Çeker giderler sanmıştım ama pişkin pişkin yanımıza geldiler.
Babam, Akif Altındağ Gökdelenler Holdingin büyük ortaklarından biri buraya tabiki kendi emekleriyle gelmedi. dedem sağolsun varlıklı bir adamdı ve tek çocuğu için bütün servetini yok saymış hepsini babama vermişti. Babamsa eline yüzüne bulaştırmış paranın büyük bir bölümünü kaybetmiş geri kalan kısımlada bu holdinge ortak olmuştu en azından bunu yapabilmişti... göründüğü gibi sert biriydi. her lafında bir küçümseme kendini övme vardı. Allahtan huyum babama çekmemişti. onun kadar gaddar acımasız pisliğin teki değildim.
Annem, Deniz Serap Altındağ kendileri ünlü bir ressam olur. resim yeteneğim ondan geliyor. onunda ailesi varlıklı insanlarmış ve babamla evlilikleri zorla olmuş ama zamanla birbirlerini sevmeyi başarmışlar. Ben annemin ailesini hiç görmedim babam izin vermiyordu annem bile zorlukla görebiliyordu. annem babamın aksine daha yumuşaktı ama evle pek bir ilgisi yoktu hep gezip tozmaktaydı aklı e hal böyle olunca annemide anca bu kadar tanıtabiliyorum.
Annem kapının önünde dikilmekten vazgeçip bana doğru yaklaştı. O yaklaştıkça suratım asılıyordu ama inatla gelmeye devam ediyordu. Sandalyemin yanına geldi ve durdu "kızım" dedi. Çok içten söylemişti ya da bana öyle geldi. Ayağa kalkmak zorunda hissettim kendimi kalktığım gibi sarıldı. Tabiki karşılık vermedim arkasında duran babama boş boş bakmakla yetindim.
+niye karşılık vermiyorsun hiç mi özlemedin beni?
-tanımadığım varlığına alışmadığım birini özleyemem DENİZ HANIM dedim üstüne basa basa
+sadece bir kez anne demeni istiyorum çok mu görüyorsun bana bunu?
-sadete gelir misiniz niye burdasınız?
+kızım sadece seni merak ettik özledi-...
cümlesini tamamlayamadan babam sert bir şekilde sözünü kesti.
+seni özlediğimizden falan değil deden öldü ve vasiyetini yerine getirmek için burdayız.
-ne vasiyeti diye sordum bir çırpıda dedem için üzülmüştüm ama şuan bunu onlarla paylaşacak değildim.
+vasiyetinin bir bölümü seninle ilgiliydi. Sana şuan yaşadığın evi vermemizi kullanmadığın o arabayı almamızı hepsini o istedi. Kendini yükseklerde görme dedi küçümsercesine. Sen kim oluyorsunda beni küçümsüyorsun ya bok çuvalı diye bağırasım geldi ama kendime engel oldum bu günlerde hep kendime engel oluyordum eskiden böyle değildim hadi hayırlısı...
-tamam öğrendim o halde şimdi defolup gidin! diye kükredim resmen
+sana meraklı değiliz. vasiyeti çok uzun ve maddelerden birinde seninle ilgilenmemiz gerektiği de yazıyor.
-sen bir şeyi umursamazsın ki niye dedemin vasiyetlerini yerine getirmeye çalışıyorsun
+sence? en son gördüğümde zeki bir kızdın noldu ona o kızı evde bırakıp mı kaçtın dedi iğneleyici bir tonda
-para dedim birden
+tam üstüne bastın deyip güldü. Annem babama ters ters bakmaya başladı bu geçen süre içinde annem değişmiş olabilir miydi diye düşündüm ama bir insan 7 inde neyse 70 indede o diyerek boşverdim.
-sizin ilgilenme şeklinizi biliyorum parayı ver ne hali varsa gör! hadi verin parayı ve defolup gidin diye bağırdım.
annem atıldı birden
+kızım deme böyle kırıcı oluyorsun
-yapma ya kırıcı mı oluyorum sen kırılmayı bilir miydin? gidin burdan defolup gidin rahat bırakın beni!
işte gene oldu bu çocuk çok zamansız geliyor gerçekten bıktım bu durumdan... Mete şaşkın gözlerle bana bakıyordu. Yavaşça annemin yanına gitti ve "Deniz teyze ne işiniz var burda?" diye sordu. Annem cevap vermedi ve kafasını bana çevirip hüzülü bir şekilde baktı
Tabikide tanışıyorlardı ne bekliyordum ki sonuçta babalarımız aynı şirkette ortaklardı. Mete bana döndü ve "sen...yoksa Deniz teyze senin... inanamıyorum" dedi ve başını sertçe kaşıdı.
hep ben mi şaşırıcam şimdi şaşırma sırası sizde Mete Bey.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yan Komşum
Teen FictionBir sabah kapıma gelen bir kutuyla hayatımın değişeceğini nereden bilebilirdim? 6 sene önce ailemin evinden kaçtım ve kendime yeni bir hayat kurdum. yeni insanlarla tanıştım çok yakın arkadaşlar edindim. Arkadaşım Bora'nın kafesinde Elizle birlikte...