4. Ortak Geçmiş, Ayrı Gelecek

339 23 5
                                    



Gergin havanın üzerine yapıştığını hissediyordu. Üç gündür organizasyon merkezindeydi ve artık yetmişti.

İlk geldiğinde bu kadar etkilememişti burası onu. O zamanlar zaten dipteydi. Daha fazla çökemezdi. Ama artık daha güzel bir hayatın kapıları açılmıştı ve insanoğlu bir kez güzelin tadını alınca geldiği yeri unutur ve daha güzelini istemeye başlardı.

Taehyung, Hyewon'a alışveriş merkezinde Jimin'le olanları anlatmıştı. Fakat asıl garip olan şuydu ki bu durum sandıkları kadar yayılmamıştı hatta yayılmaya başladığı gün sönmüştü. Hyewon ''Seni koruyan gizli bir meleğin var herhalde.'' diye dalga geçmişti ama bu durum onu da germişti. Zaten son zamanlarda merkezde büyük bir kargaşa vardı.

Kim Jihan'ın başkanlıktan çekileceği ile ilgili söylentiler o kadar başını alıp gitmişti ki artık alt grupların çırakları bile bu olayı konuşuyordu. Başkan yakın zamanda bir hastalık geçirmişti. Zaten yıllardır güçten düştüğü hakkında söylentiler yayılmıştı. Sadece bu da değil artık çok iş yapılmıyordu. Daha sakin ve uysal bir organizasyona dönüşmüştü başlarda dünyaya kafa tutan organizasyon.

Kim Jihan yaşlanmıştı. Çoktan yetmiş sekiz yaşına gelmişti. Artık daha gençlere yer açılmalıydı. Ama bu adam sayesinde organizasyon onca vakit ayakta kalmıştı.

Hyewon lider olmak istiyordu ama Başkan Kim'e kafa tutacak kadar aptal değildi ve şu an hiç sırası değildi. No Seungwol denen bela bir türlü bırakmamıştı peşlerini ve ondan kurtulmaya çalışırken o kadar çok şey feda etmişlerdi ki artık bu durum sevimsiz bir hal almıştı.

Asıl komik tarafı ise organizasyonun kurucularından biri No Heejin'di yani No Seungwol'ün büyükannesi. Seungwol'ün babası ile amcası zamanında annelerinin ölümü üzerine anlaşmazlığa düşmüş bu yüzden amcası No Heejin'in yerini alırken, babası ortadan kaldırılmıştı.

Bunların hiçbiri Taehyung'u ilgilendirmiyordu. O sadece buradan en kısa sürede çıkmak ve fırtına öncesi evinde oturup fırtına bulutlarının onu da içine katmak için üzerine doğru gelişini izlemek istiyordu. Fırtına bulutları onu da süpürmeden önce elinden geldiğince sakin olacaktı.

Hyewon ise şimdi gitmesinin tehlikeli olacağını söylüyordu. Burada telefon bile çekmiyordu. Merkez, okyanusun ortasında özel bir adadaydı ve Taehyung bu adanın yanından balık bile geçmediğine yemin edebilirdi.

Şu sıralar kalabalıktı ada. Kim Jihan'ın gelip konuşma yapmasını bekliyordu herkes. Herkes artık işleri bırakacağını düşünüyordu. Grup liderleri de aralarından hangisinin başa geçeceği ile ilgili varsayımlarda bulunuyor en olası kişiyi ortadan kaldırma planları yapıyorlardı.

Taehyung da kumsalda oturmuş okyanusa taş atıyordu. Güneş kavurucuydu. Bu yüzden Taehyung bol beyaz keten gömlek ile bol beyaz keten pantolon giymişti. Kafasında hasır şapka vardı. Güneş kremini açıkta kalan her yerine bulamıştı ve yanında büyük bir şemsiye getirmişti.

Gören biri tatile gelmiş sanabilirdi. Genelin bu sıcak adada takım elbise ile dolaştığı düşünülürse Taehyung tüm ortamla alakasızdı. ''Seni tatil yap diye mi çağırdım ben.'' diye yukarıdan tek kaşını kaldırmış bir şekilde soran Hyewon'a baktı, Taehyung. Her zaman azardan kaçmak için kullandığı şirin suratını takınıp, ''Hye noona, tabii ki hayır. Ama sizin politik olaylarınız beni alakadar etmiyor.'' diye kendini açıkladı.

Hyewon iç çekmekle yetindi. Taehyung'un yanına oturdu. Hyewon güzel bir kadındı. Kısa, kumral ve kıvırcık saçları, açık kahve gözleri ve iyi bir fiziği vardı. Taehyung'dan on santim kadar kısaydı. Otuz sekiz yaşında olmasına rağmen yirmilerin başında gibi gözüküyordu. Üzerinde lacivert pantolonu ve beyaz gömleği vardı ceketini de Taehyung'un yanına oturduğu yere koymuştu.

Affair / TaeKook / YoonMinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin