his devils

287 59 6
                                    



Taehyung hissizliğinin içine gözyaşlarını dökmeyi severdi. Tıpkı şu anda yaptığı gibi.

Jimin birkaç haftadır yoktu. Resmini bitirdiği günden beri onu ziyarete gelmemişti. Okuldaysa bir veya iki kez görmüştü, arkadaşlarıyla kahkahalar atarken çoğunlukla. Bunu dert etmek istemedi çünkü her şeyin bir sonu vardı. Huzurun da bir sonu olmalıydı.

Taehyung devam ediyordu, aynı yasak sınıfta. Aynı duvarın karşısında. Kahverengi duvara baktıkça neden gözünün önüne Jimin geliyordu? Her ne olursa olsun kendi sessizliğini dinlemeliydi, duvarda gördüğü her neyse onu çizmeliydi. Böyle olmalıydı, amacı buydu başından beri.

Derin bir nefes aldı, bir işe başlarken alışkanlık olsa gerek yapardı bunu. Boyalarını birbiriyle karıştırdı, çocuğun eşsiz tenini çıkarmaya çalışıyordu. Birisini çizmek onun için garip gelse de, Jimin'in duvardan silinmeyen görünüşü onu buna mecbur bırakmıştı.





Bir haftanın ardından Taehyung birkaç adım geriye çekilerek tuvali dikkatle inceledi. Artık okulda bile göremediği bu çocuk, karşısında dipdiri duruyormuş gibiydi. Üstelik çıplak göğsünü ince zincirler süslüyorken, Taehyung kendini tıpki bir sapık gibi hissetti. Ama duvarda gördüğü şey buydu, onun suçu değildi ki.

Taehyung sanatını incelerken, kapının açılma sesiyle telaşlandı. Yan masada duran kırmızı ipek örtüyü aceleyle tuvalin üstüne örttü. Arkasını döndüğünde Jimin'le göz göze geldi. Umursamaz bir tavırla yüksek taburesine oturdu ve sigarasını yaktı. Ciğerlerine dumanı çekerken Jimin iyice yanına yaklaşmıştı.

"Üzgünüm," diye fısıldadı Jimin.

Taehyung hiçbir şey demedi. Jimin onun gözlerinden bile anlıyordu kırgınlığını.

"Üzgünüm Taehyung, kendime alıştırdıktan sonra bir anda ortadan yok olmamalıydım."

Taehyung yemin etmişti sanki konuşmamak için. Susmak her zaman için en mantıklı hareketti, en azından o öyle sanıyordu.

Jimin başını Taehyung'un omzuna yerleştirdi. Taehyung çekilmedi. Sigarasını hemen dibinde bulunan küllükte söndürdü çünkü Jimin'in saçlarının kokusundan bir sigara yüzünden mahrum kalamazdı. Birlikte duvarı seyrettiler.

"Artık duvarda ne gördüğünü biliyorum."

Taehyung oyuncu bir tavır takınarak hahladı. İkisinin de gözleri hâlâ duvardaydı.

"Ne görüyormuşum?"

Taehyung, bu çocuğun geldiği andan beri yayılan huzurun etkisiyle gözlerini kapattı. İlk defa birisine güvendi ve gözlerini kapattı.

"Kalbinin yansımasını. En derinlerdeki arzularını. Meleklerini ve şeytanlarını. Kendini."

Taehyung gülümsedi. "Bu kanıya nereden vardın çocuk?"

Jimin duvarı seyrederken aynı zamanda yavaşça Taehyung'un parmaklarıyla kendininkileri kenetledi.

"Çünkü ben, şu an seni görüyorum Taehyung."

v i e wHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin