İç çamaşırlarıyla aynanın karşısına geçti.Barlas'ın elinin değdiği kısımları hissetmiyordu.Vücudunun bir parçası değilmiş gibiydiler.Elini yavaşça Barlas'ın elinin geçtiği yerlerde dolaştırdı.Onun ellerini hala üstünde hissediyordu.Gözlerini kapatıp 10'a kadar saydı.Kendine gelmek için bunu sürekli yapardı.Gözlerini açtığında kısmen üstündeki etkisini atmıştı ki bu onun için büyük bir başarıydı.Nedenini bilmesede çok etkilenmişti.Belkide daha önce hiç iç çamaşırıyla bir erkeğin önünde durmadığı içindi.Yatağın üstünde duran kırmızı pijamalarını giyindi.Yorganı kaldırıp içine girdi.Sağ tarafa dönerek uyumaya çalıştı.Gözlerini kapattığında Barlas'ı görmüştü.Huysuz mırıldanmalarla gözlerini açtı bu seferde sol tarafa döndü.Gözlerini kapattığında izlendiğini hissetti.Kapı tarafına baktığında Barlas'ın hayali ile karşılaştı.'Çok güzel şimdide onun hayalini görüyorum' diye mırıldandı.Yüz üstü uzanıp sayı saymaya başladı.."1,2,3,4,--50,51,52,--110,111..."
Çalar saatin beyin tırmalayıcı sesiyle uyandı.Sol tarafında duran komodinin üstündeki çalar saati vurarak susturdu.Sessiz bir ortamın oluşması ile tekrar yorganın altına girdi.Tüm gün uyumak istiyordu.İki gündür tek başına bir villa temizlemenin acısını şimdi hissediyordu.Her yeri ağırıyordu ve tutulmuştu.Yorganın altında gerilirken belinden çıkan seslerle rahatlamıştı.Kıvrılıp tekrar uyumaya çalışırken bu sefer karnının gürültüsüne kulak verdi.Dün akşam birileri iştahını kaçırdığı için yemek yemeden uyumuştu.Bir şeyler yedikten sonra uyumaya karar verdi.
Mutfağa gitmeden önce lavaboda elini yüzünü yıkadı.Ayağında peluş ayakkabılar,saçları topuz,üstünde kırmızı pijamaları ile mutfağa gitti.Buzdolabını açıp içine baktığında kahvaltı etmenin yorucu olduğuna karar verdi.Kahvaltı hazırlayamayacak kadar yorgun ve tembeldi.Kahve yapmaya karar verdi.Su ısıtıcısına yeteri kadar su koyduktan sonra çalıştırdı.Suyun ısınmasını beklerken büyük fincanın içine kahve koydu.Buzdolabından bir süt çıkardı ve kendi zevkine göre koydu.Isıtıcının kapandığını işaret eden tık sesi ile sıcak suyu fincana boşalttı.Kahvesini alıp odasına gidecekken masanın üzerinde duran meyve tabağı dikkatini çekmişti.En çokta kıpkırmızı elma...Elma ve kahve ile odasına girdi.Odada oturarak yemektense evi sevmesini sağlayan odasındaki balkona çıktı.Manzarayı en iyi gösteren sandalyesine oturdu.İster istemez Barlas aklına gelmişti.
Rüzgara meydan okuyamayıp tokasından çıkan saçlarını eliyle itekledi.Kahvesinden bir yudum alırken apartmana yaklaşan kişileri görünce gözleri açıldı.Şaşkınlıktan kahveden büyük bir yudum almıştı.Ağzı yandığı için tepinerek odaya girdi.Yanmış ağzını unutarak aynadaki görüntüsüne baktı.Kırmızı pijamalarından kurtulmak için pantolon ve tişört aldı.Nasıl giydiğine dikkat etmeden giyindikten sonra sarı saclarini tokadan kurtardı.Hızlı bir sekilde olabildigince guzel bir sekle sokmaya çalıştı.Kendi gibi asi olan saclari bir sekle girmemeye istekliydi.Kapanin calmasiyla bir sey yapamayacagini anladiginda aynaya bakmadan odadan cikti.Zilin ikinci defa calmasina izin vermeden kapiyi acti.2 dakika gibi kisa surede hizli bir sekilde hazirlandigi icin derin nefesler aliyordu.
Barlas kendisini karşılayan görsel şölene keyifle gülümsedi.Genc kizi balkonda görmüştü.Baştan aşağıya süzdukten sonra kirmizi pijamalarinin ustunde olmadigini gordu.Pantolon ve tisort yerine onu pijamalar ile görmeyi tercih ederdi.Sari saclarini toplu gordugune emindi.Simdi ise sekilsiz ama bastan cikarici bir sekilde Asi'nin vücuduna dagilmislardi.Saçlarin ne kadar şansli oldugunu düşündü.Bu onu gülümsetmişti.
