Ece
Allah Allah babam ve benimle konuşmak bir araya gelemeyecek kelimeler.
Ece;Tamam geliyorum baba.
Şuan gerçekten merak etmiştim. Acaba ne diyecekti. Geçip salona bi koltuğa oturdum ve babamın suratına bakmaya başladım. Biraz üzgün gibiydi ama birazda seçemediğim duygular vardı yüzünde
Babam;Ece seninle konuşmamız gereken konular var artık senden saklamamız doğru olmaz.
Bu sözleri söylerken annemin yüzüne bakmaya devam ederek söyledi ama ben hala bişey anlamamıştım.
Ece;Neden bahsediyorsunuz hiç birşey anlamadım.
Babam benden gözlerini kaçırarak konuşmaya başladı.
Babam;Biz artık annenle geçinemiyoruz. Yani olmuyor bizde böyle bir evliliği sürdürmek istemedik.
Ece;Ne demek istiyorsunuz siz ayrılmak falan mı istiyorsunuz ?
Bu sözleri bi anda ayağa kalkarak söylemiştim.Nasıl olur da böyle birşey yaparlar ben bunu kaldıramam. Beni hiç düşünmüyorlar mı ?
Babam;Ece sen kaç yaşına geldin bunu kaldıramayacak değilsin herhalde.
Bu nasıl sözlerdi böyle onlar bana doğru düzgün anne babalık yapmadılar ki, bi de ayrılmak istiyorlar.
Ece;Siz bana anne babalık yapmadınız ki böyle bi de ayrılmak istiyorsunuz. Okula ilk başladığım zamanlar herkes okula anne ve babasıyla giderken ben tek başıma gitmiştim hatta kaydımı bile kendim yaptırdım siz bana sadece para verdiniz. Bana anne babalık yapmadınız. Arada bir diyordum ki keşke çok fakir olsaydık da annem benimle parka gelseydi, babam okula bıraksaydı, annem saçımı tarasaydı, beraber alışverişe gitseydik. Ben bunları hayal ederek büyüdüm be şimdi de karşıma geçip bana ayrılacağınızı söylemeyin kaldıramam, buna dayanamam.
Bu sözleri ağlayarak söylemiştim ve hemen koşarak evden çıkıp sokakta yürümeye başladım. Gecenin köründe dışarı çıkmıştım umarım birileri beni görmez diye dua ediyordum. Sokaklar çok ıssızdı. Aslında ilk defa bu kadar mutsuz hissettim kendimi. O kadar çok ağlamıştım ki gözlerim kan çanağı gibi olmuştu. Artık ağlamak istemiyordum ama istemsizce gözümden yaşlar akıyordu. Eve gitmek istemiyordum. Telefonumun yanımda olmasına sevinmiştim. Kimi aramalıydım, beni burdan alması gerekiyordu. En iyisi Emre'yi arıyim. Telefonu çalıyordu ve en sonunda üçüncü çalışta açtı telefonu.
Emre;Ece iyi misin bu saatte aradığına göre birşey oldu.
Aslında onu endişelendirmemek için sesimin ağlamaklı çıkmaması için zorladım.
Ece;Aslında pekte iyi değilim.
Ama becerememiştim. Sesim cok ağlamaklı çıkmıştı. Çünkü ağlıyordum.
Emre;Sen ağladın mı ve dışarda mısın sen ? Bana hemen adresi ve geliyim.
Ece;Aslında bende tam nerdeyim bilmiyorum ama yanımda çiçek market var.
Emre;Tamam ben orayı biliyorum sen sakin ol ve bi yere otur hemen gelirim.
Ece;Tamam çok teşekkürler.
Emre;Neyse ben geliyorum görüşürüz.
Diyerek telefonu kapattı. Bende bi kaldırıma oturup gelmesini bekledim bi kaç dakika da gelmişti. Hemen arabaya bindim. Bana baktı ve
Emre;Sen neden bu kadar ağladın gözlerin şişmiş.
Ece;Anlatırım ama beni eve götürme ailemle kavga ettim de.