Uzun bir süre boyunca yayılmış olduğumuz yola doğrulup baktım.
Henüz yoldan hiçbir araba geçmemişti. Oldukça garipti. Daha sabahın
erken saatleriydi. Yiğite bakmaya başladım. Gözlerini kapatmış, ellerini
ise başına yastık gibi koymuştu. Hafif bir gülümsemesi vardı. E tabi yani
şu anda benle beraber yolda uzanmış duruyordu. Bir elini bileğinden
yakaladım ve saatine baktım. Kolunda saat vardı. Biliyordum. Çünkü
o saati ona ben almıştım. Hediye olarak. Doğum gününde. Ama çok
pahalıydı. Ben onu almak , için kaç yıl para biriktirdim dememi
bekliyosanız ASLA. Ben o saati almak için anneme ne kadar yalvardım
haberiniz varmı? Neyse anlıycağınız hele bir o saati takmasın,
koleksiyoncuya dönüşüp ona yapmadığımı bırakmam yani. İşte bu kadar
pisipisişapşalım. Saate baktığımda ise saat 6.30 tu. Annem işe erken
gittiği için benide erken aramış olmalıydı. Yola tekrar bir bakış attıktan
sonra ise vırrrrr vırrrr diye sesler gelmeye başlayınca...
NAYIIIIRRRR MOTO SİKİ LETTTT
Anlık korkumla kıpırdayamadım. Motosiklet teki adam bana
bakıyordu. Pozisyonumuz onada garip gelmişti.Ve gerçektende garipti.
Sonra ise yiğit ani bir hereketle dönerek benim üstüme atladı ve
kolumdan tutup benide sürükledi. Biz bu hareketleri yaparken
motosikletteki adam durdu ve indi. Ben olayın hala şokundaydım. Yiğit
çoktan ayağa kalkmıştı. Adam bize doğru yaklaşırken çocuğun henüz
daha genç olduğunu fark ettim.Çok havalı bir tipti ve oldukça da
yakışıklı ve taştı. Kumral saçları ve mavi gözleri vardı. Yiğit çocuğa
arkasını
dönmüştü. Ve benim elimden tutup kaldırırken çocuk Yiğitin omzuna
sinirli bir biçimde dokunup onu çekti. O sırada ise Yiğitin eli kaydı ve ben
şlap diye popomun üstüne düştüm. Ahhh zavallı ben... Yiğit ve çocuk
bana bakakaldılar. Çocuk Yiğiti ittirip nazikçe benim elimi tutarak
kaldırırken aynı zamanda belimi tutarak kalkamamda yardımcı oluyordu.
Çocuk bana manalı manalı bakarken.
"Günaydın güzellik ben mert." dedi
Korkmaya başladım çünkü Yiğitin yanındayken Mert denen
şahsiyetin böyle şeyler söylemesi hem mertin kendi sağlığı için hem
benim, hemde yiğitin güvenliği için hiç doğru bir şey değildi. Yiğit bana
çok kötü bakıyordu. Korktum. Ve ben bu düşüncelere dalarken yine
mertin sesi geldi.
"Tanıştığımıza çok sevindim güzellik"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SADECE HERZAMAN
RandomGüvendiğin, sığındığın bütün hüznünle gittiğin, başını koyduğun omuz senin en büyük acıyla karşılaşmanı sağlayan kişiyse eğer... İşte o zaman hayat sırtını dönmüş demektir sana çoktan... Hafızanı kaybetmek belki tüm acıları unutturur... Yeni bir hay...