Affair / TaeKook / YoonMin

5. Yalanlarla Dolu İlişkiler

Kuş sesleri çok şiddetli gelmeye başlamıştı. Jimin'in başındaki ağrı ve karnımın üstündeki ağırlık fazla gelmeye başlamıştı. Soğuk hava yüzünden tüm kemikleri uyuşmuş ve ağrımaya başlamıştı. Gözlerini hâlâ açmamıştı. Ellerini karnının üstüne attı. Karnında pofuduk bir şey vardı. Yumuşacık...

Kuş sesleri kesildiğini duydu ama şimdi de bağıran bir adamın sesi kulaklarını parçalamaya başladı. ''Kaç yaşına geldin, bensiz işler çevirmeyi biliyorsun ama pisliğini yine ben temizliyorum!'' diye söylenen bu ses tanıdıktı. ''Hergeleye bak! Gecenin bir yarısı telefonuma mesaj atıp atıp duruyor bir de! Hayır, iyi bari gece telefonumu kapatmıştım. Yoksa bu aptalın pisliği için gecenin bir yarısı kalkıp gelecektim.'' sesi ile vurma sesleri gelmeye başlamıştı.

''Ya, Hyung yapma acıyor.'' diye inleme sesleri çıkaran başkasının sesini duymuştu şimdi de. Neler oluyordu?

En son dün gece Taehyung eve yıkılmış geldiği için Hoseok marketten şişe şişe alkol almıştı. Taehyung içki sevmediğini söyleyince ''Sen ne anlarsın.'' diye zorla içirmeye başlamıştı Yoongi. Sonra hepsi çok içmişti. Yoongi Jimin'in çok içmesine izin vermemişti. ''Sana zararlı, sen az iç.'' demişti. Bunu söylemesi üzerine Taehyung, ''Bana zararlı değil mi?! Bana niye zorla içirdin?!'' diye söylenmeye başlamıştı.

Kısa süre sonra Namjoon içkileri dışarı taşımıştı ve içmeye orada devam edilmişti. Son hatırladığı şey Taehyung'un çığrışarak hüzünlü şarkılar söyleyip, ''Bu şarkı da benden sana gelsin, Kookiiiee!'' demesiydi. Sonra diğerleri bağırarak şarkı söylemişti. Kısa süre sonra Jimin de bahçedeki minderlerin üstünde uyuyakalmıştı.

Jimin yavaşça gözlerini açtığında karnındaki pofuduk şeyin sarı olduğunu gördü. Ona bir şeyi hatırlatmıştı. Sanki Yoongi'nin saç rengi ile aynı renkti ve insan kafası gibiydi. Bekle. İnsan kafası gibi değildi. İnsan kafasıydı! Dirsekleri üzerinde hızla doğruldu. Hızlı hareket etmesi ile başına ağrı saplanmıştı. Karnına baktığında Yoongi sakin sakin nefes alıp uyuduğunu gördü. O kadar sessizdi ki göğsü hareket etmese ölmüş sanabilirdiniz.

Geneldeki davranışlarına zıt olarak şu an bir melek gibi görünüyordu. Uyanıkken ise küfürbaz, hazırcevap ve ciddiydi. Evden dışarıya açılan büyük cam kapıdan dışarı önde acı çeken Taehyung arkasında da Taehyung'un saçlarını tutmuş Seokjin birlikte çıkmışlardı. Taehyung'un saçlarını dışarı çıkınca bırakan Seokjin etrafa göz gezdirdi. Gözleri Jimin'i bulduğunda gülümsedi.

''Diğerlerini uyandır. Etrafı temizleyin. Jimin'in siz aptalları örnek almasını istemiyorum.'' deyip içeri girdi. En son yanına gittiklerinde daha iyi anlaşmaya başlamıştı Jimin ve Seokjin ikilisi. Çok ilgili bir anne gibiydi. Daha önce Jimin'e bakan bir ebeveyn figürü olmamıştı. Annesi hep hastanedeydi. Bu yüzden eğer o hastanede olmasaydı Seokjin gibi mi olurdu diye düşünmekten kendini alamıyordu.

Jimin'in kıpırtılarıyla uyanan Yoongi ne oluyor yine bakışları atıyordu. Gözleri Jimin'in karnından yukarı çıkıp Jimin'i bulduğunda biraz açıldı. Sonra tam bir şey söylemek için ağzını açmıştı ki, ''Uyanın!!!'' diye bağıran Taehyung ile sinirle ona döndü. ''Ne bağırıyorsun sabahın köründe amına koduğum?'' diye sordu.

Taehyung ona sevimli sevimli bakıp, ''Hyung, bu karmaşayı tek başıma temizlemeyeceğimi hepimiz biliyoruz.'' dedi. Yoongi ona bakmaktan vazgeçip Jimin'e dönmüştü. Jimin'in üstünde dün gece uyumak için hazırlanırken giydiği mavi, kısa kollu üst ve beyaz, bol alttan oluşan pijaması ve Taehyung ile Hoseok un görür görmez ''Kyaaa~~'' gibi garip ve anlamsız sesler çıkarıp aldığı pofuduk köpek terlikleri vardı.