3. İnat

424 28 4
                                    


Jimin evin yakınlarında gözükmeye başladığında dışarıda olan Hoseok hyung, Jimin'in üstüne atladı. Yoongi ise girdiği transtan çıkıp onları izlemeye başladı. Aksiyonlu geçen sabahtan sonra öğlenden sonra hastaneye geleceklerini bildirmek için Taehyung, Seokjin'i aramıştı. Jimin o sırada oradan nasıl kurtulduğu ile ilgili sorguya çekiliyordu.

Her şey o an ters gitmişti. Taehyung etrafta kaç tane gizli polis olduğuna bakmak için görüşü açık bir yere gitmişti. Daha sonra Hoseok arayıp Jimin'in gelmediğini söylemişti. Bu yeni adamlar diğerleri gibi değildi. Tıpkı başlarındaki adam gibi her biri ayrı bir manyaktı.

Birliğin başındaki adam suçluları yakalamak için suçlulardan oluşan bir timin gerekli olduğunu düşünüyordu. Taehyung çoğu zaman kendisinin normal olmadığının hatta aklını kaçırdığını biliyordu. Ama bu adam ayrı bir seviye deliydi. Taehyung onun hakkında çok araştırma yapamamıştı ama tek zayıflığının bir adam olduğunu öğrenmişti. İki sene önce bir suç grubu onun zayıf noktasına vurmuştu ve o gün o grup bitmişti. Ardında izleri bile kalmamıştı. Bu adamın özelliği buydu ilk başta yok edeceği grupla ilgili her şeyi öğrenir ardından onlar hakkındaki her şeyi yok ederdi. İşini temiz yaptığı sürece nasıl yaptığını ve ne yaptığını kimse denetlemiyordu.

Bu adam şimdi de Taehyungları yok etmek için uğraşıyordu. Bu adam, No Seungwol, en zorlu olan avları olacaktı ve Taehyung sinsi bir avcıydı.

Taehyung, Hoseok'tan gelen telefondan saniyeler sonra yanına gelen Hoseok'un dehşet dolu ifadesini görmeyi beklemiyordu. Hoseok ''O burada. No Seungwol bizzat gelmiş.'' demişti. Taehyung o an nasıl titrediğini hâlâ hatırlıyordu. Korkudan değildi titremesi, heyecandandı. Dişlerini avına geçirmek için heyecandan salyası akan bir kaplan gibiydi o an.

Telefonunu Hoseok'a bıraktı ve hemen içeri koştu. Bulunduğu terastan aşağıyı incelemeye başlamıştı. No Seungwol etrafında uzun boylu bir adamla dikeliyordu. Elindeki kahvesi sıkıca kavranmıştı. Lacivert takımı üstüne giydiği kahverengi paltosu ile elit bir duruş sergiliyordu. Siyah saçları geriye taranmıştı. Sivri yüzü ve sivri gözleri vardı. Gayet sakince yanındaki adamı dinliyordu. Taehyung, No Seungwol denilen adamı daha önce de görmüştü.

Bu adam vaktinde bir kaçakçıydı. Nesillerdir süre gelen bir grubun lideriydi ama o bağlantılarını kullanarak devletin içine girmiş, önemli makamlara kendi adamlarını yerleştirmişti. Grup artık yasal hale gelmişti ve son dört buçuk yıldır No Seungwol ağır suçlarla mücadele eden bu gizemli timin başındaydı.

Taehyung ve diğerleri uzun bir süredir bu timle uğraşıyordu. Aslında timle uğraşma nedenleri içinde bulundukları organizasyonun işiydi. Bu organizasyon birden fazla grubu içinde barındırıyordu. Taehyung'un da içinde olduğu grup fazla göze batmıştı. Bu yüzden başlarına bir bela sarmak istemişti organizasyonda yüksek mevkide olanlar. Çünkü yükselen bir grup dengeyi bozabilirdi ve mevkiler değişebilirdi. Hyewon sayesinde her ne kadar çok yukarı yükselseler de Hyewon'a karşı olan Shinjin ile grubu Taehyungları ele vermişti. Onlar hakkında bilgi sızdırmıştı. Jimin'in adını sızdırmışlardı.

Ondan önce de Jimin'in ağabeyinin bilgilerini satmışlar ve onun ölümüne sebep olmuşlardı. Hyewon onlarla ilgileniyordu ama yukarda olanların bile yetemediği durumlar vardı. Hyewon Taehyung için çok önemliydi. Onu en dibe çöktüğünde kurtarmış organizasyona almıştı. Ona bakıp, geliştirmişti. Onu diğerleri ile tanıştırmış, yeni bir hayat vermişti. Hyewon onun için cehennemdeki yeniden doğuşu olmuştu.

Seungwol'ün yanındaki adamdan sıkılmış gibi bir hali vardı. Elindeki telefondan birine bir şeyler gönderiyordu. Sonra telefonu kulağına dayadı. Bir süre bekledikten sonra cevap gelmemiş olacak ki sinirle indirdi telefonu kulağından. Telefonda bir yerlere basıp, yine telefonu kulağına götürdü. Bu sefer telefon açılmıştı. Taehyung'un dudak hareketlerinden anladığı kadarıyla, ''Ona söyle telefonu açsın.'' deyip kapatmıştı.

Affair / TaeKook / YoonMinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin