Elleve

895 89 19
                                    


"Tutulmayacak olsa da
verilmesi gereken sözler var bazen."

Ter ve deodorant kokusunun karıştığı havasız alanda hızlıca giyindiğimde herkes kapalı spor salonunun içinde yankılanan müziğe odaklanmıştı, buna bende dahildim.

"Gidilmeyecek olsa da
bilinmesi gereken yerler,"

Spor çantamı dolabımın içine tıktığımda şarkı sesinin arasında öğle arasının bittiğini de haber veren zil sesi duyulmuştu. Kimin açtığı bilinmeyen şarkı yüzünden uğultu oluşmuşken kalabalığı geride bırakıp salona yürümeye başladım. Ses hoparlörlerden gelmiyordu zaten kimsenin de oradan açmaya götü yemezdi.

"Keşkeyle başlayan cümlelerim var.
Yollarım hep uzun ve bomboş."

Sahanın içine gireceğim anda sol bileğim tutulduğunda irkilip ağzımdan ana-bacı demeden küfür savuracaktım ki karşımda elinde tabletiyle bana bakan Burak'ı görmemle susuverdim. Aslında yine sövebilirdim ama o da anneme bunu söyleyebilirdi.

"Bileğimi bırak." dedim, hala sol kolum onun himayesi altındayken. Sol bileğimin tutulmasına karşı bir tikim vardı, gereksiz bir öfkeyle sarılıp hırçınlaşıyordum. Burak ani dengesizliğimi anlamış olacak ki hemen bileğimi bırakıp iki adım geriledi. "Ne işin var senin burada?" dedim, çevreme bakınırken. Ders zili çoktan çalmış olmasına rağmen hala buralarda dolanmasının tek bir sebebi olabilirdi sanırım ve o etken de büyük ihtimalle Batur'du.

Elindeki tableti sallayıp yerinde zıplayarak çevresine bakındı, sinir bozucu bir gülümsemesi vardı.

"Ne için burada olduğumu biliyorsun kanka, anlarsın ya?"

Daha şimdiden onu başıma musallat ettiğim için pişman hissediyordum. "Şarkıya açan sen miydin?" dedim, gerçekten de bir an önce gitmesini istiyordum. Hızla başını sallayıp tabletinin ekranını açtı. "Çok belli ediyorsun?" dedim bu seferde. Eminim ki korkusu olmasa 'Batur gel beni al.' yazan bir tişört bile giyerdi.

"Olsun. En azından duygularımız karşılıklı onunla." Anlayamadığım nokta da buydu işte. Ne alaka yani, çocuk Cansel'le çıkarken ve benimle ne arkadaş ne de uzak olmaya çalışırken Burak'ı mı seviyor? Daha neler!

Soyunma odasından çıkan ondan kat kat uzun erkeklerin arasında Batur'u ararken kapüşonunun şapkasından tutup geriye çektim, zaten zayıf biriydi elimin tersini yapıştırsam duvarla aramda sekerdi bu aptal.

"Niye burada arıyorsun ki? O son sınıf ve dersi var, onun katına çık istersen." Kendimi en başından bu olaya salça etmemeliydim ama olan olmuştu işte. Neden böyle bir şey yaptığımı dahi bilmiyordum üstelik.

Burak umudunu kesmiş olmalı ki omuzlarını düşürüp duvara yaslandı. "Bana mesaj attı, sizin antrenmanlarınızı izlemeye gelecekti. Onunla beraber izleyeyim diye rapor aldım ben ya."

"Burak bence ortada yanlış anlaşılma var. Senden hoşlanması fal-" havada sabit tuttuğum elime vurduğunda neredeyse sinirden üstüne saldıracağımı düşünmüştüm. Burak elimi itmenin korkusunu yaşasa da dik kafasıyla bana bakmaya devam etti.

"Biliyorum, benden hoşlanıyor işte. Sadece fazla utangaç." Yok, yani gerçekten bileklerimi kesmeyi falan düşünüyordum,  kanser etmeye başlamıştı bu çocuk beni.

Kafasını adım seslerinin geldiği yöne çevirdiğinde salak saçma hareketler yapıp yeniden yerinde zıpladı. "Bak işte geliyor, yeminle kesin benim için geldi. Dur heyecanlandığımı belli etmemem gerek." Numaralı gözlüklerini çıkarıp saçlarını geriye tararken kapıdan içeri giren bedene bakmadan Burak'ı izlemeye devam ettim. Eğer ikisi de birbirini seviyorsa ve bunu da birbirleri biliyorsa benim duruma hiç dahil olmamam gerekirdi. Kendimi o an fazlalık gibi hissettiğimde sahanın içine gitmeye yeltenmiştim. Burak ise durdurduğu şarkıyı Batur yanına geldiğinde yeniden başlattı.

"Ben belki korkak biriyim ama yine de sevebilirim,
ne kadar üzülmem gerekse de."

Seslerini duyamayacak kadar onlardan uzaklaşıp antrenmana başlayanların arasına katıldım, şarkı hala salonun içinde yankılanıyordu.

"Ama sen bana bakıyorsun da,
beni görmüyorsun ki."

Şarkı birkaç defa daha tekrarlanıp kapandıktan sonra da antreman ve maç boyunca gözlerini üzerimden ayırmayan Batur'u görmezden geldim, bir hafta boyunca da yaptığım gibi.

**

benimle yan |boy×boyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin