BÖLÜM ÜÇ

145 56 31
                                    

Hemen Antalya'daki tüm güvenlik birliklerine haber vermeliydik. Ama öncelikle İzmir dosyasına bakmalıydık. Buraya gelelim bir gün anca olmuştu. Ama biz hâlâ dosyayı okuyamamıştık. İzmir polisi inatla vermeyi reddediyordu. Amirim bu konuyu hallediceğini söyledi. Biz de İstanbul cinayetini tekrar gözden geçirdik.
Elimizde şunlar vardı:
Kurbanın etrafına kırmızı tebeşirle çizilen yedi kutucuk.

Kurbanın vücudundan çıkan yedi adet kurşun ve 20 cm'lik Türkiye haritası.

Beş yaşında,oyuncak bebekle oynayan bir görgü tanığımız.

Bunlar dışında elimizde ne bir şüpheli vardı ne de kayda değer bir bilgi. Sadece katilin oynadığı oyun hakkında artık bir şeyler biliyorduk.

Köşe kapmaca

Ertesi sabah amirimiz bize nasıl başardıysa dosyanın bir kopyasını atmıştı. Artık elimizde hem İstanbul'daki hem de İzmir'deki dosya vardı. Amirimiz Semih Bey'in dosyasına bakacaktı. Antalya güvenlik birimleri ise uyarılmıştı. Giriş ve çıkışlar tutulmuş,sokaklarda sivil devriyeler geziyordu.

Şefik ile birlikte açık olan kafelerden birine oturduk. Şefik,küçültülmüş haritayı incelerken ben de İzmir dosyasına bakıyordum.

Kahvem de gelince boş bir kağıda İstanbul ve İzmir cinayetlerinin ortak noktalarını yazmaya başladım.

·Kurbanların etrafında yine kutucuklar çizilmişti. İzmir'dekinde kutucuklar yedi değil altı taneydi ve rengi kırmızı yerine turuncuya boyanmıştı.

·Kurbanların ikisinin de göğsündeki yara aynıydı. Bıçakla harita şekli verilmeye çalışılan ve yedi adet kurşunla işaretlenen yerler.

·İki cinayette de görgü tanığı vardı ve cinsiyetleri aynıydı. Ama İzmir'deki görgü tanığı daha büyüktü. 15 yaşındaydı. İstanbul'daki ise 5 yaşında bir çocuktu.

Bunun dışında başka bir ortak nokta yoktu. İstanbul'daki cinayetteki maktul emekli öğretmenken İzmir'deki maktul ise 55 yaşında esnaftı. İki kızı vardı. Eşi ise ölmüştü. Yaşları,meslekleri,aileleri ve yaşadıkları yerleri farklıyken katilleri aynıydı.

Dosyada ayrıca İzmir cinayetinindeki maktulun komşularının ve iki kızının sorgusu vardı. İki kez okusam da şüphe çekici bir şey bulamadım. Başımı dosyadan kaldırıp Şefik'e baktım. O da haritanın üzerinde yoğunlaşmıştı.

-Bir şey bulabildin mi Şefik?
-Aklıma takılan bir şey var. Antalya'dan sonra hangi doğrultuda ilerleyeceğiz? Antalya çizgisini mi takip edeceğiz yoksa Türkiye'nin iç yerlerini mi?

Köşe Kapmaca Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin