36- Seni sevmeye doyamıyorum (M)

3.4K 207 176
                                    

bölümün başında azcık smut var ondan m koydum hadi yine iyisiniz ramazandan önce paylaştım yoksa oruç bitene kadar beklerdiniz dlslfşdgldğf hatalarım varsa çaktırmayın, iyi okumalarr

Sehun eşofmanımı bileklerimden sıyırıp ön koltuğa atarken bir anlığına öylece durmuş kafayı yediğimi düşünüyordum. Sehun'a aşkımdan kafayı yemiştim işte çünkü onca yorgunluğun üzerine deli gibi sevişmek istememin başka mantıklı bir açıklaması yoktu, olamazdı. Ben sahiden kafayı yemiştim fakat bu durumdan hiç de şikayetçi değildim. Bugünün elbet bir gün geleceğini biliyordum, zira Sehun'a kör kütük aşık olup da zihnimi yitirmemem şaşırtıcı olurdu.

"Baek, ben burada seni soyarken sen ne düşünüyorsun?" Sehun hareket etmeyi keserek bana kaşları yarı çatık bir şekilde bakınca kafayı yediğimle ilgili düşünceleri rafa kaldırmaya karar verdim. Sehun bütün ilgimi ona vermediğimde çok sinirlenirdi, biliyordum. Bir de bunu tam sevişeceğimiz an yapmamla kesin onu kızdırmıştım birazcık.

"Özür dilerim," Dudağından özür amaçlı öptüm. Sehun'un gönlünü almak kadar kolay bir şey yoktu, yani eğer benseniz. İki öpücüğe anında yumuşardı. "Şimdi devam edebilir miyiz?" Tatlı tatlı bakmaya başladığımda oflayarak tekrardan dudaklarıma yapıştı, diyordum ya işte gönlünü almak çok kolaydı, bir dakikamı dahi almamıştı. "Sana asla kızgın kalamıyorum, bu iyi bir şey mi?"

Tişörtünü yukarı doğru çekelediğimde bana yardımcı oldu ve tişörtü bir hamlede başından çıkarıp eşofmanımın yanına yolladı. "Bence iyi bir şey. Böylece asla küs kalmayız."

"Ben sana daha iki dakika kızgın kalamıyorum, küs kalma gibi bir şey olanaksız." deyince kıkırdadım, bu işime gelirdi.

Daha sonra dudaklarımızı konuşmak dışında daha yararlı bir şey için kullandık ve bir yandan birbirimizi soyarken diğer yandan şehvetli bir şekilde öpüşmeye devam ettik. Öpücük o kadar aşk doluydu ki şehvet bazen arkaplanda kalıyordu. Arka koltuğa üzerimdeki Sehun ile sırtüstü uzanmış yorgun argın ama azgın bir halde biricik aşkımla dünyanın sonu gelene dek öpüşebileceğimizi düşünüyordum. Fakat ilgilenmemiz gereken iki şey vardı ve şimdi daha fazlası için birbirine sürtünüyorlardı.

Elimi Sehun'un sertliğime tehlikeli bir biçimde sürtünen uzunluğuna attığımda karşılık olarak ondan tatmin edici bir inleme kazandım. Ardından o da beni kışkırtmak adına meme uçlarımı parmaklarının arasına sıkıştırıp onlarla oynamaya başladı. En hassas yerim olduğundan inlemelerimi tutamıyor, daha çok tahrik oluyordum. Sehun en çok nereden tahrik olduğumu ya da hassas noktalarımı benden iyi biliyordu.

Sehun geri çekilirken sırıtarak, "Senin rahat durmayacağını biliyordum," dedi ve ben ne olduğunu anlayamadan ön tarafa uzanıp torpido gözünden birkaç şey çıkarttıktan sonra az önceki pozisyonu tekrardan aldı. Elinde bir adet kayganlaştırıcı ve bir de kondom vardı. "Bu yüzden ne olur olmaz diye bunları yanıma aldım."

En azından günün sonunda sevişeceğimizi planlayan yalnızca ben değildim.

"Harikasın," dedim bacaklarımı hevesle onun için araladığım sıra, Sehun vakit kaybetmeden kayganlaştırıyı açıp parmaklarını ıslattı. Mart ayındaki kedilerden farkımız olmadığından son sevişmemizin üzerinden sadece iki gün geçmişti, bu yüzden Sehun beni genişletmekle uğraşmadı bile. Yine de kayganlaştırıcıya buladığı parmaklarıyla girişimle oynadı ve parmaklarını yalnızca birkaç kez içime sokup çıkarttı. Amacı beni delirtmekse bu konuda kesinlikle başarılıydı.

"Arabamı kirletmemek adına bu seferlik kondom takıyorum," diyerek bilgilendirdi beni. Kalbime zarar veren bir şekilde kondomu dişleriyle yırtıp açtı ve gözlerini bir an olsun üzerimden ayırmazken onu şaha kalkmış üyesine güzelce taktı.

never let you go // sebaekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin