Hayatımda kavga ettiğim en gıcık moruktu. Gerçi hayatta
sadece ilk defa bir nineyle kavga ediyorum. Eee yani her zaman yolda
yürürken salak bir nine gelipte saydırmıyo bana. Şu anda ona çok gıcık
olmuştum. E gelde sana terbiyesiz diyen kendini beğenmiş mahalle karısı sürtük yemiş yemiş... tövbe tövbe... Yaw ne hakla der bana böyle bir
şey. Bakın işte düşündükçe sinirleniyorum. Sinirlendikçe düşünüyorum.
Böylece daha çok atarlanıyorum. Zaten uykusuzluk çekiyorum burda.Saat yaklaşık dokuza geliyordu. GALİBA. TAHMİNEN. Neyse şu andaki olay anına gelince... Hala birbirimizin saçını başını yırtıyoduk.
Ve bende sinirle moruğun saçını başını yolmaya odaklanmıştım. Yiğit
olayın şokunda olsa gerek her hangi bir tepki vermiyordu. Bense çok
sinirliydim. Yiğit benim arkamda olduğundan dolayı. Onun yüz ifadesini
göremiyordum. Ama artık bizi ayırma vakti gelmişti bence...
YİĞİTİN AĞZINDAN
Ne yapacağımı bilmiyordum delicene birbirlerinin saçına asılmışlardı.
Ne yapsaydım acaba derkenken kendimi kavganın arasında buldum
Suyun bileğinden tuttum ve onu geri ittirdim. Dengesini kuramıycak
ve yine yere kapaklanıcak diye korktum. Ama dengesini çok iyi sağlamıştı. Hayret ettim. Ve bağırmaya başladım ;
"Sizin neyiniz var söylermisiniz ? Yolun ortasında saç baş birbirinize girdiniz. Biraz insan olmaya çalışın. Saygılı gıcık sürtük nine sana söylüyorum. Bidaha ne olduğunu bilmediğin bir olaya karışma. O benim canımdan çok sevdiğim biricik kardeşim. Ve ona kendimi affettirmek için
yaptığım bir hareketi, yani şu kaldırma şeysini yapmaya hakkım var işte. Off ammada konuşturdunuz yaw beni. Yaw biraz insaf olun. Daha doğru düzgün uykumu alamamışım. Sabah beni allahın salağı piç bir herif o sürtük kız arkadaşıyla uyandırmış, sonra yine bir piç gelip kavga çıkarmış. Ben bunlarla mı ilgileniyim yoksa sizi bu mahalle karıları gibi yaptığınız kavgayımı ayırmaya çalışıyım söylermisiniz ?"
Bunları çok sinirli bir biçimde söylemiştim. Bende nasıl olduğunu şaşırmıştım. Ama bayağda etkileyici bir konulma yapmıştım. İkiside suskun suskun bana bakıyorlardı. Biraz utanmadım değil ama yaptıkları çok yanlıştı. Bense bu konuşmadan çok zevk almıştım.Gülmemek için kendimi çok zor tutuyordum. O sırada su araya girdi
"Affedersin... Ben şey... Iff aman be boşver canikom hadi gidelim biz, daha birsürü işimiz var."
Diyip beni kolumdan yakaladığı gibi sürükledi. Adımlarına zar zor ayak uyduruyordum. Çok hızlı yürüyordu. Hızlı ama küçük adımlarla. Bir süre sonra ise Kolumu bıraktı ve sakince yavaş yavaş yürümeye başladık.
Neneyi en son gördüğümde yavaşça domalarak bastonunu yerden almıştı. Hayır keşke görmez olaydım off ya... Rüzgar çok güzel esiyordu. Fakat hava hala sıcaktı. İkimizde konuşmuyorduk. Birbirimizle ilgilenmiyorduk bile ama ellerimizin birbirine değebileceği kadar yakındık. En sonunda sessizliği bozan o oldu...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SADECE HERZAMAN
RandomGüvendiğin, sığındığın bütün hüznünle gittiğin, başını koyduğun omuz senin en büyük acıyla karşılaşmanı sağlayan kişiyse eğer... İşte o zaman hayat sırtını dönmüş demektir sana çoktan... Hafızanı kaybetmek belki tüm acıları unutturur... Yeni bir hay...