6.bölüm - Caddenin ortasında

108 4 1
                                    

Ve o dört gözle dört burunla beklenen an...

tamam burun kısmını çıkaralım. OKULLARIN KAPANDIĞI AN O MUHTEŞEM AN.

size verilen o muhteşem 3 ay, 12 hafta, 90 gün...

9 ay boyunca çekilen sancılı günlere 3 ay tatil az mı tabikide az . Aksini iddia eden olursa ona arkasında da karnı varmış gibi bakarım.

Neyse, Şu an Açelya ve ben elimizdeki karnelerle savaşa gitmeye hazır asker misali evde olacakları düşünüyoruz. Eğer gelen karneniz yüzünden okulların kapanmasının sevincini hemen o an yaşayamıyorsanız işte o çok beklediğiniz an size hemen köşede random gülüşü atar arkadaşlar.

Neyseki durumu ucuz atlatmış bulunmaktayım. Annem ve babam karneme baktıklarında sadece '' daha iyi olabilirdi '' dediler.

Bu sancılı anı kazasız belasız halı desenlerini ezberlemeden atlatmış olmak neşeme neşe kattı doğrusu.

Telefonumu çıkarıp Açelya'yı aradım.

'' Efendim şeker ''

Sesi gayet iyi geldiğine göre o da atlatmış durumu.

'' Tebrikler asker '' dedim '' bu zafer bizimdir ''

'' Bensu atlatmış mıdır sence? '' sesi tereddütlü çıkıyordu. Hem bu sorusuna hem tereddütüne gülerken Açelya şaşırmıştı.

'' Ne? Ne gülüyorsun? ''

'' Aah benim şaşkın tosbağam. Bensudan bahsediyorsun. Bensu hani bizim Bensu her dönem takdir alan Bensu'' dedim hala gülerken.

'' Tabi ya.. heyecanıma ver olur mu? hem bugün süper bir gün kutlama yok mu? '' dedi heyecanlı sesiyle.

Pencereye gidip dışarıdaki kafeye baktım. Yüzümde kocaman bir tebessüm oluşurken

'' Tabikide kutlama var. Hazırlanıp kafeye gel şimdi Bensu ve ben kafede olacağız '' dedim.

Ardından telefonu kapattım ve 15 dakka içinde hazırlanıp kafeye indim.

Bensu'yla kemiklerimiz kırılırcasına sarılırken bu mucizevi günün tadını çıkarmaya başlamıştım bile.

'' bugün durmak yok minik gaga çok eğleneceğiz '' dedi Bensu hala sarılırken.

minik gaga mı? evet burnum küçüktü ama eğer söyleyecekse minik burun demesi gerekmez miydi? Orjinalliği yine baş köşede kızımızın.

'' Mesela? '' dedim

Bensu tam cevap vericekti ki arka tezgahtan çıkan Caner ıslık çalarak bize yaklaştı.

yarım ağız gülerek ve biraz ses tonuna alaycılık serpiştirerek '' Mutlu anınızı böldüğüm için kusura bakmayın. Kıtlıktan çıkmış gibi sarılmanıza bir anlam veremesemde daha fazla kurcalamadan asıl konuya geçiyorum ve sizi kocaman öperek bu kafeyi terkediyorum '' demesiyle ona gay olduğunu söylemiş gibi baktım Bensu' ya baktığımda aynı bakıştan onda da vardı.

Caner üzerindeki önlüğü çıkarıp kafasını yana yatırıp bana gülerken kafeden çıktı.

'' Voov. Peki.. bugün herkesin üstüne mutluluk bombası atılmış gibi '' dedi Bensu.

Bensu'ya afallayarak gülümsedim. Ne ilginç bir gündü böyle..

'' Oktay'ı da çağırdım. '' dedi aniden.

'' Ne yaptın ne yaptın? '' dedim şaşkınlığımı gizleyemeden.

'' Kızdın mı?''

Hayır kızmamıştım. Nasıl kızabilirdim ki? onlar çok iyi arkadaşlardı ve en son Oktay'la aramız eskisi gibi olmuştu. Yani kızmaya hiç hakkım yoktu.

BİTMEYEN DOSTLUKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin