Cesur , zeki , güzel ve güçlü bir kız , BlackFire. Hiç bilmediği bir gezegende dünyadan uzak ve sıcak bir yerde kendini keşfediyor , Ateşi.. Her gün kendini daha fazla geliştiriyor , güçleniyordu. Hayatında hiç kimseye aşık olmamış olan Blackfire e...
Robin'in istediği tüm malzemeler getirilmişti. Kadın çalışanlar , Black'in bedenine uygun üniforma oluşturuyorlardı. Kırmızı ve siyah rengin hakim olduğu bu forma Black'in tüm gücünü kontrol etmesini sağlayacaktı. Titanlar ve Weasley yavaşça kapıdan girdiklerinde, Robin özel bir eldiven tasarlıyordu. Weasley; -Robin, herşeyi güzel planlamışsın, fakat bu kıyafeti Black nasıl taşıyacak ? -Bu kıyafet çok özel , üzerindeki metal paneller ve tuşlar Black'in isteğiyle çalışacak . Eldiven ise sadece sol el için . Çünkü Black sadece sol eline hakim olamıyor. Herhangi bir tehdit anında paneller çalışacak ve Black'i güvende tutacak.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Weasley , Robin'e hayranlık ve şaşkınlık içinde bakarken Nex "Harika" diye mırıldandı. Herşey olağanüstüydü . Parçalar birleşiyor ve panelleri oluşturuyordu. Black , hareketsiz şekilde yatarken kadın çalışanlar onu alıp bir odaya götürdüler. Tasarlanan üniformayı üzerine giydirdiler . Forma Black'in üzerine geçer geçmez Black'in sol gözünün üstünde siyah bir alev simgesi belirdi. Aynı simgeden boynunda da vardı. Formanın üstündeki paneller , Black'i ayakta tutmaya hazırdı . Çalışanlar, Black'i tekrar Evolution'a getirdiler ve blogun içine yatırdılar. Blog kapandığında içeriye oksijen doldu ve Black'i uyandırmaya başladı. Oksijen arttıkça , Black'in kalp atışı hızlanıyordu. En sonunda Black gözlerini açmaya başladı. Gözünü açar açmaz ,göz bebeği maviden kırmızıya geçti. Blog açıldı ve Black'in panelleri çalışmaya başladı. Black ayağa kalktığında , eskiden olduğu gibi metal aletler ona doğru gelmiyordu. Black, sol eline doğru baktı. Sol elini hareket ettirmeye başladığında etrafındaki cisimler de hareket ediyordu . Birden kaçmak istedi . Kapıya doğru yöneldi. Kapıyı tuttuğunda kapı yine alev aldı. Robin , Black'e doğru yavaşça koştu ve onu tutup eldiveni giydirmeye çalıştı. Black, yine kendine zarar vereceğini düşünüyor ve onlardan kaçıyordu . Robin daha fazla dayanamayıp güçleri ile Black'i etkisi altına aldı . Black, kalkanın içinde bağırıyordu ama Robin ,onun bu çığlıklarını duymazdan geliyordu. En sonunda eldiveni aldı ve zorla da olsa Black 'e giydirdi. Sonra sakinleşmesini istermiş gibi eldivenin olduğu elini tuttu ve gözlerine baktı :
-Bu eldiven , senin gücünü kontrol edecek, sakın çıkarayım deme.
Black birden elini çekti ve eldiveni fırlattı. Daha sonra Robin'e doğru elini havaya kaldırarak :
- Sakın bana bir daha dokunmaya kalkma!,dedi. Robin ne olduğunu şaşırmış bir vaziyette dururken Weasley, Black'e doğru yaklaşarak:
-Kızım,sakin ol , Robin senin iyiliğin için... , Weasley sözünü devam ettiremeden Black bağırmaya başladı;
-Sen benim babam değilsin!
Radom: Çabuk ondan özür dile !
Black: Hayır, asla!
Radom: Hemen buradan defol !
Black , sol elini Radom'a doğrulttu ve alev yağdırmaya başladı .Robin dev bir kalkan açtı ve Titanları koruma altına aldı. Daha sonra kalkanından çıkarak Black'e doğru yaklaştı . Kolundan tutup:
- Sakin ol kimse sana zarar vermeyecek.
- Ben kimseden korkmuyorum!
- Tamam korkmuyorsun ,öyleyse neden saldırıyorsun ?
- ...O bana bağırdı.
- Tamam bağırmayacak bundan sonra . Ama sende kimseye zarar vermeyeceksin .
- Tamam .
- Odana gitmek istermisin ?
- Hayır !
- Yorulmadın mı yani ?
- Ben o odaya gitmek istemiyorum.
- Neden ?
Black , konuşmak istemediğini belli ederek Robin'e baktı. Kendi güçlerinden korktuğunu ona söylemek istemiyordu. Robin , sanki onu anlamış gibi:
- Artık kendini kontrol edebiliyorsun, ama eldivenini takman lazım , takabilir misin ?
- Tamam .
Black eldiveni alıp eline geçirdi . Daha sonra Robin, dışarıdan bir kişiyi çağırarak" Blackfire'ı odasına çıkarın." dedi.Black odadan çıktığında ,
- Bundan sonra herkes Black'le bu ses tonunda konuşacak , sesini yükselteni ve onu kızdıranı görürsem o kişi tüm görevlerinden alınır!
Radom: Peki neden onunla sakin konuşmamız gerekiyor ?
Robin: Çünkü o sinirlenince kendine hakim olamıyor.
Radom anladığını belli ederek kafasını salladı . Sonra herkes odasına çıkıp akşam olmasını bekledi...
Akşam olduğunda herkes yemek için aşağı indi fakat Black ortada yoktu. Robin, Black'i çağırmak için odasına çıktı . Odaya geldiğinde, Black camdan dışarı bakıyordu .Robin onun yanına yavaşça yaklaştı ve:
- Yiyecek bir şeyler ister misin ?
Black , onun sesiyle ürktüğünü belli ederek sinirlenmeye başladı. Robin 'e doğru dönerek :
- Korkuttun !
- Özür dilerim , sadece aşağı çağırmak için...
- Ben oraya gelmek istemiyorum !
- Ama herkes seni bekliyor .
- Beklesinler !
- Neden kızıyorsun ?
- Sen beni korkutamazsın !
- Ben seni korkutmadım ama .
- Hayır ! Bilerek sessizce geldin beni korkutmak için !
- Üzgünüm. Affettin mi ?
- Tamam .
- Peki aşağı gelecek misin ?
- Off.. tamaaam
Robin, Black'le birlikte aşağı indi . Masaya oturmadan önce , oturması için Black'in sandalyesini çekti. O oturduktan sonra kendi de oturdu. Black :
Black'in yüzü birden asıldı. Sinirlendiği belli oluyordu ama Robin'e hiçbirşey diyemiyordu. Birkaç dakika boyunca öylece baktı. Hiçbirşey yemeden öylece oturdu masada. Sonra aniden kalktı . Herkes ona bakarken , Robin'in seslenişlerine aldırmadan kulenin kapısından çıktı . Robin de arkasından hızla geliyordu. Black'in kolundan tutup: -Nereye gidiyorsun? -Şey.. ben dışarıya çıkmak istiyordum. -Senin kuleden dışarı çıkman yasak . Lütfen odana çıkabilirmisin. Black , bu adamın emredici konuşmasına sinir oluyordu. Hızla kolunu çekti ve odasına doğru yol aldı. Odasına girdiğinde ensesinde bir nefes hissediyordu. Bir an ürktü. Yavaşça arkasını döndü ve ......
