Köşe Kapmaca

BÖLÜM ALTI

Geldiğimiz mora boyalı,lüks villa adli tıp ekipleri tarafından kapatılmıştı. Küçük bir ipucu,deri kalıntısı,DNA parçası çok büyük bir önem teşkil ediyordu. Antalya polisi ise olay yeri incelemesine başlamıştı.

Amirim,izinleri hallettiği için içeriye girmemiz sorun olmadı. Galoşları ve eldivenleri takıp cinayet mahalline geldik.

Ceset bulunalı daha iki saat olmasına rağmen ev işini yapmaya çalışan kişilerle kaynıyordu. Herkes dişini tırnağına takmış Şefik'in de dediği gibi 'Bölgeler Katilini' bulmak için çabalıyordu. Bir an önce katilin bulunması ve cezasını çekmesini istiyordu.

Bu cinayet de İzmir'deki gibi evin salonunda işlenmişti. Salona girmeden önce diğer odalara dağıldık. Ben mutfağa,Şefik yatak odasına,amirim de banyoya baktı.

Mutfakta garip bir şey bulamadım. Masanın üzerinde duran iki çay bardağı hariç. Biri maktule ait olmalıydı. Ya diğeri? O kime aitti?

Ardımdan içeriye görevlilerden biri girip bardaklardan kesit aldı. Görevliye:
"Sonuçlar ne zaman çıkar?" diye sordum. Elindeki kesiti dikkatlice delil torbasına koyup bana döndü.

"Normalde en az 2 gün zamanımızı alır. Ama seri katille karşı karşıya olduğumuz için işlemler hızlandırılacak. 24 saatten kısa bir sürede elimizde olur. Tabi katil bir iz bıraktıysa." dedi.

Söylenmeyen ya da'lar vardı. Ya katil yine bir delil bırakmadıysa? Ya alınan kesitlerin hepsi maktule aitse? Bunlar hep vardı zaten. Ama şimdi iş daha ciddiydi. Katil çabucak yakalanmalı ve adalete teslim edilmeliydi. Görevliyi başımla onaylayıp mutfaktan çıktım.

Amirim ve Şefik de merdivenlerden iniyordu. Şefik:
"Komiserim bir şey bulabildiniz mi?" diye sorunca onların da dikkat çeken bir şey bulamadıklarını anladım.

"Masanın üzerindeki iki çay bardağı dışında hayır,bulamadım."

Söylediğim Şefik'i oldukça heyecanlandırmışa benziyordu.

"Nasıl yani maktul ölmeden önce biriyle mi berabermiş?" deyince
"Öyle görünüyor. DNA kalıntısı için kesit aldılar. Bakalım kimle görüşmüş?" dedim.

Amirimin suskunluğu dikkatimi çekti. Canı bir şeye sıkkın gibiydi. Bakışlarımı fark eden Şefik de amirime baktı. Konuşma ihtiyacı hissederek:
"Amirim siz ne düşünüyorsunuz bu konuda?"

Amirim uykudan yeni uyanmış gibi silkinip soruma cevap verdi.

"Şu son haftada olanları düşünüyordum. Katil nasıl olup da bu kadar düzenli davranıyor? Hiç hata yapmadan ve ardında iz bırakmadan nasıl bizi geride bırakıyor anlamış değilim. İşimizi çok zorluyacak gibi. Umarım bu sefer bir dikkatsizlik yapmıştır ya da şans bizden yanadır."