Asi,kendine ayrılan masanın yüzeyine baktı.Siyah masa ayna gibi genç kızın tüm yüz hatlarını ortaya seriyordu.Yeni temizlendiği belli olan masada elini gezdirdiğinde,masanın el izi tutmadığını fark etmişti.Tam arkasında ne olduğunu anlandıramadığı bir bitki vardı.Karşısında iki sandalye ve sağ köşede siyah bir koltuk.Gerekli eşyalardan başka bir şey yoktu.İstemsiz bir şekilde burayı nasıl dekore edeceğini düşünmeye başlamıştı.
Ayağa kalkıp odaya ilk girdiğinde fark ettiği balkon kapısına doğru yürüdü. Sürgülü kapıyı açarak kendini açık hayava bıraktı. Tüm İstanbul ayaklarının altındaydı sanki. Demir parmaklıklara tutunup aşağıya baktı. İnsanlar karınca gibi gözüküyordu;hızlı ve meşgul... Hafif esen rüzgar ile saçları önünü kapattı. Bir elini demir parmaklarıklardan çekip düzeltecekken başka bir el onun işini görmüştü.Sağına döndüğünde Barlas büyük elleriyle saçlarını kulağının arkasına atıyordu.
Asi'nin iş teklifini kabul etmesiyle heyecanlanan Barlas eve döner dönmez planını yapmıştı. Genç kız için karşısındaki odayı temizletmiş,gerekli olabilecek eşyaları koydurtmuştu. Asi şirkete gelene kadar odasında gezip durmuştu. Saat yaklaştıkca çocuksu bir heyecana kapılıyordu. Kapının dışından gelen seslerle avını bulan aslan gibi dikleşmiş, asil bir şekilde odasından çıkmıştı. Genç kıza yaklaşana kadar içinden ne söyleyeceğini bulmaya çalışmış,Asi ile göz göze geldiğinde ise bir şeyler zırvalamıştı.
Heyecanlı dakikaları bununlada sınırlı değildi.Asi'nin karşısındaki odada olması onu daha da heyecanlı yapıyor,işlerini aksatmasına neden oluyordu.Hakan'ın önüne bıraktığı dosyaları hiç okumadan imzalayıp geçiyordu.Hakan'da abisinin bu hallerini anlamış gülümseyerek onu izliyordu. İmzalaması gereken dosyaları bitirdikten sonra hızlı bir şekilde koltuğundan kalkıp,genç kızın odasının yolunu tutmuştu.
Odaya ilk girdiğinde Asi'yi bulamayan adam telaşlanmış,boydan boya cam olan odanın balkonunda onu fark etmişti.Açık olan sürgülü kapıdan sessiz bir şekilde geçmişti.Asi,balkon demirliklerine tutunmuş,aşağıyı izliyordu.Barlas'ın gözleri bir anlığına genç kızın bacaklarına kaydı. Kısa olan eteği eğilmesiyle daha da kısalmıştı.Ya kendinden başka bir erkek girseydi odaya. Bu bir yana Asi'nin balkon demirliklerinden sarkması oldukça tehlikeliydi. Aşağı düştüğünü düşünmesiyle içini bir ürperti kapladı. Genç kızın saçlarını önünden çektikten sonra "Annen sana balkondan sarkmamayı öğretmedi mi?" diyerek konuşmaya başladı.Barlas'ın dalga geçer gibi söylediği bu sözün altında,genç kızın anlayamayacağı koruma ve endişelenme duygusu yatıryordu.
"Öğretmedi!" her zaman ki gibi ona ters cevap veren genç kıza gülümsedi.
"Ben öğretirim sana."
Asi işi kabul etmemesi gerektiğini adamın hınzır bakışlarından anlıyordu. Başıma ne çoraplar öreceksin acaba diye düşünürken "Kırmızı olsun bari." dedi adama.
Barlas "Ne kırmızı olsun anlamadım?" diyerek kıza baktı. Kız omuz silkip "Boşver" dediğinde Barlas içinden rüzgar falan mı çarptı bu kıza acaba diye düşünüyordu.
"Şimdi ben senin özel asistanın mı oldum?" Karşısında meraklı gözlerle kendine bakan kıza döndü. "Öyle oldun.Zaten komşuyuz her an iş için rahatsız edebilirim seni. Bu yüzden senden daha iyi bir asistan düşünemezdim." dedi. Ne evde ne işte bu adamdan kurtulamazdı bir daha da.
"Bana işi kim öğretecek? Daha önce hiç iş tecrübem yok. Sizin çalışma stilinizi,ihtiyaçlarınızı birinin aktarması lazım bana."
Barlas bu işi eski asistanı Banu hanıma bırakabilirdi ama neden Asi ile vakit geçirme şansını kaçırsındı ki? "Ben öğreteceğim."
![](https://img.wattpad.com/cover/18210082-288-k569716.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ODUNCUK
ChickLitBarlas Karabulut... Soyadı gibi karanlık...Yapabilecekleri sınırsız,sert,güçlü,yakışıklı bir adam.Kurallarını asla yıktırmaz-dı. Sarı saçlı,mavi gözlü,adının anlamı gibi asi bir kız olan Asi ile tanışana kadar yer altının karanlık adamıydı.Şimdilerd...