Mutlu sonlara bayılırım

996 55 0
                                    

şaşkın şaşkın bana bakıyordu elizin yanına gidip dürtmesiyle kendine geldi önce gözleri elize kaydı sonra tekrardan bana ve apar topar kalkıp gitti. ne oldu şimdi birden böyle kızlarla aval aval birbirimize bakmaya başladık. mete eve girincede kahvaltımıza devam ettik. bugün çok önemliydi, hepimiz yeni iş ve okul bakacaktık sonuçta eski yaşadığımız yerden çok uzaklaşmıştık ordaki okulla işe gitmek baya masraflı ve zor olurdu. Birden aklıma Tuananın hala aşağı inmediği geldi.

+Tuana nerde diye sordum

-bilmiyoruz ki odasındanda hiç ses gelmedi sabah

+gece baya geliyordu ama diye söylendim. kızlar hiçbir cevap vermeyince onlarında duyduğunu anladım.

-aaa bak geliyor.

hepimiz dönüp merdivenlere baktık çok solgun duruyordu. önce tereddütte kaldı ama bizim teşvik edici bakışlarımızla masaya oturdu. tabikide ilk söze ben atıldım.

+nerdeydin bu saate kadar gözlerinde şişmiş uyumadın mı sen? birden ağlamaya başladı yerimden kalkıp hemen onun yanına gittim.

-özür dilerim çok çok özür dilerim bizi öyle görmeni istemezdim. gerçekten o kadar çok ses yaptığımızın farkına varamadım çok pişmanım, affet beni-

sözünü kesip sıkıca sarıldım. ağlaması yavaşladı düzeni nefes almaya başladı sonra kızlarda geldi hep birlikte kocaman sarıldık birbirimize.

+hadi kahvaltını et daha okul ve iş bakıcaz. deyip gülümsedim

durduğu yerden bana bakıp burnunu çekti yerinden kıpırdamamakta ısrarcıydı galiba hemen "hadisene sümüklü geç kalıcaz bak "diye çıkıştım.

Tuana çok acıkmış belli sofradaki her şeyi silip süpürdü. Biraz onu bekledikten sonra üstümüzü değiştirip dışarı çıktık. Ne kadar inat etsemde minibüsle gitmeyi kabul etmediler neymiş böyle bir araba kullanılmazmıymış. Ben bile daha arabayı görmemiştim bunlar ne ara gidip baktı bilmiyorum. Ama haklı oldukları kesindi garajın kapısını açmamla şok olmam bir oldu karşımda cillop gibi bir bmw cabrio duruyordu. Üstü açık olmasıda ayrı bir havalıydı. Yaşıma rağmen ehliyetim vardı çünkü annem diğer kokoş kadınlara özenip beni yurt dışında doğurmuş bu yüzden çift vatandaşlı olmuştum bu sayede yurt dışından ehliyet alabilmiştim. Kızlar hemen arabaya atladı navigasyon falan vardıda zorlanmıycaktık. bende yerime yerleştim kemerimi taktım ve garajdan çıktım. Araba kullanmakta yeterince iyiydim çalıştığım kafenin getir götürlerini hep bana yaptırırlardı bu sayede baya bir pratik yapmıştım. Araba yolda yağ gibi akıyordu. resmen aşık oldum inci kadar beyazdı kahverengi deri koltukları siyah deriden direksiyonu mini televizyonları müthiş bir arabaydı. bu semtin yakınlarında hep kolejler vardı. Ama bizim için sorun değildi dördümüzünde bu liselerden birinden burs kapıcak kadar yeteneği vardı. ben resim yapıp şarkı söylüyordum ve ünlü ressam Deniz Serap Altındağın kızıydım sonuçta havada kaparlardı. Eliz keman ve çello, Bade bateri ve piyano Tuana ise her tür gitarı çalabiliyordu. Diyorsunuzdur ki bu kızlar bu kadar şeyi nasıl öğrendi bir şekilde hepimizin paraya ihtiyacı vardı ve bora bunu biliyordu. Bizim gibi oda düşünmeye başladı...

bir gün kızlar buldum diye yanımıza geldi. hepimiz heycanla yanına koştuk. her birimize ders ayarladığını çok az bir ücret karşılığında bir çok müzik aleti çalabileceğimizi söyledi çok mutlu olmuştuk bundan bir hafta sonrada derslere başladık. bir sene sonunda hepimiz çok iyi olmasada iyi denebilecek kadar çalıyorduk. sonrasında müzik grubu kurduk geceleri kafelerde çalmaya başladık...işte böyle.

***

süper ötesi bir kolejin önünde durduk. yavaşça içeri girdik hepimiz çok heycanlıydık çünkü burası gerçekten çok güzel bir okuldu ve baya tanınıyordu. müdürün odasını bulduk ve durumu anlattık. müdür biz uzun zamandır okulun bir müzik grubu olmasını istediğini fakat çok şımarık öğrenci olduğu için hepsine zor geldiğini anlattı. Baya sevecen bir adamdı. Bizi bütün içtenliğiyle karşıladı güler yüzünü sundu. Okul kıyafetlerini alıcağımız mağzanın adını verdi ve direk yola çıktık. Kıyafetler o kadar güzeldi ki...pileli siyah etek beyaz gömlek siyah yakaları işlemeli bir ceket.

hepimiz kıyafetleri tamamladıktan sonra iş aramaya çıktık. Elizle ben butiklere bakıyorduk. Tuanayla Bade ise daha çok market işi arıyorlardı. Ama hepimiz eli boş eve döndük tam her şey bitti yandık biz derken telefonum çaldı. Hepimizin kayıtlı olduğu Crystal Ajans arıyordu aceleyle açtım kapadığımdaysa çok mutluydum hepimize modellik işi ayarladığını çok iyi para alıcağımızı ve sadece belirli zamanlarda gideceğimizi söyledi daha güzeli olabilir miydi diye düşündük...olamazdı. hepimizin yüzünde güller açıyordu. Bunun şerefine büyük boy pizza söyledik pizza geldiği gibi bitti çok acıkmışız farkında değiliz....bugün o kadar çok iş yaptık ki yorgunluktan ölmemek için hepimiz odalarımıza dağıldık yarın yeni bir okulda yeni bir çevrede yeni bir gündü hadi bakalım yarın bizi neler bekliyor.

Yan KomşumHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin