Belinda Kristen Grey
Gözlerimi kapattığımda aklıma Shawn ile olan anılarımızı getirdim...
Hiç iyi başlamamıştı aslında, kendimi bu kaosun içine sürükleyeli 1 yıl olmuştu.
Her şey o kadar hızlı oluşmuştu ki.
Daha düne kadar ondan nefret ederken şimdi kendimi iyileşmesi için dua ederken buluyordum.
Telefonum çaldığında arayan kişinin Shawn olduğunu farkettim.
"Alo" dedi soğuk bir ifadeyle.
"Nolur bana iyi olduğunu söyle!" Dedim telefonda ağlayarak.
"Şşşhh sakin ol iyiyim ama gidiyorum" dedi ciddiyetle.
"Nereye?" Dedim sesimi yükselterek.
"Başka bir ülkeye gideceğiz Aaliyah ile beraber artık beni burada tutan bir şey yok"
"Peki ya ben?" Dedim hıçkırarak ağlarken.
"Bugün son kez buluşalım seninle"
Telefonu kapattığımda üstümü giyinerek Shawn'ın attığı konuma gittim.
...
Geldiğimde ona sıkıca sarılarak ağlamaya başladım.
"Ağlama Kristen" dedi sıkıntıyla nefes vererek.
"Gidersen ben ne yapacağım Shawn?" Dedim titrek sesimle.
"Hayatında bir şey değişmeyecek sende bende bu beladan kurtulacağız o kadar"
"Ne zaman gidiyorsun?"
"Bu gece"
"Pekala" dedim gözlerimi silerek.
"Gel buraya" dedi ve beni belimden tutarak kendine çekti dudaklarımızı birleştirdi...
"Seni her zaman seveceğimi unutma" dedim gözlerine bakarak.
"Sende unutma"
Sonra cebinden siyah bandanasını çıkartarak bana verdi.
"Bu sende hatıra kalsın" dedi gülümseyerek.
Bandanayı aldığımda Shawn panikle etrafına bakındı...
"KRİSTEN KOŞ!"
Elimden tutup beni koşturmaya başladı ben ne olduğunu anlamadığımda yan mahalleye girip bir yere saklandık.
"Polisler... bizi arıyorlar" dedi derin nefes alarak.
"Ne yapacağız?" Dedim ona bakarak.
Shawn etrafını kontrol ettikten sonra elimi tutarak tekrardan koşmaya başladı.
Ama bu sefer yanlış sokağa girmiştik..
Polis arabaları etrafımızı sardığında diğer taraftan kaçacakken önümüzü diğer polisler kesti...
"TESLİM OL MENDES!" Diye bağırdı orta yaşlarda yeşil gözlü polis.
Shawn en sonunda ellerini kaldırarak teslim oldu...
Kollarına kelepçeyi taktıklarında ikinci defa onu gözlerimin önünde götürülüşünü izledim...
...
Eve gitmek için yolda yürürken Justin ve çetesi ile karşılaştım... onlarda yakalanmışlardı.
Justin bana öldürücü bakışlar atarken onu yok sayarak yanlarından geçip gittim.
İşte şimdi asıl adalet yerini bulmuştu.
Yavaş adımlarla eve giderken düşündüğüm tek şey yağan yağmurun dünyanın bütün pisliklerini temizleyebilecek kadar güçlü olduğuydu...
Ama...
Tek bir şey vardı...
Hızla bir taksi çevirip hızla kendi evime döndüm...
...
Annem bana bakarken onlara olanları en baştan sona kadar anlattım.
"Kristen bak kızım, birinci olarak bunları bize söylemen gerekirdi..."
"Üzgünüm ama gerçekten çok yorgunum yetişkin nasihatlerini sonra dinlerim iyi geceler"
Odama çıktığımda içimde hiç olmadığım kadar büyük bir rahatlık vardı...
Yatağıma uzanarak bana Shawn'dan kalan o siyah bez parçasını kokladım...
Kokusu cennet gibiydi...
Bir an öldüğümü sandım ve hızla kapattığım gözlerimi açtım.
"Tanrım... lütfen Shawn'ı koru"
KİTAP BİTTİ EHE
ÖNCELİKLE BUNA 2. KİTABI YAZACAĞIM...
BU KİTABA OY VEREN YORUM YAPAN BÖLÜM GELİNCE ÇILDIRAN HERKESE TEŞEKKÜRLER ♥
1K OLAN İLK KİTABIM♥
DİĞER KİTAPLARDA GÖRÜŞMEK ÜZERE♥
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SORRY NOT SORRY/MENDES #Wattys2018
Fiksi Penggemar"İnsanlardan nefret ediyorum, ön yargılardan nefret ediyorum..." dedi bana bakarak. "Hayır Shawn! İnsanlara olan nefretini masum insanların canını yakarak o kırık kalbini onaramazsın" Cameron Dallas Kategorisi içinde #42 10/05/2018