Kuleye geldiklerinde , Robin Black'i alıp odasına çıkardı. Sonra da kapıyı örtüp aşağı indi. Titanlar , tedirgin bir şekilde hareket ediyorlardı. Robin:
- Bu kadın ne oldu da birden ortaya çıktı?
Weasley, olanlardan haberdarmış gibi cevap verdi;
- Yine her zamani gibi gözü yükseklere çıkmış.
-Biz onu aşağı indirmesini biliriz ama !
Robin'in bu kendinden emin tavrından hoşlanmayan Radom, etrafta bir o tarafa bir bu tarafa yürümeyi kesip masanın yanına geldi;
- Bilirsin sayın lider, bilirsin! Bu kız yüzünden tüm gezegenin sonu felakete gidecek , bundan da haberin varmı ?!
Robin'in sinirlendiğini anlayan Weasley, olayı örtpas etmek için herkesi odasına gönderdi. Bir vakit sonra kendisi de yatmaya gitti.
Saat 00.00
Black birden uyandı. İçinde yine bir his vardı, kalbi sıkışıyordu. Yatağından kalktı ve pelerinini aldı. Oda kapısından yavaşça çıkıp aşağı doğru yöneldi. Dış kapıya çıktığında , dışarının soğuk havası tokat gibi yüzüne çarptı. Dolunay, öyle parlıyordu ki her taraf aydınlıktı. Kule bahçesinin çıkışına doğru tedirgin adımlarla ilerleyen Black'i gören güvenlik ;
- Efendim, bir isteğiniz mi var ?
Black ilk başta bu yaşlı adamın sesini duymadı . Dikkati başka yerdeydi. Adamın , kolunu tutmasıyla birden irkildi. Güvenlik başka bir soru yöneltti;
- Arabayı almak istermiydiniz?
Black , önce adamın yüzüne baktı. Gözlerine odaklandığında aklını okuyabiliyordu. Black hızlı davranarak Robin'in yarış arabasına benzeyen son model aracını aldı ve kule hisarlarından çıktı. Wedas'ta hiçbir yer bilmiyordu. Yol nerede devam ediyorsa oraya sürdü. Annesinden az çok araba kullanmayı öğrenmişti iyiki. Black , frene dokunduğunda araba birden durdu. Ne yaptıysa çalıştıramadı . Arabayı orada öylece bırakıp hızlı adımlarla yürümeye başladı. Pelerininin uzun şapkasını yüzüne de gelecek şekilde örtüp yürümeye başladı. Ama etrafındaki insanların onu izlediğini hissedebiliyordu. Herkesin, kendisi hakkında konuştuğunu duyabiliyordu...
Yürümeye devam ederken bir parkın önüne geldiğini fark etti. Bu gezegende park da mı vardı? Black , parkı görünce bir anda duraksadı. Gözleri doldu. Dünyada yaşarken annesi, küçükken çok götürmüştü onu. Parkı temizleyen adamlardan birisi Black'in öylece orada durduğunu farkedip yanına yaklaştı. Birkaç kez seslendi , ama Black duymuyordu. Adam , Black'in kolundan tuttuğu anda , Black anında geri çekilerek "Dokunma!" diyerek bir çığlık attı. Adam geri çekildiğinde, Black hızla koşmaya başladı. Adamın bağırmalarını hâla duymuyordu. Bir süre koştuktan sonra normal hızında yürümeye başladı. Zaman geçmiyordu. Black yürürken ileride bir ışık gördü. O tarafa yöneldi. Yaklaştığında birden gözleri karardı. Ama pes etmedi. Işığın göründüğü oyuğun dibine kadar geldi. Sol elindeki eldiven birden yanıverdi. Black , güçlendiğini hissetti. Sonra oyuğa iyice yaklaştı. Sol elini uzattığında ışık iyice parladı . Sonra bir ses yankılandı ;
"Black, bana geri döndün! "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BLACKFİRE 2050
Science FictionCesur , zeki , güzel ve güçlü bir kız , BlackFire. Hiç bilmediği bir gezegende dünyadan uzak ve sıcak bir yerde kendini keşfediyor , Ateşi.. Her gün kendini daha fazla geliştiriyor , güçleniyordu. Hayatında hiç kimseye aşık olmamış olan Blackfire e...
