benimle yan |boy×boy

Seks

Cumartesi |18:26|

Efe: Ersel'le ne konuştunuz?

Batur: Sen nereden biliyorsun konuştuğumuzu?

Efe: Koru da konuşuyordunuz, gördüm.

Batur: Özel bir meseleydi ya boşver sen.

Batur: Müsaitsen basketbol maçı yapalım mı sizin sitenin sahasında?

Efe: İşim var bir arkadaşla buluşacağım.

Batur: İyi o zaman, başka zaman oynarız ama değil mi?

Efe: Başka biriyle oynayabilirsin biliyorsun değil mi?

Batur: Yine darlsdım seni, tamam bir şey demedim say. Ben bulurum birini.

Batur çevrimdışı.

Efe yazıyor...
Efe çevrimiçi.
Efe yazıyor...
Efe çevrimiçi.

Efe çevrimdışı.

Efe: Umarım birini bulmamışsındır? (20:53)

Batur: Hayır bulamadım niye ki?

Efe: Şortunu giy gel. Yalnız beleşe oynamam iddia isterim he.

Batur: Valla mı lan? Ama sen biriyle buluşacaktın hani, ben bölmeyeyim sizi.

Efe: Sahada bekliyorum Batur hadi!

__________

|Efe|

Ellerimi şortumun cebine sokup bir ileri bir geri sallanırken bakışlarımı sahanın girişinde gezdiriyordum. Sonunda bağcıkları bile bağlı olmadan koşa koşa gelen bedeni gördüğümde gülümsememe mani olamamıştım.

Batur yavaşlayıp eli karnında durarak seke seke gelirken alnına yapışan saçları geri yatırmıştı.

"Çok bekletmedim değil mi?" diyip daha şimdiden yorularak yere çökünce bende bankta duran kanken çantama uzanıp içinden bir şişe su çıkarıp ona attım.

Hızla yakalayıp suyu içmeye başlarken  yanına bağdaş kurarak oturmuşum. "Yok bende yeni geldim."

Şişenin kapağını kapatıp yere bıraktı. "Ee nesine oynuyoruz?" diyip baştan aşağı beni süzmeye devam ederken bende kendime bir göz atmıştım, üstümde bordo bir tişört, altımda da mavi şort vardı ama garip bakışlarına anlam veremiyordum. Merakla çatılan kaşlarımla beraber geri ona dönerken pişkince gülümseyen yüzüyle karşılaştım.

"Maçtan sonra ayarlayalım mı onu?" dedim ayağa kalkarak. Hızla başını sallayıp kaldırmam için elini bana uzattığında bileğinden tutarak kendime çektim. Daha sonra alayla sırıtarak ona bakarken basketbol topunu da yerden alıyordum.

"Senin Marina grubun bizi görmesin bak, arıza çıkmasın sonra." diyip topu sektirip yanına gittim. Batur abartıyla gözlerini devirip hızla öflemişti.

"Bizimkiler dışarı çıkmıştı buluşmaya, bu saatte bir kafede oturuyorlardır." diye sıkılgan bir tonda konuşmuştu. Bu aralar İlker ve Batur'un Marina'dan uzak olduğunu anlamıştım ama sebebini bilemiyordum. Üstelik bir de bugün kuzenimle koruda ne konuştuğunu da merak ediyordum ama insanların özeline karşı saygım olduğu için bunu görmezden gelmeyi tercih etmiştim.

"Sen niye onlarla gitmedin?" diye sanki umurumda değilmiş gibi umursamazca konuştum.

Batur omzunu silkip yanıma geldi, bakışları bendeydi. "Bilmem, canım gitmek istemedi."

Sonra hızla elimden topu alıp sektirmeye başlarken bu kez o merakla sormuştu.

"Sen niye arkadaşınla buluşmaya gitmedin?" diye ilgiyle sorarken bu sefer ben omzumu silkip ufakça gülümsemiştim.

"Hiiç, canım basketbol oynamak istemişti."

Batur da sırıtarak başını salladığında bir kez ellerimi çırpıp yeni edindiğim arkadaşımla yeneceğime yüzde yüz emin olduğum maça başladım.

__________

Hei!
Anlaşıldığı üzere Yıkım'dan spoi var ilk başta.

Ben bu kitabı pek beğenmedim o yüzden de hiç isteyerek yazmıyorum kısa bir süre sonra final verip Efe'nin gerçekten de Şerefsiz olduğu başka bir Batur&Efe kurgusu yazacağım, diğer olaylardan bağımsız olarak.

Bu arada iki tane kurgu yayımladım, ANOTHER LOVE  ve DUSK TILL DAWN. Texting tarzı değiller, bakarsanız accayip sevinirim.

Bye.