ACI

173 60 7
                                    

Elleri ceplerindeydi yaşlı kadının. Ela gözlerini ahşap görünümlü duvara dikmiş,  geçmişi anımsıyordu sanki. Bir süre baktı duvara. Baktı , baktı ve baktı . Nihayetinde ayırdı gözlerini. Arkasına dönüp yürümeye başladı. Masasının iç kısmında bulunan kamufle edilmiş kasaya gitti eli. Bir düzine şifre vari şeyler yapıp kasayı açtı. Elini kasanın en gerisine doğru uzattı. Zor yetişiyordu eli , bu yüzden de kafasının yarısını da sokmuştu içeriye. Nihayetinde avuçlarında gizlediği bir şeyler çıkardı. Ne olduğu belli değildi, sağ elinin içindekini sol elinin içiyle kapatıyordu çünkü. İki çocuğun yanına doğru yürümeye başladı.

Ayakkabısının topuğunun çıkardığı gereksiz ses kapalı cama vurup geri geliyordu adeta. İki çocuğun yanına vardığında çoktan açmıştı avuçlarını. Bir yandan da konuşmaya başladı:

" Çekeceğiniz acının sizi öldürebileceğini bilmiyorsunuz değil mi ? Bu aşı vücudunuza değdiği an size yapışır. Onu bir daha sizden koparmak imkansızdır. En azından herkes böyle bilir. Ancak gerçek başka. Ben , bu aşıdan nasıl kurulacağımı kendi üstümde deneye deneye buldum. Bir süre sonra klonu olduğum insan bir cinayete kurban gitti.Bulunduğunda çoktan ölmüştü.  O olaydan sonra benim gibi şanslı klonların arasına girdim. 'Hürleşmiş klon '  ilan edildim bir başka deyişle. Bu da Klonbia'da insan olarak yaşamak gibi bişey. Ve bu sebeple buraya müdür olarak atandım.

  Hayatımda edindiğim hiçbir tecrübe , bana aşıdan kurtulduğum gün kadar acı vermemişti. Ve siz de şimdi bu aşıdan kurtulmak istiyorsunuz,  çekeceğiniz acıyı hesaba katmadan. Hala emin misiniz? "

Konuşması bittiğinde derin bir nefes almıştı yaşlı kadın. Avuçlarında iki tane metal tutuyordu. Metalin başı bir iğne kadar ince ve sivri görünüyordu. Muhtemelen burası iğne kısmıydı. Daha aşağı inince iki tane hazne gittikçe daralan ince borularla iğneye bağlıydı. Bu haznelerin birisi boş , birisi de içi siyaha yakın mavi bir sıvıyla doluydu. Mavi sıvının bulunduğu haznenin üstünde geriye doğru duran bir piston vardı. Ileri doğru itilmeyi bekliyordu. Boş haznenin üstünde de içeri doğru duran , geriye çekilmeyi bekleyen bir piston vardı. Çocuklar derin bir merakla bu garip alete baktılar bir süre. Yaşlı kadın yeniden söz aldı :

"Başlayalım mı? "

"Ah, evet Bayan. Bir an önce başlayalım." dedi Victoria. Sabırsızdı.

"Pekala , önce kimden başlıyorum?"

Iki çocuk yeniden baktılar birbirlerine. Yine orta süreli bir bakışmanın ardından karar kılmışlardı.

" Önce benden başlayalım Bayan." dedi Eric.

"Koltuğuma otur bakalım Eric."

Eric söyleneni aynen yerine getirdi. Gitti ve yaşlı kadının koltuğuna oturdu. Yaşlı kadın da hemen arkasından yanına gelmişti. Yere diz çöktü. Başı Eric'in gövdesinin hizasındaydı. Eric'in siyah gözlerine büyük bir acımayla baktı. Elindeki iki aletten birini masaya koydu. Diğeri hâlâ elindeydi.

"Victoria, buraya gel ve arkadaşını sıkıca tut. Hem kaçmaması hem de senden destek alması için."

Victoria hızlı adımlarla Eric'in yanına geldi. Koltukta içine giren hafif korkuyu belli etmemeye çalışan Eric'in elini aldı avuçlarına önce.

"Haftaya" diye fısıldadı. "Bu okula dinç bir şekilde gelecek tek öğrenciler olan biz ikimiz çıkışta bir yerlere gitmeliyiz. Sen nereye istersen." dedi yine Eric'in kulaklarına. Eric'in yüzüne bir virüs gibi yayılan gülümseme tüm ortamı aniden ısıtmıştı. 

