu. Yuşa'yı bir süredir radarıma takmıştım. 16 yaşında eşcinsel bir erkek olarak onu istemekte haksız sayılmazdım. Duygusallığı bilmezdim ama onun aurası bir farklıydı. İnsan arzulamadan edemiyordu.
"Selam." dedim sırıtarak.
"Ne işin var lan burada?" diye homurdandı.
"Aaa misafire böyle mi denir?"
"Doğru söyle gizlice mi girdin evime?" dedi yerinden kalkarak.
Göz devirdim. "Sapık gibi mi duruyorum ordan? Annem buradaymış. Anahtarımı unuttum o da buraya çağırdı."
"Ha." dedi elini ensesine götürerek. "Anladım."
"Ee." dedim. "Ne çalışıyordun? Bana da anlatsana."
"İntegral mı anlatmamı istiyorsun?"
"Eh ne de olsa eninde sonunda öğreneceğim."
"Yiğit. Sen cidden gerizekalısın."
Cevap vermeyerek hala açık olan kapıyı kapattım.
Bir kaç adımda ona yaklaştım.
"Düşündüğüm şeyi yapmayacaksın değil mi?" dedi tek kaşını kaldırarak.
Yanağına düşmüş kirpiğini hafifçe aldım. Ona uzatarak konuştum.
"Bir dilek tutsana."
"Böyle şeylere inanmam." dedi. "Benim yerime sen tut."
"Peki." diyip kirpiği ileri doğru üfledim.
"Eee. Düşündüğün şey neydi?"
"Boşver." dedi. "Senin dileğin neydi?"
"Bu." dedim ve birazcık olan mesafeyi kapatıp dudaklarımızı birleştirdim.
İtmesini, kızmasını beklerken beni şaşırtıp karşılık verdi. Dudakları dudaklarımın üstünde hareket ederken ağzımı aralayıp dilimi ağzının içine ittim.
Ellerim vücudunda gezinirken o da bir elini enseme çıkardı. Kendisiyle birlikte beni de sürükleyip yatağına düşmemizi sağladı. Üstüme düşerken dudaklarımız hala birbirne değiyordu.
Bu çocuğun kafası yerinde miydi?
"Yuşa." diye inledim nefes nefese.
"Bir şey söyleme." diyerek öptü beni.
Ellerim istemsizce kalçasına doğru çıktı. Güzeldi şimdi Allah var.
Hala itmesini veya gitmesini beklerken beni tekrar şaşırtarak kendini bana bastırdı. İçeride gün vardı amınakoyim. Vaktini bulsak olmaz mıydı?
"Yuşa!" diye bağıran sesle kucağımda doğruldu. Kalkmış zavallı aletime kalçası temas ediyordu.
"Efendim anne!" diye bağırdı kalkmadan.
"Yiğitle gelin kısır yiyin hadi." dedi annesi.
"Tamam!" diye bağırdı bana tanımıyormuş gibi az önce olanlar olmamış gibi bir bakış attım kucağımdan kalktı. Ardından hiç bir şey demeden odasından çıktı.
Kalakalmıştım iyi mi?
....
Yiğit yavrum sendeki bu hızla 4 5 bölüme seviseceniz galiba ckakkxks
Yiğitin ağzından yazmayi çok sevdim Yuşa'dan daha samimi bir karakter bence
Bugün attığım 3.bölüm alkislayin beni
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KALEYDOSKOP ( BOYXBOY // TEXTING )
Short StoryYiğit'in mizah seviyesi epey düşüktü. Yuşa ise alt dönemlerle muhattab olmaktan hiç hoşlanmıyordu.