Hiç konuşmadan evin önüne kadar geldik.
" Benim evim burası. Bıraktığın için saol yinede " Hiç bir şey demedi ellerini cebine koydu...
" Napalım işte yapmak zorundaydım " dedi ve birşey demeden tekrar yürümeye başladı... Garippppp
Tak tak tak...
" Kimooo " Diye bir ses geldi... Mertin Yani abimin sesi...
" Hırsızzz "
" Hııı iyi o zaman by by " Dedi... Noluyo yea...
" Abiiii "
" Ne var "
" Kapı diyorum gel diyorum aç diyorum içeri diyorum giriyim diyorum... diyorum..."
Dedikten sonra kapı açıldı... Sonrasındada abim tekrar içeri gitti. Odasına yani...
Bende peşinden gittim...
" Abişşşş neyin var benim datlu kuzum "
" Kuzu deme bana... Kuzular kesilir... " Dedi çocuğu arandırmıyacak bir sesle...
" Abiiii "
" Hay abin gibi başına taş düşsün beyaaa
ÇAAAAAAAAAAATTTTTTT
" AAAAAHHHHHHHH "
" Keşke başka bir şey isteseymişim olurmuş valla " Duyduğum son şey bu olduktan sonra görüş açıma karanlık girdi... Mertin telaşla bağırma çağırma seslerini duyabiliyordum. Ama gözlerimi açamıyordum. Başım çok ağrıyordu. Kanadığına eminim off canım o kadar, o kada çok acıyor kiii... "
Mertin ağızından...
Bedduam tuttu... Off hayır yaa böyle olmamalıydı. Zaten Şu geçirdiği hafıza kaybı yüzünden ona o kadar çok idkkat etmem gerekiyordu kii aman allahım hay sikiyim yaaa. Açık olan pencereden bir çok ağır ve büyük bir taş hızla gelmişti. Su aman yan, Eda baygın olarak yatıyordu. Onu hastaneye götürmem gerekiyordu... ama önce şu olayı bir çözsem, Diyip ayağa kalktım. Balkona çıktım. Turuncu kafalı çilli bir çocuk... Yani Edanın yaşlarında falan işte...
" Olum napıyon sen yaa "
" Ya şey ço-çok affedersiniz beyfendi be-ben sevdiğim kızın penceresine atıcaktım bu taşı aslında a-ama... "
" Sevdiğin kızın penceresine bu 2 kiloluk taşımı atıcaktın
" Ya evet ben çok özür dilerim "
" Ayy bide hanım evladı çıktı çocuk iyi git başımdan yaa şimdi uğraşmıycam senle " Diyip Suyun aman yani Edanın Yanına gittim...
Başı kanıyodu Hayır hayır daha çok zedelenecekti başı off... Hastane hastaneye gitmemiz gerekirdi...
-----
SUYUN AĞZINDAN
Gözlerim açıldığında neye uğradığımı şaşırmıştım... Hemen toparlandım etrafıma baktım...
" Ahhhhhhhhh " Başım başım çok ağrıyordu. Üstümde hasta önlüğü vardı. Ve etrafımda da... Ahhh hayır hastahanedeydim... Yani galiba ? Peki ne olmuştu ki bana ? Yada... Daha önemli bir soru ben kimim ??? Bu düşünceler bana bir yerden daha tanıdık gelirken kapının açılmasıyla irkildim...
" Ahhh Su Ay hayır hayır Eda eda eda "
" Su " Bana tandık geldi... Sanki şey ben...
" Eda iyimisin ? "
" Eda " Buda bana tanıdık geldi... Yani ben miydim şu Eda dedikleri... Yada Su ???
" Eda Benim Mert Abin hatırlamıyormusun " Tamam hatırladım. Ben Eda Ertaş buda Abim Mert Ertaş... Babam Ertaş holdingin sahibi, Annem ünlü moda tasarımcısı Abim züppe ben fadik Cumhuriyetinin başbakanı...
" Hatırladım abiiii Tamam merak etme iyiyim, sadece Bir dejavu yaşadım "
" Güzel o zaman Hadi daha fazla durmayalım burda diyip bana kıyafetlerimi fırlattı. "
Bıcı yaparım dalinle bıcı bıcı yaparım ipek gibi saçlarım...
Telefonumun müzik sesini duyunca yanımdaki bir sehbadaki telefonu fark ettim...
Cemmoş...
"Aaa Cem arıyo "
Hemen açtım telefonu...
" Cem naber "
Koşturma ve nefes nefese kalma sesleri geliyodu... E ohaa...
" Eda Nerdesin Sen iyimisin birşeyin varmı hayattamısın ölücekmisin kaç günlük ömrün kaldı ceazeni hazırladın mı tabutunu seçtin mi ? "
" Cemmmm Lan hemen öldürdün beni lan "
" Maymuşum iyisin demii "
" İyiyim iyiim merak etme "
" Tamam hadi bugün bizim evde buluşuyoz hastaneden çıkınca direk gel Film izliycez "
dat dat dat dat...
-----
İlk önce eve gittim. Üsyüme yine dar kotumu ve Bir gömlek giydim. Çantam hazır zaten biliyorsunuz ve converselerimi giydiğim gibi çıktım...
Kulaklığımı taktım Arctic Monkeys Arabelleyide açıp Kuulca yürümeye başladım taki bir kızın sesiyle ve onun omumdaki eliyle arkaya dönene kadar...
" Su... "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SADECE HERZAMAN
RandomGüvendiğin, sığındığın bütün hüznünle gittiğin, başını koyduğun omuz senin en büyük acıyla karşılaşmanı sağlayan kişiyse eğer... İşte o zaman hayat sırtını dönmüş demektir sana çoktan... Hafızanı kaybetmek belki tüm acıları unutturur... Yeni bir hay...