YENİ DÜNYAM ( Tamamlandı)

23. Bölüm: Kurtuluş (Part 1)

multimedya Ariane:)

Hepimiz şaşkınlıkla kim olduklarına bakıyorduk. Karşımda ilk kez gördüğüm ve teyzem olduğunu idia eden bir kadın ve dayım olduğunu idia eden bir erkek vardı. Sally onlardan bahsetmişti. Tek geriye kalan büyücüler. Ama Elie'de büyücüydü. Zaten benden sonra ilk dikkatlerini çeken Elie oldu. Ariane ona imalı bir şekilde bakıp alaycı bir şekilde konuşmaya başladı.

"Senin öldüğünü zannediyorduk Elie."

"Ama bak yaşıyorum."

"Keşke ölseydin." Max oradan atıldı.

"Sen ne dediğinin farkında mısın Ariane?"

"Sakin ol kuçu kuçu. Bu arada salyalarını üstüme salmazsan iyi olur."

"Sen benim teyzem olamazsın."diye mırıldandım. Ariane bana yapmacık gelen bir şekilde gülümsedi.

"Ne dedin birtanem."

"Sen benim teyzem olamayacak kadar iğrenç birisin."

"Buraya bebeğini kurtarmaya geliyorum işittiğim laflara bakar mısın Ed?" Ed dayım daha masum ve iyi birine benziyordu. Annem gibiydi sanırım. Tabi ben tanımıyorum. Sally'nin anlattıklarına güveniyorum.

"Kendine gel Ariane!"

"Ben kendimdeyim Ed."

"Çabuk kendine gel."diyip Almira'nın kolunu sıktı. O kadar çok sıkmıştıkı nerdeyse kendi kolu bembeyaz olucaktı. Almira Ah diyince Ed onu bıraktı.

"Tamam Abi tamam."

"Güzel. Şimdi kardeşimin kusuruna bakmayın bazen öyle birine dönüşüyor. Bu lanet gibi bir şey. O yüzden çevresinde pek insan olmaz. Bir tek ben varım. Tabi kabul ederseniz birde siz."

"Bunu söylemek daha erken."dedim. Ve lafımı bitirmemle Ed'in konuşması bir oldu.

"Doğru. Bakın bizim amacımız savaşa katılmak. Ayrıca senin bebeğini Adı neydi... Avza 'yı kurtarıcaz. Yakmanız gerekmicek. Fakat onun için ormandan bazı bitkiler ve sular almalısınız. Bu pek kolay olmuyacak. Çünkü aradığınız çoğu bitki korunuyor." Heyecanlanmıştım. Çünkü küçük melezim için bir umut doğmuştu. Bir kurtuluş.

"Ne zamn?" Zack oradan atlayıp kolumu tuttu. Ona baktıktan sonra konuşmaya başladı.

"Bu çok tehlikeli seni kaybedemem."

"Yapmazsak bebeğimi kaybedicem. Gözümü alabilecek bir tehlike."

"Ben de geliyorum." Zack gülümseyip yanağına masum bir öpücük bıraktım.

"Tabiki geliyorsun sensiz gider miyim?"

"Bence bir kurta ihtiyacınız vardır."

"Olmaz mı? "

"Her zaman koruyucu meleğiniz yanınızda."Amy'e gülümsedim.

"Bende varım."tam teşekkür edicekken Sally araya girdi.

"Olmaz. Sen ordunla ilgileniceksin."

"Ama.."

"İtiraz yok Can" Can'ın kolunu sıvazladım. Ona sorun değil bakışımı ve gülüşümü yolladım.

"Sorun değil Can. Sally haklı. Sana burada ihtiyacımız var." Kafasını tamam anlamında salladı.

"Max adına ben de geliyorum." Ran'a minettar olduğumu belli edicek bakışlarımı attım.

"O zaman herkes haxırlandın. Ariane . Sen de ormandan alıcaklarımızı bir listeye yaz."

"Olmuş bil güzel yeğenim." 2 saat sonra herkes Sally'nin odasında buluştu.

"Pekala. Ran, Amy, Nick ve Zack. Hazır mıyız?"

"Hazırız." Dediler.

"Ariane listeyi ver." Elindeki kapıdı bana uzattı.

"Dikkatli olun. Ayrıca bazıları zehirlidir. Yanına hangilerinin zehirli olduğunu yazdım."

"Tamam. Kendinize ve en önemlisi bebeğim Avza'ya iyi bakın. Elie Avza'yı sana bırakıyorum."

"Sen hiç merak etme birtanem. Avza'ya gözüm gibi bakarım."

"Sana güveniyorum." Sırt çantamı aldım.

"Hadiyin."

"Biliyor musunuz ne zamandır kamp yapmak istiyordum. Ne kadar şanslı ce yakışıklı bir şeyim ben ya."

"Nick. Oğlum senin götün hiç inmiyor mu?"

"Zack'cim inmemesi için uğraşıyorum zaten. Bu kadar güzel göt hiç iner mi?"

"Hiç durmuyorsun." Amy bunu söyledikten sonra Nick ona ters ters bakıp hiçbir şey demedi. Benim tanıdığım Nick içimde kurtçuklar var onlar durmuyor ki derdi. Saraydan çıkarken Amy'e iyice yaklaşıp aklımdaki soruyu sordum.

"Sizin aranızda ne var?"

"Hiç sorma Avril ya. Sen şaka yapma gibi bir şey dedim. Bu baya ciddiye aldı. İşte kırıldı sanırım o günden beri ne bana şaka yapıyor ne de sırnaşıyor. Valla çok özledim. Gerçekten dediği gibi oldu."

"Yani Amy sende çocuktan be istedin. Benim ki romantik çocuk ondan şaka zor çıkar. İşte Nickle filan atışırken. O da Nick'in hareketleri ve konuşmasıyla komik oluyor. Çocuk gözlerinin içine bakıyor Amy. Sen gül diye yapmadığı şaklabanlık kalmıyor."

"Tamam Avril hatamı yüzüme vurma anladım."omuz silktim.

"Bu kampta özür dilersin artık."

"Elbette. Bir şu ormana gidelim. Avril."

"Efendim?"

"Bu iş çok zor olucak biliyorsun dimi?"

"Avzamın kurtuluşu için... Hem bize egzersiz olur."

"Haklısın." Erkekler yanımıza geldi. Büyük kapıyı açıp kokuyu içime çektim. Şimdiden ormanın kokusunu alıyordum.

"Millet... Hadi başlayalım." Herkes gülümseyip ormana doğru yürümeye başladı.