4 Aralık 1992 Gwacheon, Güney Kore.
Genç adam yavaş adımlarla yolun karşı tarafına geçti. Ulaşmak istediği noktaya az kalmış olmasına rağmen dikkat çekmek isteyeceği en son şey bile değildi. Yağmur, gecenin karanlığı kadar siyah saçlarını usul usul ıslatmaya başlarken korunmak için siyah yağmurluğunun yakasını çekiştirdi.
Ulaştığı görkemli ağacın arkasına sığınırken beklediği aracın geldiğini gördü. Olacakları iyice izlemek amacıyla biraz öne doğru eğildi.
Gwacheon'un devlet hastanesinin geniş bahçesinde duran arabayı izliyordu sessizce. Arabanın içinden çıkan tanıdık simayı görünce iyice ağaca gizlendi.
Bu gece kimse onu görmemeliydi.
"Yardım edin!" diye bağırdı arabanın içinden inen adam. "Yardım edin, lütfen!"
Hastanenin içinden apar topar gelen hemşireler durumu kavramaya çalıştıkça adam biraz daha bağırıp yardım istiyordu.
"Eşim hamile!" en sonunda bağırması ile yere çöktüğünde ağacın arkasından bile titrediğini hissetti siyahlı adam. Oysaki o zaman içinde his kelimesini unutmuş biriydi.
Son kez eşi ve çocuğu için çırpınan adama baktı. Biliyordu ki bu onları son görüşü olmayacak, onunla ilgilenecekti.
Sadece zamana ihtiyacı vardı şimdilik.
Derin bir nefes aldı. Yağmurun ıslattığı zeminde ayak izlerini bırakmadan gecenin karanlığına karıştı.
-
Herkese selam!
Yeni bir şey deniyorum devamı gelir ya da gelmez emin değilim ama umarım beğenirsiniz!
Desteğinizi esirgemeyin lütfen!
Sizleri seviyorum.