Köşe Kapmaca

BÖLÜM İKİ

Aklıma gelen fikirle oturduğum yerde dikleştim. Harita olduğunu çözdüğüme göre sırada ne vardı? Telefonu açıp yardımcım Buse'yi aradım.
–Busecim,senden İzmir'de yaşayan bir kartografın numarasını bulmanı istiyorum. Bulabilir misin?

Buse çoktan klavyenin tuşlarına dokunmaya başlamıştı bile. Yirmi saniye sonra:
–Evet,bir sürü buldum. Size nasıl biri lazım komiserim?

–İşinde uzman olsun yeter.

Yine klavye sesi duyuldu karşıdan.
–Tamam. Numarasını SMS yoluyla atarım size.

Az sonra mesaj gelmişti. Beklemeden yola koyulduk. Direksiyona Şefik geçti. Ben de şu kartografı aradım.
Sert bir erkek sesi açtı telefonu:
–Alo,Semih Bey ile mi görüşüyorum?

–Evet.
Lafı uzatmadan konuya girdim.

–Sizden çok küçük bir Türkiye haritası çizmenizi istiyordum. Yapabilir misiniz?
Adam homurdandı. 'Benim işim bu' dercesine:
–Boyutları ne kadar?
Göğüsteki yara 20x20 idi.
–20 cm olsun lütfen.
Adam şaşırmış gibiydi. Kendine olan güvenini kaybetmiş bir halde:
–20 cm mi? Fazla küçük değil mi?
Bunlamıştım artık.
–Zaten sizin işiniz de bu değil mi? Ölçek yardımıyla belirli alanları küçültüp büyültmek?

–İyi de 20 cm gerçekten küçük. Şehirleri ayırt etmek çok zor olacak. Milimlerle mi çalışacaksınız?

–Ne zamana yapabilirsiniz?

Adam,görmezden gelmeme aldırmayıp:
–İki güne hazır olur. Gelip mi alacaksınız?

Başta gidip almayı düşünmüştüm ama şimdi vazgeçmiştim.
–E-posta adresimi size göndereyim. Bana oradan atarsınız.

Adamın cevap vermesini beklemeden telefonu kapattım. Boş konuşuyordu zaten.

Daha sonra amirim aradı.
–Selçuk,neredesiniz? Vardınız mı İzmir'e?

–Hayır amirim. Daha yeni Balıkesir'e geldik. Yolumuz var daha.

–Peki Selçuk. İzmir'e varınca haberdar et beni. Ben de yarın akşam gibi varmış olurum.
–Tabi,haberdar ederim.

Telefonu kapatıp İstanbul'daki cinayet dosyasına tekrar baktım.  Sadece yedi adet kurşun ve yedi tane kutucuk beni İzmir'e getirmişti.

Şefik yorgun görünüyordu. Çocuk İstanbul'dan beri araba kullanıyordu. Onu ikna edip direksiyona ben geçtim. Hem aklımı toparlardım. Şefik,oturur oturmaz uyuklamıştı resmen.