" Söz verdin, asla unutmam ve unutturmam" dedi gülerek. Iki genç birbirlerine bakıp güldüler.

" Artık başlayalım " diyen yaşlı kadının sesi tüm gülümsemeleri aniden kesmişti.

        Yaşlı kadın Eric'in eski beyaz gömleğinin kolunu yukarı doğru sıyırdı. Dirseğinin iç kısmına iğneyi yaklaştırdı ve ancak konuşabilecek gücü buldu.

"Başlıyoruz. Eric'i sıkı tut Victoria."

Metal aletin iğne kısmını Eric'in derisinden içeri soktu. Eric'in çığlığı ahşap duvarlar tarafından yutuldu.

" Bahsettiğim acı bu değil, Eric. Ne yazık ki , 

Eric, hissettiği korkuyu artık içinde tutmaya gerek duymadı.  Endişe ve korku dolu gözleri Victoria'ya gitti.

"Normal bir iğnenin vereceği acıdan 10 kat daha fazlaydı." dedi korkuyla.

Yaşlı kadın içi dolu haznenin üstündeki itilmeyi bekleyen pistona basarak mavi sıvıyı Eric'in vücuduna aşıladı. Sıvı , Eric'in derisinin altından görülebiliyordu. Yayıldı , yayıldı ve neredeyse bütün damarlara ulaştı. Kalp hariç. Sıvı yavaş yavaş kalbe doğru ilerledi ve kalp damarına vardığında Eric'in çığlığı bütün okulun duvarlarında yankılanmıştı.

   "Tut onu tut onu!" diye Victoria'ya sesini duyurmaya çalıştı.

"Deniyorum ama..."

Eric inanılmaz bir şekilde bağırıyor, ağlıyor gibi gözlerinden yaşlar dilinden haykırışlar çıkıyordu. Victoria onu tutmakta gerçekten zorlanıyordu. Bir yandan o da ağlamaya başlamıştı. Eric muhteşem bir acı içinde ölmek üzereydi.

  "Ne kadar süre böyle sürecek !" diyebildi Victoria hıçkırıklarının arasından.

  "Sıvının kalbinin bütün damarlarına yayılması lazım.Ancak o zaman bitecek." dedi yaşlı kadın.Eric'in alnında kocaman damarlar belirginleşti.  Acıdan kıvranıyordu. Ölmesi an meselesiydi.

"Bitti mi , bitti mi? Neden durdu bağırışları? Kötü bir şey olmadı değil mi ! Söylesene! " diye bağırıyordu Victoria yaşlı kadına. Yaşlı kadının eli hızla Eric'in bileğini kavradı. Nabzını yokladı.

"Kalbine ulaşması bitmiş. Yani acısı bitti ." dedi içten bir huzurla. Eli hala Eric'in koluna takılı olan metal alete gitti. Bu kez ikinci haznenin içte olan çekilmeyi bekleyen pistonunu geriye doğru çekmeye başladı. Boş haznenin içi kanla karışık beyaz bir sıvıyla dolmaya başlıyordu o çektikçe.  Çekti çekti ve çekti. Beyaz sıvının gelmesi sona erdi. Eric'in kolundan metal aleti çıkardı. İçi beyaz sıvı ile dolu olan hazneyi metal aletten ayırdı ve baş parmağıyla işaret parmağı arasında tuttu, birkaç kez salladı. Kan alta beyaz sıvı üste çıktı.

"İşte aşı, Victoria. Eric'i bu aşıdan kurtardım ama onu kurtarmam daha zor oldu. Ve acısını bizzat gördün. Hâlâ , emin misin ?"

"Eminim. Elinizdeki o şeyi görmeye değer , eminim Bayan.  Eric kendine gelir gelmez başlayalım."

"Pekala, sen bilirsin."

  Eric nihayetinde kendine gelmişti. Yaşadığı acının şokundan Victoria'yı vazgeçtirmeye çalıştıysa da başaramadı. Bu kez roller ve koltukta oturan kişiler değişti . Mavi sıvı Victoria'nın damarlarında dolaşmaya başladı. Ve tıpkı Eric'te olduğu gibi muhteşem bir acıyla aşıdan kurtuldu.

KLONBİAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin