Arya - Hayaller Gerçekleri Yansıtır mı?

93 7 20
                                    

O, Her şeyin başladığı 26 Şubat gününün ilk saatleri, yağmur şiddetini arttırarak yağıyordu. Hatırlıyorum, evimizin ne kadar sessiz olduğunu, kardeşlerimin o gece ağlamayışını, bütün gün inleyen seslerini şimdi duymuyordum.

Yatağıma uzandığım da ne kadar yorgun olduğumu hissettim ama bir türlü uykuya dalamıyordum.
Zaman geçtikçe, Ay ışığı daha parlak hale geliyordu.
Yatağımın karşısında duran, aynanın yansımasın da kendimle yüz yüze geldim.Saçlarımın dağınık yüzümün ise bembeyaz oluşunu görüp irkildim. Ayna da hareket eden ellerim nasılda puslu, korku veren gecelere alışmama rağmen, her şeyin bir anda kayboluşunu, benim onları hatırlamıyor oluşum, tarifi zor, nasıl anlatacağını bilememek üzüyordu beni.

Yanımda birileri var ama yoklar gibi hissediyorum, fısıldanan sesler duyuyorum, ağlamak yada ağlamamak arasında kaldım. Gözlerimi açamıyorum, kor alevlerin yandığı, çıkışını zor bulduğum mağaraların karanlığı sarıyor etrafımı, yağmur ormanlarının, ağaç yapraklarına düşen yağmuru ve her damlasını hissediyorum, zamana kendini kaptıran biri için ne kadar zor, her seferinde ayağa kalkmayı deneyen, kendini zorlayan, bütün gücünü ayağa kalkmak için kullanan ben için bilemezsiniz, gördüklerimi ve duyduklarımı korku ve dehşet içinde yaşadıklarımı kimler bilebilirdi ki?

İYİ OKUMALAR
Görüşlerinizi Bildirin Lütfen.

İnsanın çekeceği acının bir haddi vardır, ama korkunun yoktur.

Francis Bacon

____________________________________

Bölüm 1 - Hayal Bazen Gerçeklere İşarettir.

Yorganımın renkli kısımlarından sıyrılıp yataktan kalkarken gözüm, yatağımın sağ tarafında bulunan komodinin tozlu kısımlarına takıldı, gecenin karanlığın da altın gibi parlıyordu, Kulağıma fısıldama sesleri geliyor, bunu engelleyemiyordum.

Ellerim çok üşüdü ... titriyorum...

Ayağa Kalktım.

Alt tarafı çiçeklerle kalınlaştırılmış beyaz geceliğimin ve çıplak ayaklarımın soğukluğunu hissederek, pencereme doğru hareket ettim.

Saatin çok geç olduğunu, penceremden dışarı bakıp yolun karşısındaki incir ağacının yanında duran aydınlatma lambasının yanıp sönüşünden anlıyorum. Odamın üst katta oluşu daha da korkutuyor olacak ki beni, hayaller görüyorum, cesaretimi her seferinde toplasam da , ciğerlerime kadar korktuğumu hissediyorum.

Yoğun yağan yağmur damlaları, içeri girmek için adeta camla savaşıyor, gökyüzünde çakan şimşeklerin ise ardı arkası kesilmiyordu. Fırtınalı ve yağmurlu bir gecenin karanlığına çekilircesine, pencereden yağmuru seyrediyordum. Ağaçların dalları rüzgarın etkisiyle sallanırken bende yüzümü onların sallandığı yere doğru hareket ettiriyordum.

Hava yeterince soğuk, yağmur damlaları bıçak gibi toprağa düşüyor, toprağın gücünü kaybedip yerini yağmur suyuna bırakması, ardından oluşturduğu topluluğu görebiliyordum.

Sabaha karşı üç olmasına rağmen, ailemin evde olmayışından şüphelendim, korktuğumdan olacak ki, yatağıma girip, aslında hiç sevmediğim ve nefret ettiğim nevresimi üzerime çekip uyuyamamaktan korktum. Annem neden bu nevresimi sürekli kullanır ki? bir türlü anlam veremiyordum.

Yatağa yattım, başım hafif dönmeye başladı.

Işıklar neden kapalı ki... Ay ışığı korkutuyor beni.

Biraz zaman sonra, tekrar kalkmak istedim, bir yanda kurduğum ve aklımdan geçirdiğim hayallerimin soruları ve cevabı, bir yanda çok gürültülü bir şekilde çakan odamı aydınlatan ürkütücü sesteki şimşekler, aklıma takılan sorulara cevap aramamı söyler şekilde hiddetini gösteriyordu. Gözlerimin açık veya kapalı oluşu, gördüğüm hayali yok etmeye yardımcı olmazken, yastığımın rahatsız edişi daraltıyor, boğazımı düğümleyip susatıyordu.

Arya - Karanlık Saatler (Düzenleniyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin