Multimedia'da Emre var. İyi okumalar...
Rüzgar'ı yemeğe davet etmekte nerden çıktı? Annem sinirlenince fazlasıyla çekilmez ve kurnaz olabiliyordu. Ama o yemek olmayacaktı. Rüzgarla tanışıp napacaksa... Zaten Rüzgar'da gelmezdi. Bu yüzden ona söylememe gerek yok. Annemde siniri geçince unutur zaten.
Gamze ne kadar arasa da telefonu sessize alıp kendimi duşa attım. Küveti sıcak suyla doldurup jeli içine bolca döktüm. Suyu köpürtünce içine girdim. Telefonumdan yavaş şarkıların olduğu şarkı listesini açtım. Şarkılar sırayla çalarken bende kafa dinliyordum.
Su soğumaya başladığında duşta çok kaldığımı anladım. Hızlıca durulanıp duştan çıktım.
Üstüme ayıcıklı pijamalarımı giyip kendimi yatağa attım. Kucağıma laptopumu alıp takip ettiğim dizilerin yeni bölümlerini izledim. Aklımca bunlara yorum yaparken sosyal ağlara takıldım. Fosilleşmiş profil resmimi değiştirdim. Uzun zamandır girmediğim Tumblr bloguma göz atıp yeni postları reblogladım. Ardından bir macera film serisinin ilk filmini izledim.
Ben bunları yaptıktan sonra saate baktım. Vay canına. Saatlerdir laptop başındaymışım. Zaman hızlı geçmişti. İnsanlardan bir günlüğüne de olsa uzaklaşmak ve kendime vakit ayırmak iyi gelmişti.
Sonunda telefonuma bakıp gelen mesajları okumaya karar verdim. Hepsi Gamzeden gelmişti.
Twin: ''Açsana şu telefonunu.''
Twin: ''Aç şu telefonu artık Eda! Neler olduğunu merak ediyorum. Annen çok mu kızdı? Ne dedi? Ara beni.''
Twin: ''Lan kesin geberdin sen. Ya da kaçırıldın? Eda delirtme beni.''
Twin: ''Vururum seni. Öldürteceksin bir gün kendini bana.''
Kafa dinlemek için de rahat yok. Hayır, annemi arayıp sorabilir. Ne bu vururum felan.
Kime: Twin
''Cezalıyım. Baya söylendi felan işte. Evden çıkmam yasak. Sadece okul. Uymazsam harçlık vermeyecekler. Anlayacağın sıkıştım. Ha birde, Rüzgar'da kaldığımı öğrendi ve onu bir gün akşam yemeğe davet etmemi, tanışmak istediğini söyledi. Ne yapacam bilmiyorum. :( Ne la bu seni vururum felan? Kimi vuruyon sen? Ayıb oluyo.''
Mesajın sonunda hafif şakaya vurmam 'boşver, önemli değil' anlamına geliyordu. Öyle olsa da Gamze'nin yapacağı bir şey yok zaten bu konuda. Neyse ki yarın okul vardı. Evde tıkılıp kalmayacaktım.
Sayende hayatımda ilk defa okul var diye seviniyorum anne, sağolasın.
Kendi kendime söylendikten sonra sabah için alarm kurup yatağın içinde bir sağa bir sola dönerek uyumaya çalıştım.
***
Aptal alarm sesinin eşliğiyle söverek yataktan kalktım. Yüzümü sabunla yıkadıktan sonra okul formasının eteğini ve kısa kollu olan yakalı tişörtünü giydim. Dizimin üstüne kadar siyah çorap çekip altına siyah botumu giydim. Siyah bir ceketi üstüme geçirdikten sonra gözüme hafif rimel ve dudağıma hafif renklendiren bir nemlendirici sürdüm.
Servisten indiğimde Rüzgar ve Mert karşıdan geliyorlardı. Mert her zaman ki neşesiyle ''Selam cadı!'' diyerek burnumu sıktı. Ona dilimi çıkarttım. Rüzgar kaşlarını kaldırarak selam vermeyi tercih etti. Fakat onu umursamadım. Zaten benim yaptıklarım onun umrunda değildi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Beni Değiştirdin
Teen Fiction...Sonradan farkettim ki hiç karakterime uymayacak şeyler yapıyorum. Asla yapmam dediklerim. Hatta kendime yakıştıramadığım, başkası yapsa küçük gördüğüm. O yapmıştı. Beni bu hale o getirmişti. Beni değiştirmişti.