Yan Komşum

Yeni Okul

Dün akşam kurduğum alarmın sesiyle yavaş yavaş gözlerimi açtım güneş doğmuş etraf aydınlanmış kuşlar ötüyordu. hafifçe doğrulup esnedim, uykumu alamamıştım sonuçta içimde ilk günün heycanı var. Dolabımdan okul kıyafetlerimi çıkartıp üstüme geçirdim. makyaj masasının onüne geçip maşamı prize taktım ısındıktan sonra saçlarımı iri dalgalar yaptım hem güzel hemde doğal duruyordu. çok ince eyeliner çekip hafifte rimel sürdüm. aynada kendime baktım gayet hoş duruyordum. En son olarak kol çantamı alıp aşağı indim. Kızlar kahvaltıyı hazırlamış beni bekliyorlardı. Bende gelince kahvaltımızı etmeye başladık kısa sürede hepimiz bitirmiş ayaklanmıştık. Doğruca garaja gittik. kızlar hemen yerlerine kuruldular. Bense arabaya hala alışamamıştım. Arabaya binerken ayaklarım geri geri gidiyordu sanki...kızların oflayıp puflamalarıyla istemeyerek arabaya bindim. Arabamı gerçekten seviyordum ama ne kadar benimdi o meçhul bu durum beni rahatsız ediyordu zaten. Eliz beni dürtünce kendime geldim.

+Asel torpidoya bak dedi Eliz şaşkın şaşkın

-ne olmuş

+torpidoyu aç yazıyor

-ne saçmalıyorsun ya deyip torpidoya baktım üstünde bir kağıt vardı torpidoyu aç yazıyordu. Hemen uzanıp açtım. içinde bir paket vardı, üstündede "Ben baban gibi düşünmüyorum bunlar benden size -Annen" yazıyordu. paketi yırtarak açtım içinden 4 tane telefon kutusu çıktı dikkatli baktığımda 4 telefonunda iphone olduğunu anladım. hemde iphone 5c! Annem galiba bizi şımartmak istiyordu. İyi bakalım o zaman bizde şımaralım. Kutuları tek tek dağıttım kimse kendine ne renk geldiğini bilmediğinden apar topar kutuları açtı. Aslında bu telefonların gelmesi iyi olmuştu telefonlarımız tam anlamıyla külüstürdü. İlk Bade açtı ve mavi diye bağırdı mavi Badenin en sevdiği renkti nasılda denk geldi sevindim. Elizle tuana aynı anda açtılar kutularını Elizinki sarı Tuananınsa yeşildi. bende benimkini açtım bir çırpıda beyaz diye düşünürken gül kurusu rengini görünce sevindim çünkü gerçekten çok hoş bir renkti. kızlarla hatlarımızı telefonlara yerleştirdik ve açtık bütün yol boyunca kızlar telefonlarla uğraştı bense düşündüm. birden öyle bir hayattan böyle lüks bir hayata geçmek garip geliyordu ama ben zaten böyle bir hayata açmıştım gözlerimi sonradan kendim değişiklik yaptım. kızlar mutluydu onların mutlu olması demek benimde mutlu olmam demekti. Arabayı yavaşça okulun dışındaki otoparka park ettim. Kızlar beni kapıda bekliyorlardı hızlıca yanlarına gittim dördümüz aynı anda yan yana okulun bahçesine girdik he haliyle bütün gözler bize çevrildi. O an yerin dibine giresim geldi ama çaktırmadım. kızlarla konuşa konuşa okula girdik sınıfımızı bulduk ve yerleştik. zaten derse ucu ucuna yetişmiştik o yüzden bizim arkamızdan hemen hoca da girdi. sınıf çok kalabalık değildi ama bunun şuanlık olduğundan emindim çoğu kişi geç kalmıştır. ilk ders öyle lay lay lom geçti biz kızlarla arkalı önlü oturmuştuk sürekli muhabbet ettik. tam tahmin ettiğim gibi çoğu kişi sonradan geldi derse ve meraklı gözlerle bize bakıyorlardı. Hiç takmadık ilk teneffüs 15 dakikaymış sabah kahvaltı etmeyenler kahvaltı etsinler diye ne kadar düşünceli okulumuz var değil mi? kızlarla bu 15 dakikayı bahçede geçirme kararı aldık bir sürü çardak vardı bahçede geçer birine otururduk. Bahçeye çıktık tam bir çardağa yönelmiştik ki arkamdan biri Asel diye sesledi. Uzağımda olduğu için sesini tanıyamadım arkamı dönüp baktığımda şok oldum Mete? koskoca semtte gidip Mete ve arkadaşlarının okulunu mu bulmuştuk? Bu kadar tesadüfte fazla!