Asi,elindeki bezi su dolu kovanin içine koydu.Alnında biriken boncuk boncuk terleri elinin tersiyle sildi.İki gündür bu büyük villayı tek başına temizliyordu.Villanin sahibi Amerika'ya tatile gitmişti ve yarın dönecekti.
Normalde Selma hanım kızı ile birlikte bu villayı temizleyecekti ama hasta olunca Asi tek başına temizlemek zorunda kalmıştı.
Genç kız,gözlerinin önüne düşen altın sarısı saçlarını geriye itti.Oturduğu zeminden kalkıp kendini yumuşak koltuklardan birine attı.Derin bir nefes çekince,ciğerlerini çamaşır suyu ve kokulu temizlik malzemeleri doldurmuştu.Yumuşak ve kaliteli koltukta bugunlük çalışma sınırini doldurduğunu düşünüyordu.Şöyle bir kafasini kaldirip etrafa baktığında tozunun alinması gereken tablolar ve vazolar ona göz kırpıyordu.Parmağını bile kıpırdatacak hali olmadiğından sabah erkenden gelip evi temizlemeye karar vermişti.Ev sahibi öğlene doğru geleceğinden sabah erken saatte buraya gelir,evi temizleyip giderdi.Son bir gayret ile uzandiğı yerden kalkip yerdeki kovayı aldı.Kovayı boşaltıp,ustünü değiştirdikten sonra ezberlediği şifre ile alarmı kurup villadan ayrıldı.
Barlas soyadı gibi Karabulut olup adamın üstüne çökmüştü.Barlas'ın gölgesi altinda kalan adam titriyordu.Bu, Barlas'a düzenlenen kaçıncı süikastti?Her seferinde Barlas bir şekilde kurtuluyordu ama bir kaç ay sonra başka bir suikast ile karşılaşıyordu.Çevresi çok genişti,ortakları olduğu kadar düşmanları da vardı.
Barlas'ın tek hareketiyle, diz çökmüş titreyen adamın kafasını kaldirdılar.Barlas elindeki silahı adamın ağzina soktu.Adam itiraz bile etmeden ölmeyi bekliyordu.Biliyordu,karşısindaki 35 yaşındaki bu güçlü adamın gözlerinde görmüştü; o affetmezdi.Adam gözlerini kapattı bir kaç saniyelik sessizlikten sonra kulakları delip geçen o ses doldurmuştu etrafı.Barlas,elindeki silahı yanındaki adama uzatıp deponun çıkışına yürüdü.Yine merak duygusu etrafını sarmıştı.Öldürdüğü her adamın ölmeden önce kimi düşündüğünü merak ediyordu.O ölümle burun buruna geldiğinde,son ana kadar kimseyi düşünmemişti.Ölmeden önce aklına gelecek kimsede yoktu zaten...
Şöförünün açtığı arabasına bindi.Onun peşinden sağ kolu Hakan'da arabaya binmişti.Barlas kendine küçük buzdolabindan bir viski çıkarmıştı.Bardağa boşalttıktan sonra tek dikişte içti.Hakan yerinde dikleşip "Barlas Bey,isterseniz bir gün daha burada kalabilirsiniz." dedi.
Genç ama ruhu yaşlı olan adam arkasına yaslandı.Camdan gözüken hayatı izliyordu.Gördüğü insanların normal bir yaşamı vardı.Çoğu silah görse çığlık atardı ama Barlas'ın bir parçasıydı, o ölüm kokan makine...
"Yoruldum" dedi.Hayatına bir isyandı bu...
-----------
Asi kahvaltısını ettikten sonra içeride fatura hesaplayan annesinin yanına oturdu.Çantasında hic para yoktu.Annesinden para istemek için ağzını açtığında Selma hanım söylenmeye başlamıştı. "Ne yapacağız,Asi.Elimde bunları ödemek için yeterli para yok."
Asi susup,bir kaç dakika düşündü."Bugün patronun geliyor anne.Parayı aldığımda öderiz." Selma hanım,Barlas'ı tamamiyle unutmuştu.Tek umudu yine o genç adamdı.Ne zaman bir şeye ihtiyacı olsa Barlas sanki anlardı ve yardım ederdi.Selma hanım hafif bir gülümsemeyle kızına döndü "Hadi yavrum geç kalma git." Asi başıyla onayladıktan sonra eskimiş koltuktan kalktı.Annesinin yanağina kondurduğu küçük öpücükle evden ayrıldı.