Asi karşısındaki adamın gülümsemesinden rahatsiz oluyordu.Kendisi ile ilgili bir sey olduguna adi gibi emindi.Biraz önce dikkatli bir sekilde incelenmişti.Saçları mı kötüydü? Yüzünü yikamisti ama belkide bir şey kalmıştı.Hiç bakmadan giydigi kiyafetlerindemiydi sorun?Düşüncelerini annesinin sesi bölmüştü "Kızım içeri almayacak mısın?"
Asi kızararak kapının önünden çekildi.Barlas arkada önde annesi mutfağa doğru yürüdüler.Asi de sessiz bir şekilde onları takip etmişti.Annesinin neden Barlas ile alışverişten döndüğünü merak ediyordu.Sormamak için ağzının içini kemirmeye başladı.Annesinin açıklama yapması için dua edecekti neredeyse.Selma hanım kızına dönerek "Hadi bize türk kahvesi yap kızım." dedi ardından Barlas'a "İçersiniz değil mi?" diye sordu.Barlas sakin bir şekilde başıyla onayladı."Buyrun o zaman,oturma odasına geçelim."
Asi,tuttuğunu bile fark etmediği nefesini dışarı üfledi.Türk kahvesi yapmak için hareketlendiğinde sürekli yanlış dolapları açıyordu.Yıllardır ezbere bildiği bu mutfak bir anda ona yabancı gelmişti.İçeride kahve bekleyen adam aklına geldikçe kalbi hızlanıyordu.Bir daha görmeyeceğini düşünürken,ertesi gün kendini ona Türk kahvesi yaparken buldu.Yaşadığı şeylere alaycı bir şekilde gülerken mutfak kapısının tıklatılmasıyla arkasını döndü.Barlas iri bedeniyle mutfak kapısının önünü kapatmıştı.Evin bile adama küçük gelmesi kırmızı dudaklarının yukarıya kıvrılmasına sebep olmuştu.
Barlas,sessizlikten sıkılıp ağzından mırıltılar çıkardı.Genç kız sonunda maviliklerini onunla buluşturmuştu.Sadece bir kaç saattir görmediği bu sıcak mavilikleri özlediğini fark etti.Dün gece uyku tutmamış,gözlerini ne zaman kapatsa kızın maviliklerini görmüştü.Sabah erkenden sağ kolu Hakan'ı yanına çağırarak Selma hanımın evinin adresini istemişti.Aldığı adresle bu gösterişten uzak mahalleye gelirken genç kızı uzaktan görmekti amacı.Ama Selma hanımı alışveriş poşetleri ile görünce aklına güzel bir fikir gelmişti.Arabayı Selma hanımın yanında durdurarak onu eve bırakmayı teklif etmişti.Selma hanım,Barlas'ın böyle bir mahallede ne aradığını merak etsede soramamıştı.
"Bir şey mi istiyorsunuz?" Asi olabildiğince normal bir sesle sorunusu sormuştu.Adamın seksi bir şekilde gülümsemesi onu şaşırtmıştı.Sorduğu soruda gülünecek bir şey yoktu ki?
Barlas yavaş hareketlerle gen kıza yaklaşmaya başladı.Asi aklına gelen anılarla istemedende olsa kızardı.Yanaklarının al al olması adamı sevindirmişti.Barlas,kızın dün akşamı düşündüğünü tahmin etmişti ; kendisinin aklından hiç çıkmıyordu.Dün akşamki gibi heyecandan titremeye başlayan kızın kulağına eğildi."Ne istediğimi biliyorsun zaten." konuşurken dudakları genç kızın kulağına değmişti.Asi,kulağına değen dudaklar ve tenini okşayan sıcak nefes ile sesli bir şekilde yutkundu.Barlas geri çekilerek kızı süzdü.Onun üstünde bıraktığı etki hoşuna gitmişti.Göz kırpıp mutfaktan çıktı.
Arkasından gelen sesler Asi'yi gerçek hayata çekmişti.Taşan kahveyi ocaktan aldı.Ocağı üstün körü temizledikten sonra yenisini yapmaya başladı.Bu seferde kahveye bir şey olmaması için olabildiğince bir şey düşünmemeye çalıştı.Nasıl yaptığını bilmediği kahveleri fincanlara boşalttıktan sonra siyah tepsiye dizdi.Yanlarına su dolu bardaklarınıda koyduktan sonra mutfaktan çıktı.Sadece iki tane yapmıştı ; kahveye değil alkole ihtiyacı vardı.Oturma odasına girmeden önce duvara monte edilmiş boy aynasına bakınca neredeyse tepsiyi elinden düşürüyordu.Giydiği tişörtün üstünde ingilizce "Beni istediğini biliyorum" yazıyordu.O an barlasın dedikleri aklına geldi...
"Ne istediğimi biliyorsun zaten."

ŞİMDİ OKUDUĞUN
ODUNCUK
ЧиклитBarlas Karabulut... Soyadı gibi karanlık...Yapabilecekleri sınırsız,sert,güçlü,yakışıklı bir adam.Kurallarını asla yıktırmaz-dı. Sarı saçlı,mavi gözlü,adının anlamı gibi asi bir kız olan Asi ile tanışana kadar yer altının karanlık adamıydı.Şimdilerd...