Ece;
Size biraz hayatımdan bahsedeyim. Izmir'de yaşıyorum. Şaşalı bi hayata sahip değilim. 3 katlı bir binanın zemin katında oturuyoruz. Annem ve babam var ama yok da denilebilir. Onların yüzünü hiç görmüyorum. Ben okula gitmek için uyanmadan kalkıp işe giderler, gecede ben uyuduğum zaman eve gelirler. Zaten ben uyumasam bile iki çift laf etmezler yemek yiyip yatarlar. Zaten hayatım bundan ibaret...Neyse bugün erken uyumalıyım yarın okul başlıyor. Lise ikiye başlıyorum. Okulu hiç sevmem yani sevdiğim yönleride var aslında ama yine de cok sıkıcı. Telefonun saatini kurup yattım.
Sabah telefonumun çalmasıyla zorda olsa uyandım. Telefonu elime alıp ekrana baktığımda olamazzzz !!! Kac defa çalmıştı acaba bu telefon nasıl uyanmam yaa. Içimden kendime saydırırken bi yandan da birşeyler giymeye çalışıyordum ve evet sonunda hazırım. Makyaj yapmayı sevmediğimden dolayı hiç birşey sürmedim. Dışarı çıkmak için ayağıma da converslerimi de geçirip evden ayrıldım. Hızlı adımlarla okula varmaya çalışıyordum. Büyük ihtimalle derse girmişlerdi. Bende ilk günden yaptım yapacağımı. Okula vardığımda noluyor orada ya kavga falan mı var ki yanımdan geçen bir kızı dürttüp.
Ece;Ne oluyor orada ?
Kız;Okula yeni bi erkek grubu gelmiş o yüzden etrafını sardılar. Çok yakışıklılar ama.
Kız ağzının suları akıyormuş gibi erkeklere bakmaya devam etti. Ona iğrenerek bakarak.
Ece;Bende bişey var zannetmiştim.
Kız hemen savunmaya geçerek.
Kız;Okulumuza meteor yağmuru gerçekleşti sen hala ne diyorsun.
Kız hala birşeyler diyordu fakat dinlemeden yanından geçip okula girmeye çalışıyordum çünkü gerçekten cok kalabalıktı. Hayır ne buluyorlar bunlarda anlamıyorum. Tamam yakışıklılar şimdi yakışıklı değil desem çarpılırım ama bu kadar ilgide fazla yani. Zorlanarak da olsa sonunda okula girmiştim. Kapıda herkesin sınıfı yazıyordu ismimi bulup hangi sınıfta olduğuma baktım. 3. Katta soldaki en son sınıftı. Okuldan içeri girip sınıfımı buldum içerisi baya doluydu. Galiba tek eksik bendim. Bir kızın yanı boştu. Tam çantamı koyacakken dolu diye bağırdı ki kesin orada kimse oturmuyordu.
Ece;Emin misin dolu olduğuna ?
Kız;Dolu dediysek dolu kızım uzaklaş.
Dedi son kelimesine vurgu yaparak. Kavga etmeyecektim tabiki saçını elime dolayıp kafasını sıralara sürtmeyecektim. Sakin sakin...
Ece;Benimle düzgün konuş.
Olmuyor işte tutamıyorum kendimi. Hayır Ece tutucaksın kendini. Onun bişey söylemesine kalmadan hemen çantamı kaldırıp.
Ece;Senin yanına kalmadık.
Diyip onun bisey demesine izin vermeden sıralara bakmaya başladım ki hiç boş sıra yoktu. Arkamdan bi ses gelmesiyle irkildim.
Birisi;Yanıma oturabilirsin.
Arkamı döndüğüm de taş birisini gördüm ve ona gülümseyerek.
Ece;Teşekkürler.
Çocuk;Rica ederim.
Diyerek güldü ya o nasıl gülüştür öyle yerimmmm. Bu arada gerçekten ben geçen yılda bu okuldaydım ama bu kadar meteor yoktu. Bu sene kızın dediği gibi meteor yağmuruna tutulmuş okul diyerek içten içe güldüm.
Ve ilk ders edebiyatmış en sevmediğim ders zaten ben sayısalım neden sayısallara sözel ders anlatıyorlar ki anlamıyorum. Ders eninde sonunda geçmişti. Yanımdaki çocuk dersi hiç dinlemedi. Full uyudu. Acaba sınav günü napacaktı. Neyse onu düşünme sırası değildi. Tenefüs zili çaldığında koridordan bi bağırış geldi ama öyle böyle değil. Bizim sınıftaki öğretmen bile koşarak dışarı çıktı. Aslında bende cok merak ettiğim için kapının önüne gelip göz ucuyla bakmaya başladım. Bir kız öbür kızı saçından sürüklüyordu. Aslında okulda böyle şeyler olurdu ama ben bu kadar kısa süre de olacağını zannetmemiştim. Merakımı dindirince sırama geri geçtim. Çocukta uyanmıştı.
Ece;Günaydın hiç uyanmayacaksın zannettim.
Bana öyle bir bakış attı ki ben ne söyledim diye düşündüm bi an.
Çocuk;Beni mi izledin bütün ders ?
Pişkin pişkin gülmeye başladı. Ay o an yer yarılsaydı da içine girseydim diye düşünmeden alamadım kendimi. Yanaklarımın kızardığını hissedebiliyordum. Ne söyleyeceğimi bilemedim aslında tam bişey diyecekken çocuk yine atıldı.
Çocuk;Tamam tamam bişey demiyorum. Bu kadar utanacağını bilsem söylemezdim böyle bişey.
Ahh işte şimdi daha cok utanmıştım. Hemen konuyu değiştirmeye karar verdim.
Ece;Aslında biz daha tanışmadık tanışmak ister misin ?
Çocuk hemen atıldı tabi
Çocuk;Tabiki neden bunu daha önce yapmadık ki.
Elini uzattı ve
Çocuk;Ben Emre senin adın ne ?
Elini sıkarak
Ece;Ben de Ece tanıştığıma memnun oldum.
Dedim ve elimi onun elinden çektim.
Biraz hızlı davrandım galiba hoşuna gitmemiş gibi biraz yüz ifadesi değişti. Ama belli etmemeye çalışıyordu. Birşeyler demek için ağzını açtığında onun demesini bekledim.Emre;Aslında bugün boşsan takılabiliriz.
Hemen reddetmek istemesem de reddedecektim. Çünkü onu daha tam tamına tanımıyordum. Hele baş başa bi yerlere gidecek kadar hic tanımıyordum.
Ece;Aslında bugüne başka planlarım var. Sonraya ertelesek ne dersin ?
Emre biraz üzülmüş gibi yapsada tabiki dediğimi onayladı.
Edebiyat dersinden sonra çok hızlı geçti dersler. Okuldan çıkıp eve gittim. Evin kapısını açmak için çantamı sırtımdan indirip anahtarı alıp kapıyı açtım. Içeri girip üzerimi değiştirerek televizyonun karşısına uzandım. Televizyon izlerken telefonumun çaldığını duydum. Telefonu elime aldığım da özel numara arıyordu. Kapattım fakat bi kaç dakika sonra yine aradı. Bu sefer telefonu açıp kulağıma koydum.
Ses;Emre'den uzak dur.
Telefonu kapatmıştı. Bu da kimdi şimdi ve neden böyle birşey dedi. Hiç bir şey anlamamıştım. Aslında doğruyu söylemek gerekirse birazda korkmuştum. Aslında böyle özel numaradan çok arayan olmuştu ama hiç biri şuana kadar böyle birşey yapmadı. Yani şaka yapıp söylerlerdi. Hem arayanın sesi çok kalındı. Benim arkadaşlarımdan biri olamaz diye düşünürken artık bunu düşünmekten vazgeçtim sonuçta bi yerden çıkardı kokusu.
Ben bunları düşünürken saatin geç olduğunu fark ettim. Hemen televizyonu kapatıp odama geçtim ve en sevdiğim şeyi yaptım uyudum.
**********
Bu sabah sonunda ilk alarmla kalkmıştım. Içimden halay çekmek geldi ve bende neden olmasın diyerek halay çekmeye başladım. Bi kaç dakika sonra saate kaydı gözüm ve bu seferde halay çekerken zamanı unutmuştum. Evet yine geç kalmamak için okula koşturacaktım. Hemen giyinip spor ayakkabılarımı da giydim ve dışarı çıktım. Okula vardığımda içeri adımımı atınca karşıdaki bi çocuğun gözlerini üzerimde hissettim. Olamaz hatta buraya doğru geliyordu. Görmezlikten gelerek sınıfa çıkmak için ayağımı atar atmaz biri kolumu tuttu ve beni kendisine çevirdi. Napıyordu bu manyak diye düşünürken onunla burun buruna olduğumuzu unutmaya çalışıyordum. Hemen onun konuşmasını beklemeden konuşmaya başladım. Çok sinirlenmiştim nasıl böyle birşey yapmaya cürret ederdi.
Ece;Beni bırakır mısın derse geç kalacağım.
Bu lafları bağırarak ve sert bir şekilde söylemiştim. Ona baktığım da halinden hoşnut bir şekilde gülümsedi. Napıyordu bu manyak diye düşünmekten kendimi alamadım. Bir anda kafasını çevirip gözlerime bakmaya başladı. Kolumu bırakmadan beni okulun arkasına sürükledi. Gerçekten ne yaptığını anlayamıyordum.
Ece;Bırakır mısın artık beni derse geç kaldım sayende.
Daha fazla debelenmeye başladım ve birazda korkmaya başlamıştım.