Asi son kez evi gezdi.Her şey tertemizdi ve parliyordu.İşi bittiği içın gülümseyerek kovayı yerden kaldirdi.Yerdeki su birikintisini görmeyip bastığında kaydı ve kovayla birlikte düştü.Her yanı kirli su olmuştu.Sinirle kalkıp yerdeki suları temizlemek için bez buldu.Yeri temizlediğinde kendine baştan aşağı baktı.Bu şekilde otobüse binerse,koku yüzünden otobüsten atılırdı.Ayrıca yanina ek kıyafette almamıştı.
Patronun odasına girip, banyo kapısına doğru yürüdü.Daha önce temizlediği banyoda şimdi duş alacaktı.Gülümseyerek sıcak suyu açti.Kıyafetlerini sicak su da yıkayıp banyo kapısınin arkasina asti.Sıra kendini temizlemeye gelmişti.Patronun gelmesine en son 2 saat kalmıştı.Hızlı bir duş aldı.Patron için astığı siyah havluya sarılıp odaya girdi.Büyük giysi dolabına doğru yürüdü.Kıyafetleri kuruyana kadar giyebileceği bir şeyler aradı.Gözüne ilişen ilk tişörtü alip giydi.Tişörtün içinde neredeyse kaybolacaktı.Kendi kendine "Bu adamın vücudu gerçekten yapılı olmalı" dedi.Evin her köşesini temizlemesine rağmen bir fotograf bile bulamamıştı.Bu patronu daha da merak etmesini sağlıyordu.Kıyafetleri kuruyana kadar büyük yatağa girip uzanmaya karar verdi.Gözlerini sadece bir kaç dakikalığına kapatacaktı....
Barlas giriş kapısından içeri girince alarmın kurulu olmamasına şaşırmıştı.Selma hanım alarmı kurmayı hiç unutmazdı.Buna takılmamaya karar verip içeri dogru yürüdü.Evin içinde bazı süs eşyaları yanlış yerlere konulmuştu.Bu da Selma hanımın hiç yapmadiği hatalardandı.Odasına giden merdivenleri çıkmaya başladı.Etrafı inceleyerek yürüyordu.Öğlen saatlerinde gelmesi gerektiği eve akşam 8 de anca gelmişti.Yavaş yavaş yürürken evde birinin olduğunu farketti.Dikkatli bir şekilde odanın kapısını açtı.Silahlı bir adam beklerken, yatağında kendi tişörtüyle yatan bir kizla karşılaştı.Yavaş yavaş yatağa yaklasıp kızı inceledi.Duş aldığı islak saçlarından belli oluyordu.Yanakları al al olmuştu."Yorgunluktan olmalı" diye düşündü.O an aklina evdeki farkliliklar gelmişti.Yatağında yatan kücük bedene dikkatle baktı.Her yana dağılmış sarı saçlari,Selma hanımınkilere benziyordu.Yüz hatlarıda ona Selma hanımı hatirlatmisti.Bu küçük kizin Selma hanimin bahsettiği kizı olduğunu anlamıştı.
O bunları düşünürken,Asi yavaş yavaş gözlerini açtı.Hava kararmıştı ve karşısında tüm heybetiyle bir adam duruyordu.Uyku sersemliğiyle yatakta doğruldu.Duyduğu cümleyle kendine gelmişti.
"Merhaba küçük kız.Ben Barlas Karabulut"
Telefonda yazdım,hata olabilir.Vote ve yorumlarınızı bekliyorum *_*
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ODUNCUK
أدب نسائيBarlas Karabulut... Soyadı gibi karanlık...Yapabilecekleri sınırsız,sert,güçlü,yakışıklı bir adam.Kurallarını asla yıktırmaz-dı. Sarı saçlı,mavi gözlü,adının anlamı gibi asi bir kız olan Asi ile tanışana kadar yer altının karanlık adamıydı.Şimdilerd...