''Diyorum ki...Çok asisin.''
Haklıydı. Evet, asiydim. Ama bu onun için iyi birşey miydi yoksa kötü mü? İlk defa onun tersine gitmek yerine susmayı tercih ettim.
Yorulmuştum. Alışveriş yapmak beni yormuştu. Üstüne bir de bu bar işi olunca fazla gelmişti. Ama söz verdim diye gelmek zorunda kalmıştım.
O da susmuştu. Deli gibi dans eden insanların arasında o kollarını bana sarmış, öylece duruyorduk. Ama etrafımızdakilerin umurunda bile değildi. O kadar sarhoşlardı ki farketmiyorlardı bile.
'Ah hadi ama Eda! Sen bu değilsin. Sen deli dolu bir kızsın. Bu kadar dans edenlerin arasında öylece duracak son kişisin sen.' diye iç sesimin beni dürttüğü zamanlardaydık. Ne yalan söyleyim, aynen öyle.
Rüzgar'ın kollarını hafif gevşetip yüzüne baktım. 'Noldu' der gibi bana baktı. ''Dans edelim!'' diye bağırdım ellerimi havaya kaldırarak. ''Ben dans etmem.'' dedi ifadesiz bir şekilde. ''Hadi ama, çok eğlenceli.'' dedim somurtarak. ''İyi o zaman sen dans et ben masaya gidiyorum.'' Bu kadar sıkıcı olamaz değil mi? Off. ''Tama-'' birden sözüm yarıda kesildi. Eğer masaya giderse Simge'nin yanına gitmiş olacak. Nedenini bilmiyorum ama onun yanına gitmesini istemiyordum. Bir şekilde engellemeliydim.
Bileklerinden tutup kendime çektim. Bileklerini bırakmadan dans edip onuda sarsıyordum arada. Fakat beyefendinin taktığı bile yoktu beni. Öyle direk gibi duruyordu. ''Hadi sende dans etsene! Bu kadar sıkıcı olma Rüzgar.'' diye sitem ettim en sonunda. Siz ne kadar eğlenceli olsanız da karşınızdaki ruh gibi duruyorsa ne yaparsanız yapın sıkılırsınız. Bende öyle bir durumdaydım tam olarak.
''Benim eğlence anlayışım bu değil.'' dedi ifadesiz bir şekilde. ''Neymiş bakalım senin eğlence anlayışın?'' dedim alayla. 'izle' der gibi baktı ve her zaman ki piç gülüşünü yolladı. Yanındaki dans eden sarışın ve yakışıklı çocuğa sertçe omuz attı. Çocuk tepki vermedi. Umrunda değil gibiydi. Ama Rüzgar kendi çarptığı yetmiyormuş gibi birde ''Dikkat etsene lan!'' diye bağırdı çocuğun duyabileceği bir şekilde. ''Ne bağırıyon lan?! Hem çarpıyosun hem bağırıyosun. Siktir git belanı arama.'' diye karşılık verdi sarışın. Rüzgar içten bir kahkaha attı. Sonra birden ciddileşip çocuğun gözüne sert bir şekilde yumruğunu geçirdi.
Sarışın neye uğradığını şaşırdı. İnsanlar kavgayı görünce onların etrafına dizilerek bir daire oluşturdular. Fazlasıyla gürültülü olan şarkı da durmuştu. Bu arada sarışın yumruktan sonra hızla kendine gelerek Rüzgar'ın çenesinin sol tarafına yumruğunu geçirdi. Bense öylece ortada dikiliyordum.
Aradan 5 tane baya kaslı adamlar çıktı. Sarışın onları görünce geri çekildi ve adamlara kafasıyla Rüzgar'ı işaret etti. Adamlardan biri Rüzgar'a vuracakken Rüzgar adamın kolundan tuttu. Diğer eliyle adamın omzunu tutup karnına dizini geçirdi. Adam iki büklüm olup yere yığıldı. Rüzgar adama tekme atmaya başladı.
Sonra 4 adam birden Rüzgar'ın üstüne yürüdü. Rüzgar birine yumruğunu geçirsede diğer ikisi arkadan kollarını tuttular. Diğeri ise Rüzgarın yüzüne yumruğunu geçirdi.
Sonunda irkilerek kendime geldim ve aralarına geçtim. ''Yeter!'' diye bağırdım. Ne yapacağımı bilmiyordum aslında. İlk defa böyle birşey yaşamıştım. Adam kolumdan tutup beni yere savurdu. Ne bekliyordum ki? Duracaklarını mı? Ah, salak kafam. Rüzgar o halde bile bana gülmüştü.
İnsanların arasında Emir ve Simge geldi. Sonunda! Simge yanıma geldi Emir ise Rüzgar'ın karşısındaki adamın arkasından kolunu çevirdi. Adam acıyla inledi. Arkadan adamlardan biri Emir'e yumruk atınca diğeride dizinin arkasına tekme attı. Emir dizinin üstüne düştü. Rüzgarsa Adamlardan kurtulmaya çalışıyordu. Biz de mal gibi izliyorduk. Öylece durup izleyemezdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Beni Değiştirdin
Teen Fiction...Sonradan farkettim ki hiç karakterime uymayacak şeyler yapıyorum. Asla yapmam dediklerim. Hatta kendime yakıştıramadığım, başkası yapsa küçük gördüğüm. O yapmıştı. Beni bu hale o getirmişti. Beni değiştirmişti.