Affair / TaeKook / YoonMin

12. Sadakatin Doğurduğu İhanet

Hanımlar, bölümü kontrol edemedim.😭 Hata varsa yorumlarda belirtebilirsiniz. Hemen düzeltmeye çalışırım. 🙏 İyi okumalar, umarım beğenirsiniz.

Olayların üzerinden günler geçerken Taehyung delirmek üzereydi. Seokjin, bir konferans için şehirden ayrılırken Jungkook'tan hala ses seda yoktu. Taehyung aradığında Jungkook'un iyi olduğunu söyleyip geçiştiren Seokjin Taehyung'un aklını kaçırmak üzere olduğunu biliyordu ama her zamanki gibi Taehyung'u karanlıkta bırakmayı tercih etmişti. Jungkook'un iyi olduğuna daha ne kadar inanması gerektiğini bilmiyordu. Bu iş çok uzamıştı. Jungkook'un bir yerlerde Taehyung görmezken acı çektiğini bilmek bile onu paramparça ediyordu. Her gün kahroluyordu. Kaç yıl o adamın yanında acı çekmişti ve Taehyung o yıllar boyunca Jungkook'un güvende olduğunu sanmıştı.

Seokjin'in evine gidip Jungkook ile ilgili ipuçları arayacaktı. Buna ayırabileceği iki saati vardı. Oradan ayrılır ayrılmaz No Seungwol'ün nişan kutlamasına gitmesi gerekti. Aralarında o günden sonra hiçbir diyalog geçmemişti. Taehyung, yokuşa sürdükçe onun için daha çok çabalayacağını biliyordu adamın. Taehyung ona düşmanlarının Aşil topuğunu verecek olan kişiydi. Elinden kaçıramazdı.

Taehyung hızla kıyafetlerini giyinip Seokjin'in evine yol alacakken mutfaktaki Jimin'in sesini duydu.

"Tehlikeli olmayacak, değil mi? Ya benden şüphelenirlerse? Fark ederlerse ne yapacağım?"

Korku ile kısılan sesi Taehyung'un kanını damarlarından çekerken hemen bir etiket yapıştırmaması gerektiğini biliyordu. Jimin bu denklemdeki bilinmeyen bir etkisiz eleman gibi gözükebilirdi ama onların bu kadar içine girip de canlı çıkabilecek tek kişi de o olurdu. Ağzından çıkacak olan her şey aleyhlerine kullanılabilirdi. Fakat Jimin'den bahsediyordu, değil mi? Kendi hayatını kurtarmak için bile kimseyi incitemeyecek kadar güçsüzdü. Son zamanlarda biraz daha cesur olması onu düşman yapmazdı.

Taehyung mutfağın kapısına iyice yaklaşıp dinlerken Jimin karşıdan gelen soruya cevap vermiş olmalıydı.

"Evet, senin evine gittiğimi söylersem izin vereceğini düşünüyorum. Bugün evde olmamam onun da işine gelir." dedikten sonra kapıdan çıkması ile Taehyung'u görmesi bir oldu. Taehyung suçüstü yakalanırken Jimin yerinde sıçramıştı.

"Bir yere mi gidiyorsun, Jimin?" demişti gülerek. Bunu duyan Jimin biraz tereddüt etse de Taehyung'a gülümsemeye çalıştı. "Seokjin hyung çağırdı. Konferanstan dönmüş." dedi. Bu sözler ile beyninden vurulmuş kadar olmuştu Taehyung ne diyeceğini bilememişti. Seokjin niye onu arayıp geldiğini söylemektense Jimin ile bir işler karıştırıyordu. Jimin ile Jungkook'un daha önceki yakınlığı aklına gelirken herkesin bildiği konudan mahrum bırakılması artık canına tak etmek üzereydi. Jimin daha önce gördüğü adamı tarif etmek adına hiçbir şey söylemezken Yoongi, Taehyung'un Jimin'i sıkıştırmasına izin vermemişti. Herkes tarafından ihanete uğramış hissediyordu.

"Birlikte gidelim, seni tek başına göndermemin doğru olacağını sanmıyorum." dediğinde Jimin'in duraksadığını gördü. Ne olursa olsun kabul etmekten başka seçeneği yoktu. Zaten Yoongi'nin asla yalnız gitmesine izin vermeyeceği bahanesi ile Taehyung yolunu hazırlamıştı bile. Aşağı inip arabaya bindiklerinde Jimin'in canı sıkkın duruyordu. Taehyung arayıp Yoongi'yi bilgilendirdiğinde Yoongi bu fikre oldukça sıcak bakmıştı. Evde olmasındansa Seokjin'le olması daha güvenli olacaktı bu süreçte.

Jimin'in bunun üstüne söyleyecek çok şeyi varmış gibi duruyordu ama her şeyi yine içine atmıştı. Jimin'i tanıdığı bu sürede asla yardım istemediğini ve rahatsızlığını dile getirmediğini öğrenmişti. Her şeyi tek başına üstlenmeye çalışıyordu. Ufak bünyesine taşıyabileceğinden fazla yük bindiriyordu. Bu yönü Taehyung'a Jungkook'u andırıyordu.